Sayılı dosya kapsamında hak düşürücü süreler geçtikten sonra tanımanın iptali davası açtığını müvekkilinin madden ve manen çocuğunu büyütmek adına yeterince yıprandığını ve çocuğunun daha iyi bir eğitim ve şarntlarda büyümesi için nafaka talep ettiğini beyanla açılan davanın kabulü ile müşterek çocuk için 1.500,00- TL tedbir nafakasına hükmedilerek, davalıdan tahsili ile velayeten davacı müvekkilime verilmesine, karar kesinleştiğinde İŞTİRAK NAFAKASI olarak devamına ve her yıl üfe oranında artırılmasın karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....
karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
-TL nafakanın, dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar tedbir nafakası, kesinleşmeden itibaren de M.K. 364'e göre yardım nafakası olarak davalıdan alınarak, müvekkiline ödenmesine, yargı masrafları ile vekâlet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
(TMK.madde 197 ) Toplanan delillere göre, TMK'nın 197.maddesinde belirtilen yasal şartların gerçekleştiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alım gücü dikkate alındığında davacı kadın lehine nafaka hükmedilmesinin ve hükmedilen tedbir nafakası miktarları hakkaniyete uygun olduğundan davalının nafaka hükmedilmesine, tarafların nafaka miktarına yönelik istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Her ne kadar davalı/birleşen davacı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kadın lehine tedbir nafakası verilmesinin haksız olduğu, çocuklar lehine hükmedilen tedbir- iştirak nafakası miktarlarının yüksek olduğu, davacı/birleşen davalı kadın vekili tarafından ise, müvekkili lehine hükmedilen tedbir nafakası ile çocuklar için takdir edilen tedbir/iştirak nafakası miktarlarının az olduğu ve yoksulluk nafakası talebinin reddi kararının hatalı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunmuşlar ise de; dosya üzerinde yapılan incelemede, dosya içerisindeki mevcut delillere göre, yerel mahkemece tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumu, evlilikte geçen süre, çocukların yaşları ve ihtiyaçları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, velayetleri davacı anneye verilen müşterek çocuklar için tedbir ve devamında iştirak nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık...
Yapılan yargılama sonucunda kusursuz bulunan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddi ve manevi tazminat takdiri doğru, tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre miktarları da makuldür. Bu itibarla her iki yanının maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Türk Medeni Kanunun 169. maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın lehine tedbir nafakası takdiri doğru, miktarı ise makuldür. Bu itibarla tarafların tedbir nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özet ile; davalı ile müvekkilinin özellikle müşterek çocuk doğduktan sonra davalı eş tarafından psikolojik ve fiziksel şiddetine maruz kaldığını, davalının evinin ve çocuğunun ihtiyaçlarını karşılamadığı, müvekkilinin çalışmadığını ve gelirinin olmadığını belirterek adli yardım talebinde bulunmuş, tarafların boşanmalarına karar verilmesini müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesi ile çocuk için aylık 500,00- TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili için aylık 500,00,00.TL tedbir ve 1.000,00.TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, 20.000,00.TL maddi, 20.000,00.TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/09/2019 NUMARASI : 2017/572 ESAS, 2019/687 KARAR DAVA KONUSU : ÖNLEM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 31/05/2014 tarihinde evlendiklerini, 03/03/2015 doğumlu Mehmet adında müşterek bir çocuklarının olduğunu, davacının 28/06/2015 tarihinde ve öncesinde defalarca olduğu gibi davalı tarafından henüz çocuğu 4 aylıkken darp edildiğini ve ölümle tehdit edildiğini, bu nedenle davacının çocuğunu alarak davalının bulunduğu yerden ayrılmak zorunda kaldığını, davacının İngilizce öğretmeni olarak Edirne merkezde iş bulduğunu, müşterek çocuk Mehmet...
Bu sebeple kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde tedbir ve iştirak nafakası ile maddi ve ve manevi tazminat miktarının arttırılması doğru olmadığı gibi Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre de mahkemece gelecek yıllar için nafaka artışına hükmedilmesinde , her yıl TÜİK tarafından belirlenen TÜFE veya ÜFE oranları üzerinden nafakalara yıllık artış oranı belirlenmesi gerekirken gelecek yıllar için sabit oranda artış uygulanmasına karar verilmeside doğru olmamıştır. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 14/06/2022 tarih ve 2022/3704 esas ,2022/5730 karar) Açıklanan nedenlerle; davalı-karşı davacı erkeğin tedbir ve iştirak nafakası, nafaka artırışı ve kadın yararına hükmedilen maddi-manevi tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, erkeğin sair, kadının tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek sonuç ve kanaatine varılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2020 NUMARASI : 2016/945 ESAS, 2020/531 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen karara davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline bırakılmasına, müşterek çocuklar yararına 500,00’er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davacı koca; davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; davanın reddine hükmetmiştir....