Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; velayeti, erkek lehine tedbir iştirak nafakası verilmesini, kadın lehine tedbir- iştirak nafakası verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, davanın kabulünü, tedbir- iştirak nafaka miktarını istinaf etmiştir....

Türk Medeni Kanunun 169 maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın ve ortak çocuk lehine tedbir nafakası takdiri doğru ancak çocuk lehine takdir edilen nafaka miktarı düşük olup çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafaka alacaklılarının ihtiyaçlarına göre makul olduğu anlaşıldığından kadının ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktar tedbir nafakası olarak belirlenmiş, kadının kendisi için takdir edilen nafaka miktarı kadının da çalışıyor olmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre makul kabul edilerek kadın lehine hükmedilen önlem nafakasına yönelik istinaf talebi reddedilmiştir. Velayeti anneye verilen ortak çocuğun ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru miktarının ise makul olduğu anlaşıldığından kadının iştirak nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir....

(HMK mad. 297/2) Somut davada, yargılama sırasında mahkemece, 09/05/2018 tarihli ara karar ile kadın yararına aylık 250 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, bu kararda bir değişiklik bulunmadığı halde, mahkemenin esas hakkında hüküm verirken daha önce hükmedilen bu tedbir nafakası dikkate alınmaksızın kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 350 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, karar kesinleştikten sonra aynı nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği, gerekçeli kararda ise daha önce ara karar ile hükmedilen 250 TL tedbir nafakası bulunduğundan hükümle birlikte hükmedilen aylık 350 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren geçerli olmasına şeklinde gerekçe oluşturulduğu, bu haliyle kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden 09/05/2018 tarihli ara kararın, 01/03/2019 tarihli nihai kararın ve de gerekçenin çelişkili olduğu, hükümdeki nafaka miktarının gerekçe ile düzeltilemeyeceği, bu durumun infazda tereddüt oluşturacağı anlaşılmıştır. 2- Mahkemece...

Hal böyle olunca davalı kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri doğrudur. Ancak tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen tedbir-yoksuluk nafakası azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak davalı kadın yararına 500 aylık TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarına göre velayeti annesine verilen ortak çocuk yararına takdir edilen tedbir-iştirak nafakası da azdır. Bu sebeple Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 400 TL tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Davalı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduğu anlaşılmakla maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olmuştur....

Çocuklar için kadın yararına tedbir-iştirak nafakası verilmesi açısından: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun ihtiyaçları ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak müşterek çocuk için tedbir-iştirak nafakasına karar verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, miktarlarının da yerinde olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Çocuklar için erkek yararına tedbir-iştirak nafakası verilmemesi açısından: Davanın devamı sırasında çocukların anne yanında yaşaması, velayetlerinin anneye verilmesi karşısında erkek yararına tedbir-iştirak nafakası verilmemesi doğru olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddi ile ilk derece mahkemesi tarafından bu konuda hüküm kurulmadığı anlaşılmakla Dairemizce talebinin reddine karar verilmiştir....

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı ile tedbir nafakası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

    Aile Mahkemesi’nin 2005/834 Esas sayılı dosyasında tedbir nafakası istemiyle açılan davanın, borçlu Birol Yılmaz tarafından alacaklı Şadiye Yılmaz aleyhine Zeytinburnu 2....

      ilişkin itirazı kabul edilmekle, kadının tedbir nafakası talebinin şartları oluşmadığından bahisle reddine karar verilmiştir....

        "...kesinleşmemiş olduğu..." şeklindeki açıklama ile de sabit olduğunu, kesinleşen nafaka hükmünün olmaması dolayısıyla tedbir nafakasının tahsili için Yargıtay Kararları uyarınca da ilamsız takip başlatılmasının zorunlu olduğunu, boşanma kararı yönünden kesinleşme söz konusu olup takip konusu tedbir nafakası yönünden kesinleşmiş bir bir ilam söz konusu olmadığı ve İstanbul 21....

        Türk Medeni Kanunun 169 maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın lehine tedbir nafakası takdiri doğru ancak miktarı düşük olup kadın lehine 300,00 TL tedbir nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre makul olduğu anlaşıldığından kadının tedbir nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktarlar tedbir nafakası olarak belirlenmiştir. Her ne kadar kadın istinafında boşanma kararı verilmesi halinde yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de dilekçeler teatisinde bu hususta talepte bulunmadığı, sadece konu talepler hakkında hakkın saklı tutulmasını talep ettiği ancak ilk derece mahkemesi tarafından bu konuda her hangi bir hüküm kurulmadığı anlaşıldığından davalı kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu