Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dosyasında, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin talebi mahkemece; 07.12.2020 tarihli tensip zaptında 11 nolu ara karar uyarınca reddedilmiş, ancak ayrı bir gerekçeli karar yazılmamıştır. Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı HMK’nun 389- 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir. HMK’nun 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03.10.2012 tarih ve 2012/352-2012/352 D. İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati tedbir isteyen vekili, karşı taraf internet sitesinde müvekkili şirketin aleyhinde yayınlar yapılarak müvekkili şirketin aşağılandığını, kötü ve zor durumda gösterildiğini ileri sürerek, müvekkili şirket aleyhine yapılan yayınlarla müvekkili şirketin marka hakkına ve ticari itibarına zarar verildiğinin tespitine, tedbiren davalıya ait siteden bahsi geçen yazıların kaldırılmasına, silinmesine ve erişimin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir....

      Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyen vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalıların sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, süresi içerisinde söz konusu işi bitiremediklerini, davacının telafisi imkansız zararlara uğradığını, davacının kamu tüzel kişisi olduğu da göz önüne alınarak, davalıların taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati tedbir konulması gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Talep ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İhtiyati tedbir isteyen iş sahibi, aleyhine tedbir istenenler ise yüklenicidir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, hüküm ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istinaf edilmiştir....

        Yasanın 390/3. maddesinde “tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.", yine 397. maddesinin 1. fıkrasında "İhtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse, tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorundadır. Aksi hâlde tedbir kendiliğinden kalkar." ve yine 393. maddesinin 1 ve 2. fıkrlarında "İhtiyati tedbir kararının uygulanması, bu kararın, tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar....

          tedbir kararına karşı süresinde itiraz dilekçesi sunan davalı DEDAŞ vekili itirazında; kaçak tespit ve tahakkukunun EPTHY'ne uygun olduğunu, tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hukuki dinlenme hakları ihlal edilerek yokluklarında verilen ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir harcı alınmamasının doğru olmadığını, tedbir kararı verilecekse dahi borcun tamamı üzerinden teminat alınması gerektiğini, davacının tedbir kararından sonra da kaçak kullanmaya devam etmesi ihtimalinde dahi koruma getircek şekilde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, tedbir kararı ile birlikte kaçak kullanımın önünün açılacağını, belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

          Mahkemece, HMK’nın m.390/3 hükmü uyarınca tedbir talebinde bulunanın ihtiyati tedbir sebebini ve türünü belirterek davanın esası bakımından haklı olduğunu, yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, yapılan incelemede aleyhine tedbir istenen tarafın tüm uyarılarına rağmen ihtiyati tedbir isteyen şirketin edimlerini yerine getirmediği, bu kapsamda ihalenin feshedilerek yeni bir ihale yapıldığı ve hizmet alımına devam edildiği, dolayısıyla ihtiyati tedbir istenen konunun Hastane Yönetimi tarafından ihalenin feshine karar verilmiş olması nedeniyle tedbir kararı ile çözülebilecek bir uyuşmazlık olmaktan çıktığı, ileride açılması muhtemel bir davanın esası hakkında verilecek bir karar ile çözülerek uyuşmazlığın tedbir yoluyla hallinin olanaklı bulunmadığı gerekçeleriyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbir isteyen vekili temyiz etmiştir....

            Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı vermesi halinde; istemin reddine karar verdiğinde de kararda hukuksal gerekçe göstermek durumundadır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesinin ek kararla veya kararın tavzihi ile mümkün olmadığı, bu nedenle ihtiyati tedbir isteyenin isteminin ihtiyati tedbir kararına itiraz mahiyetinde olduğu, ihtiyati tedbir isteyenin dava dilekçesinde , Ek-5'de yer alan kitaplar için tedbir isteminde bulunduğu ancak dava dilekçesine Ek-5 adı altında belge eklenmediği, delil listesinde de bu belgeye ve tedbir talep edilen kitapların listesine yer verilmediği, ihtiyati tedbir talep edilen kitapların açıkça belirlenmediği, bu kapsamda dava dilekçesine ve delil listesine eklenen kitaplar baz alınarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi raporunda ihtiyati tedbir kararı verilen kitaplar yönünden tecavüz ihtimalinin tespit edildiği, ihtiyati tedbir isteyenin açıkça hakkında ihtiyati tedbir talep etmediği ve mahkemece incelemeye tabi tutulmamış kitaplar yönünden tedbir talep etmesinin hukuki dinlenilme hakkına ve taleple bağlılık ilkesine aykırılık...

                UYAP Entegrasyonu