WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadının usulüne uygun harcı verilerek açılmış tedbir nafakası davasının bulunmamasına, boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakasının (TMK.md.169) boşanmanın reddine dair hükmün kesinleşme tarihine kadar hüküm ifade edeceğinin tabii bulunmasına, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında tedbir nafakası yerine yoksulluk nafakası yazılmış olmasının maddi hataya dayalı bulunduğunun ve sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.24.03.2011 (Prş.)...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının talep ettiği nafakanın boşanma davası sebebiyle alınması gereken tedbirler kapsamında kalan tedbir nafakası (TMK m. 169) niteliğinde olduğunun ve davacının Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca harcı verilerek açılmış ayrı müstakil bir tedbir nafakası davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın...

      Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk karar yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, tedbir nafakası yönünden onanarak kesinleşmiştir. Bozma kararına uyulmasına karşılık, kesinleşen tedbir nafakası yönünden yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen kararın hüküm fıkrasından tedbir nafakasına ilişkin l. bendinin tamamen çıkartılmasına, bu kısmının yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple düzeltilmiş şekliyle, temyize konu sair yönlerinin ise l. bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.06.2008...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı ... 19.10.2016 tarihli dilekçesiyle kadının açtığı tedbir nafakası davasına yönelik temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin tedbir nafakası davasına yönelik olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı ... 19.10.2016 tarihli dilekçesiyle açtığı boşanma davasından feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün boşanma davası yönünden bozulması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, tedbir nafakası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece verilen ikinci hükmün temyizi üzerine Dairemizce "davalı-karşı davacı kadın yararına erkeğin açtığı boşanma davası tarihi olan 03.08.2011 tarihinden itibaren Türk Medeni Kanununun 169. maddesi kapsamında tedbir nafakasına hükmedildiğinin ve bu nafakanın kadının Türk Medeni Kanununun 197. maddesi kapsamında açtığı davanın kısmen kabul edilmesi karşısında hükmün kesinleşmesinden itibaren de devam edeceği şeklinde anlaşılması gerektiğinin tabii bulunmasına göre", kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-"Nafaka davalarında reddedilen miktar üzerinden karşı taraf...

            Sözü edilen nafaka davası boşanma davasıyla birleştirilmediği halde, birleştirildiğinden bahisle, davalı yararına nafaka davasının açıldığı tarihten geçerli olmak üzere tedbir nafakası tayini usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki kanuna uymayan bu husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına da ihtiyaç yoktur. Bu sebeple bozma yapılmamış, tedbir nafakasının başlangıç tarihi düzeltilerek hükmün onanması uygun bulunmuştur (HUMK. md.438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple hüküm sonucunun ikinci maddesinin "davalı ....in" ifadesinden sonra gelen "bu dava ile birleşen .......

              Mahkemece kabulüne karar verilen tedbir nafakası miktarı yıllık 3.600,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırını aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından karar kesindir. Açıklanan nedenle, davalı- davacı erkeğin tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir....

                Somut olayda bölge adliye mahkemesince ödenmesine karar verilen tedbir nafakasının miktarı, 6.000 TL olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davasına yönelik yerilen karâr, kesindir. Bu nedenle davalı erkeğin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dayalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                  Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 200,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davadaki istem, mahiyeti itibariyle tedbir nafakası niteliğinde olduğundan Yargıtay'ın ve doktrinin benimsediği şekilde tedbir nafakası olarak nitelendirme yapılıp hüküm kurulması gerekirken; mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu yardım nafakası olarak hüküm oluşturulması doğru değildir. Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir....

                    Mahkemece; tanık anlatımları ile davacının ayrı yaşamakta haklı olmadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı yönünden tedbir nafakası isteminin reddine, müşterek çocuk yönünden ise tedbir nafakası isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir (TMK. md. 197). Buna göre davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve "ayrı yaşamada haklılık" olgusunun kanıtlanması gerekir. Somut olayda; dava dilekçesi ile davalı hakkında Kale Sulh Ceza Mahkemesinde dava açıldığı ileri sürülmüş, ayrıca bu dava dosyası davacı tarafça delil olarak bildirilmiştir. Ne var ki mahkemece, delil olarak bildirilen dava dosyası celbedilip incelenmemiş, eksik inceleme ile karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu