Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2005/606 Esas ve 2005/1187 Karar ve 14.02.2005 tarihli kararı ile tanıma davasının sonuçlandığını, davalının 14.12.2005 tarihinde mahkeme huzurunda tanımayı kabul ettiğini ve kararın 04.05.2006 tarihinde kesinleştiğini, davalının davacıya ait olan gayrimenkulleri zorla davacıdan alıp kendi ve başkalarının üzerine geçirdiğini, davacının, davalı yüzünden bütün mal varlığını ve işini de kaybettiğini, çok zor dönemler atlatan davacının yıllarca kızını ailesinin desteği ve kendi imkanları ile büyüttüğünü, artık çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma geldiğini, Nisa Ece'nin oldukça başarılı bir öğrenci olup özel okulda fen lisesinde eğitim gördüğünü, bugüne kadar eğitim giderlerini, servisini, yeme içme, barınma ve tatil giderlerini davacının karşıladığını, davalının ekonomik gücünün oldukça iyi olduğunu, davacıya ait olup tehdit ve şantajla zorla elinden aldığı oldukça büyük bir şirketi ve gayrimenkulleri olduğunu, davalının davacı ve çocuğa karşı tehdit, kötü muamelesi...

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/09/2019 NUMARASI : 2017/572 ESAS, 2019/687 KARAR DAVA KONUSU : ÖNLEM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 31/05/2014 tarihinde evlendiklerini, 03/03/2015 doğumlu Mehmet adında müşterek bir çocuklarının olduğunu, davacının 28/06/2015 tarihinde ve öncesinde defalarca olduğu gibi davalı tarafından henüz çocuğu 4 aylıkken darp edildiğini ve ölümle tehdit edildiğini, bu nedenle davacının çocuğunu alarak davalının bulunduğu yerden ayrılmak zorunda kaldığını, davacının İngilizce öğretmeni olarak Edirne merkezde iş bulduğunu, müşterek çocuk Mehmet...

FAİLLİKTASARLAYARAK ÖLDÜRME SUÇUNA YARDIM 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 37 ] 5237 S....

    Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan bölümünün karar ve ilam harcı başlıklı III. kısmının 1. fıkrasında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı; 2-a fıkrasında ise, 1. fıkra dışında kalan davalarla, taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlar ve davanın reddi kararlarında maktu karar ve ilam harcı; IV. kısmında da, temyiz başvuru harcı alınacağı hükme bağlanmıştır....

      İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; lehine hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarları yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı koca; kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : ADLİ YARDIM TALEBİNİN REDDİ KARARINA İTİRAZ Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesinden verilen 17/02/2021 tarihli ve 2020/928 Esas, 2021/390 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin ″adli yardım talebinin reddine″ ilişkin 09.12.2021 tarihli ve 2021/5846 E.- 11256 K. sayılı kararına karşı itiraz edilmesi üzerine, 6100 sayılı HMK′nın 337/2. maddesi uyarınca dosya Dairemize gönderilmekle, evrak üzerinden yapılan inceleme sonucunda: Davalı ... aleyhine ... 12. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan şikayet davasının reddine ilişkin 2018/338 Esas, 2019/23 sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesince kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve ... 24....

        TEMYİZ EDEN: Davalı(karşı davacı) vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ: Davalı(karşı davacı) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 02.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          haklı sebepler bulunsa dahi TMK 197 uyarınca hakime, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alma yetkisinin verildiği ve fakat gelen müzekkere cevaplarından davacı adına kayıtlı 13 tane sığır ve tam ve hisseli malik olduğu 8 tane taşınmaz olduğunun tespitinin yapıldığı, işbu malvarlığıyla davacının köy ortamında geçimini rahatlıkla sağlayabileceği ve TMK 197 uyarınca tedbir nafakasına hak kazanamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ise de; dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davalının davacı eşini köyde bırakarak Ankara'da yaşayan torununun yanına giderek birlikte yaşamaktan kaçındığı, davacı kadının dava açmakta haklı olduğu, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumlarına göre, davalı kocanın Ankara'da torununun yanında yaşadığı, 3.071,00 TL emekli maaşı aldığı, ayrıca Ankara, Altındağ ilçesinde 20 adet taşınmaz...

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/10/2019 NUMARASI : 2018/911 ESAS, 2019/669 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının üniversite öğrencisi olduğunu, annesiyle davalı olan babasının Sarıyer Aile Mahkemesinin 2007/636 Esas, 2007/925 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, küçük olduğu için velayetinin annesine verildiğini, 250,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, bunu dahi ödemediğini, 18 yaşını doldurunca nafakanın kesildiğini, eğitimi devam ettiği için TMK 364 ve 328.maddeler gereğince anne babanın bakım görevinin çocuğun eğitimi sona erinceye kadar devam edeceğini...

          nin 24/10/2015 tarih, 12100 esas/14640 karar sayılı hükmüne göre kadının çalıştığı veya düzenli ve yeterli gelirinin bulunduğu, gelirinin eşinin gelirine yakın olduğu hallerde kadın için tedbir nafakasına hükmedilmez dendiğini, yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 11/05/2005 günlü 2005/2- 305 esas- 2005/338 karar sayılı hükmünde yürürlükteki Medeni Kanun'da; eşlerin evlilik birliğinin giderlerine katılma konusunda eşitlik ilkesinin öngörüldüğü" hususu anımsatılarak tarafların evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılması gerektiğine, davacı kadın ile oturan müşterek çocuk için tedbir nafakası hükmedilmiş olmasına ve davacının düzenli geliri bulunmasına göre davacı lehine tedbir nafakası hükmedilmesi yasanın açık hükmüne aykırılık teşkil eder" denildiğini, ayrıca boşanma davası öncesinde tedbir nafakası verilmesi ve tedbir nafakasına hükmedilebilmesi için kadının ayrı yaşamakta haklı olduğunu her türlü delille ispat etmesinin gerektiğini, eşinin altı gün eve gelmemesi üzerine...

          UYAP Entegrasyonu