WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararın davacı kadın tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 23.12.2019 tarihli ilamı ile davacı kadın yararına az da olsa yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yoksulluk nafakası talebinin reddi doğru bulunmayıp bozulmuştur. Bölge adliye mahkemesince bozma ilamına uyularak, davacı kadın yararına aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Yeniden kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp, davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası çoktur. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

    DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, velayet ve yoksuluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk kararda davacı-davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmolunmuştur. Davalı-davacı kocanın temyizi üzerine Dairemizin 24.1.2011 tarihli ilamında, davacı-davalı kadına verilen yoksulluk nafakası yönünden bozma yapılmamış, bu ilama karşı karar düzeltme yoluna da gidilmediğinden davacı-karşı davalı kadına verilen yoksulluk nafakası yönünden hüküm kesinleşmiştir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde yoksulluk nafakası yönünden ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince tarafların boşanmalarına davacı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevi tazminata hükmedilmiş, davalı erkek tarafından tüm yönlerden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.12.06.2012 (Salı) Anlaşmalı boşanma davasının fer'i hükmü olan yoksulluk nafakası konusunda çekişmenin sürdüğü konusunda değerli çoğunluk ile aramızda "görüş birliği" vardır....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafaka ve Maddi - Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının maddi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddi ile iştirak nafakası miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Davacının talep ettiği maddi tazminat ve yıllık toplam yoksulluk nafaka miktarı ile kısmen reddolunan iştirak nafakası miktarları karar tarihindeki kesinlik sınırı 72.070 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/l-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....

            Temyize konu reddedilen yoksulluk nafakası talebinin yıllık tutarı 9.600,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090.00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple, davacı kadının, yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple, yoksulluk nafakası davasının reddine ilişkin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 21.09.2022 (Çar.)...

              Davalı, cevap dilekçesinde özetle; davacı ile 7- 8 yıldır ayrı olduklarını, davacının evine bakmadığını ve alkol ile oyuna düşkünlüğü olduğunu, davacının evini terk ederek yalnız yaşamaya başladığını ve o tarihten beri bir araya gelmediklerini, müşterek çocuklarının bakımını kendisinin üstlendiğini, davalının kusurlu olduğunu ve davasının reddi gerektiğini, kendisinin hiçbir geliri olmadığını beyan ederek, 400 TL'nin dava süresince tedbir ve sonrasında yoksulluk nafakası olarak kendisine ödenmesini talep etmiştir....

              davalının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde bulunan yoksulluk nafakasına ilişkin 1.bendinin kaldırılmasına ve bu konuda yeniden hüküm kurularak, davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanısına ulaşılmıştır....

              dönük olarak kesinleştirdiğini, yoksulluk nafakası yönünden ise yeniden lehlerine karar vererek nafakanın kaldırılmasına karar verdiğini, tedbir nafakaları yargılama boyunca hakimin re'sen aldığı bir geçinme önlemi olduğunu, bu tedbirlerin boşanma kararının kesinleşmesiyle sona erdiğini, yoksulluk nafakaları boşanma kararı kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğini, yoksulluk nafakalarına ilamsız tedbir nafaka dosyası üstünden değil karar tarihi itibariyle ilamlı takip açılmasını gerektirdiğini, boşanma kararı 09/05/2016'da kesinleştiğinden tedbir nafakası da tarihte sona erdiğini, dosya hesabının buna göre yapılması ve haczin kaldırılması, dosyanın infaz edilmesi, kasadaki paraların müvekkile iade edilmesi, alacaklıya fazla ödenenlerin ise hesaplanması önündeki talepler icra müdürlüğünce reddedildiğini, nafaka yönünden kararın temyizde olması da gerekçe gösterildiğini, ancak talebin kabulü halinde yoksulluk nafakası riske girmeyecek, karar bozulsa bile yoksulluk nafakası kesinleşmeden...

              TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK.nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davacı- karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatlar yönünden kabulü ile hükmün kaldırılması gerekmiştir. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca düzeltilmek suretiyle yeniden aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu