-TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 450.-TL yükseltilmesi" ve dava tarihinin "08.01.2016" olarak belirtilmesi doğru değil ise de hükümdeki ibarelerin maddi hatadan kaynaklandığı, bu ibarelerin çıkartılarak "davacı lehine hükmedilen aylık 350.-TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 450.-TL yükseltilmesi" ve dava tarihinin de "03.04.2013" olarak düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA. 2- Müşterek çocuk .... yönünden yapılan temyiz incelemesinde ise; TMK’nun 328.maddesinde: “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder." düzenlenmiştir. Bu bağlamda; dosyadaki bilgi ve belgelerden dava tarihinin 03.04.2013, müşterek çocuğun ise 23/02/1997 doğumlu ve dava tarihinde henüz 16 yaşında olduğu reşit olduğu tarihe kadar tedbir nafakası verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
nafakası takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi nafakanın miktarının da tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre uygun olduğu, davacının tedbir nafakası miktarına, davalının tedbir nafakası takdiri ve miktarına yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, davacının asgari ücretle çalıştığı, kira ödediği, asgari ücret düzeyindeki gelirin kişiyi yoksulluktan kurtarmayacağı, davacının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla, davacı kadın lehine yoksulluk nafakası şartlarının oluştuğu, tarafların evli kaldıkları süre, davalının ekonomik ve sosyal durumu, kusur durumu dikkate alındığında takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete uygun olduğu, davalının yoksulluk nafakası takdiri ve miktarına, davacının nafaka miktarına yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, ortak çocuk Mustafa'nın ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakası takdiri ve miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı, ortak çocuk Ali ...'...
Verilen tedbir nafakası geçici önlemler kapsamındadır. Davacının iddiaları çerçevesinde bir kısım tedbir nafakası verilmesine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir." şeklindeki gerekçe ile "1- Davacının tapu, araç, arılar ve banka hesapları yönünden ihtiyati tedbir taleplerinin dava ve uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle REDDİNE, 2- Davacı T1 lehine aylık 5.000,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına, (tahsilde mükerrerlik olmamak kaydıyla) hükmedilen nafakanın her yıl açıklanacak yurt içi üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında artırılmasına" karar verilmiştir....
, müvekkili lehine aylık 1,500TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 200.000TL maddi, 250.000TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir....
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davalı erkeğin kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası dışındaki sair istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, II-Davalı erkeğin kadına hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile hükmün KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki şekilde yeni hüküm OLUŞTURULMASINA, "1- Davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE; Davacı T1'in kendisi için talep ettiği tedbir nafakası isteminin koşulları oluşmadığından REDDİNE, 2- Müşterek çocuk 20/07/2008 doğumlu FATMA ÇÖMEZ için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 800,00- TL tedbir nafakası takdiri ile takdir edilen nafakanın müşterek çocuk yararına harcanmak üzere davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3- Müşterek çocuk 11/12/2015 doğumlu GÖKÇE ÇÖMEZ için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 800,00- TL tedbir nafakası...
Kararın, davalı-davacı kadın vekili tarafından maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı-davacı kadın vekili tarafından maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Kadın için tedbir nafakası verilmemesi ve yoksulluk nafakası verilmesi açısından; Davalı-davacı kadın için işbu davada TMK 169 maddesi gereğince tedbir nafakası verilmediği, Aksaray 2.Aile Mahkemesinin 2016/1097 Esas 2017/397 karar sayılı ilamı ile verilen önlem nafakasının boşanma kararı kesinleşmesiyle birlikte yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği, önlem nafakasında verilen nafakanın TMK'nın 197 maddesine dayandığı halde işbu boşanma davasında cevap dilekçesiyle istenen tedbir nafakasının TMK'nın 169. Maddesine dayandığı, işbu davada kadın için tedbir nafakası verilmemesinin hatalı olduğu anlaşılmakla, bu nedenle Aksaray 2....
Temyiz Sebepleri 1.... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar, birleşen tedbir nafakası davası ve asıl davadaki tedbir ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir. 2. Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve fer'î miktarları yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve asıl davadaki tedbir ve yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır. 2....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Kusuru, davanın kabulünü, velayeti, kadın için tedbir-yoksulluk nafakası verilmesini, çocuk için tedbir-iştirak nafakası verilmesini, kadın için maddi-manevi tazminat verilmesini istinaf etmiştir....
Ancak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile özellikle davalının gelir durumuna göre; mahkemece hükmedilen tedbir nafakası miktarı az olup Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır. Bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişkin davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm 1. fıkrasında yer alan “...davacı kadına 150,00 TL tedbir nafakası takdir edilmesine,” ifadesinin çıkartılarak yerine “...davacı kadın lehine 250,00 TL tedbir nafakası takdir edilmesine” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 16.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....