Mahkemece, davacının velayetin değiştirilmesi istemi kabul edilmiş, iştirak nafakası istemi lehine yoksulluk nafakasına hükmedilen kadından iştirak nafası talep edilemeyeceğinde reddedilmiş, davacının iştirak nafakasının kaldırılması istemi çocukların rehabilitasyon merkezinden kaldığı 19.07.2018 tarihinden itibaren kaldırılmıştır. Reddedilen iştirak nafakası yönünden mahkemece hükmün 9. Maddesinde iştirak nafakası istemi velayet davasının sonucu olduğundan yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş , boşanma kararı ile birlikte eldeki davanın davacısı aleyhine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması istemi kabul edildiğinden hükmün 12....
Mahkemece, davacının velayetin değiştirilmesi istemi kabul edilmiş, iştirak nafakası istemi lehine yoksulluk nafakasına hükmedilen kadından iştirak nafası talep edilemeyeceğinde reddedilmiş, davacının iştirak nafakasının kaldırılması istemi çocukların rehabilitasyon merkezinden kaldığı 19.07.2018 tarihinden itibaren kaldırılmıştır. Reddedilen iştirak nafakası yönünden mahkemece hükmün 9. Maddesinde iştirak nafakası istemi velayet davasının sonucu olduğundan yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş , boşanma kararı ile birlikte eldeki davanın davacısı aleyhine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması istemi kabul edildiğinden hükmün 12....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Boşanma davasında, dava veya cevap dilekçesiyle ya da tahkikat sırasında karar verilinceye kadar talep edilebilen yoksulluk nafakası, boşanmanın eki niteliğinde olup, boşanmaya karar verilmesi halinde sonuca bağlanması zorunlu ve boşanmadan sonrası için geçerli bir talep niteliğindedir. Boşanma davası, bozmaya uyularak reddedildiğine göre, artık yoksulluk nafakasına hükmedilemez. Bu husus gözetilmeden boşanma davası reddedilen davacı lehine tedbir nafakası dışında ayrıca yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı ... 20.11.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirmiş ise de tarafların boşanmalarına dair hüküm temyiz edilmeden kesinleştiğinden, feragat beyanı hukuken geçerli sonuç doğurmaz. 2-Davalı ... 20.11.2017 tarihli dilekçesiyle iştirak ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına takdir edilen tazminatlar yönünden, bozulması gerekmiştir....
İlk derece mahkemesince, infazda güçlük çıkaracak ve tereddüt oluşturacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması usul ve yasaya aykırıdır. 3- İlk derece mahkemesince, davalı- davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin " sigortalı bir işte çalışıyor" olması sebebi ile davacı-davalının velayeti kendisine veriler çocuklar yönünden iştirak nafakası talebinin ise " davalının ekonomik durumunun müsait olmadığı" gerekçesi ile reddedildiği anlaşılmaktadır. Yoksulluk nafakası talebinin değerlendirilmesinde öncelikle kusurun ağırlığının esas alınması, kusur belirlemesi yönünden yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu tespit edildikten sonra yoksulluk nafakası talep eden eşin boşanma ile yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilmelidir....
Yoksulluk nafakasının kaldırılması istemi azaltılması istemini de kapsadığından davalının adına bulunan taşınmazlar ve banka hesabı ekonomik durumunda olumlu yönde değişiklik sayılarak yoksulluğu tamamen ortadan kalkmamış olan davalının yoksulluk nafakasının indirilmesinin düşünülmemesi isabetli bulunmamıştır. Öyle ise mahkemece; anılan ilke ve esaslar gözetilerek “çoğun içinde azda bulunur” kuralı gereğince yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması yerine davacının gelir ve malvarlığı durumu ile davalının önceki ve şimdiki gelir ve malvarlığı durumunun ayrıntılı olarak belirlenerek yoksulluk nafakasının indirilmesi şeklinde bir karar verilmesi de olanaklı iken bu kıyaslama yapılmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....
Aile Mahkemesi TARİHİ :17.02.2014 NUMARASI :Esas no:2013/200 Karar no:2014/147 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir nafakasının kaldırılması davası yönünden, davalı tarafından ise tazminatlar ile tedbir nafakasının miktarı ve yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmemesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 10.03.2015 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı , karardan sonra verdiği 18.05.2005 tarihli dilekçesi ile mahkemece takdir edilen yoksulluk nafakasından feragat etmiştir. Yoksulluk nafakası isteğinin feragat sebebiyle reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarıda gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19.12.2006...
Davalı kadının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebi HMK 141.madde kapsamında iddia ve savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu, dosyada usulüne uygun yapılmış ıslah ya da karşı tarafın açık muvafakatı bulunmadığı dikkate alındığında bu talepler konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yoksulluk nafakası yönünden red kararı, maddi -manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş, hataya değinilmiştir. Davalı taraf tedbir nafakası miktarına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen tedbir nafakası miktarı dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olmakla davalı kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece bozmaya uyularak verilen ikinci hükümde kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarları tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında yine yüksek olduğu gibi, verilen bu karar Yargıtay bozma ilamı ile ulaşılmak istenen amacı da karşılamamaktadır. Mahkemece, davalı kadın lehine daha uygun miktarda yoksulluk nafakası ve maddi tazminat takdiri gerekirken, bu yönler dikkate alınmadan hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarı yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.06.2015 (Salı)...