DAVA TÜRÜ :Boşanma-Maddi-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kadının birleşen davasında talep edilen maddi tazminatın, Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesindeki tazminat olduğunun anlaşılmasına göre kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169)....
Somut olayda, davacı dava dilekçesi ile yoksulluk nafakası istese de evliğin devam ediyor şeklinde açıklaması tedbir nafakası talep ettiğini anlatmakta olup TMK 197 md. 'ye göre aylık 1.500 TL tedbir nafakası talep ettiği, davacının ön inceleme duruşmasında bu nafaka miktarının 500'ünü kendisi için 500'er TL den 1.000 TL'sinin müşterek çocuklar için olduğunu açıklamıştır. Davalı vekili davayı çocuklar için genişletmeye muvafakat etmediğini beyan etmiştir. Dava, davacının kendisi için tedbir nafakası davası olduğuna göre ayrı yaşamakta haklı olduğunu isat etmesi gerekmektedir. Davacının ön incelemede tanık bildirip dinletmeyeceğini beyan ederek altına imza atmıştır. Bu hali ile kadın ayrı yaşamada haklı olduğunu ispat edemediği yönünde ilk derece mahkemesince verilen red kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı kadının çocuklar için istemiş olduğu tedbir nafakasının mahkeme tarafından reddedilmesini de istinaf etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2018/1125 ESAS-2020/257 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı kadın, dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle boşanmalarına, kendisi için aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddi ve 500.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı erkek vekili, karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; kadının davasının reddine, tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle boşanmalarına, davalı-karşı davacı erkek yararına 50.000,00 TL maddi ve 500.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
197/1 maddesi gereğince hükmedilen tedbir nafakasının, tedbir nafakasının kesinleşmesiyle birlikte yoksulluk nafakası olarak devam edeceği yönündeki belirlemenin maddi hata niteliğinde olup mahallinde her zaman düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez (A.A.Ü.T. mad. 9/2)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Davacının kendisi ve çocuklar yararına istediği nafaka talebi bağımsız tedbir nafakası davası (TMK m.197) niteliğinde olup, değer ölçüsüne göre nispi harca tabidir. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez. Davacı dava dilekçesiyle maktu harç yatırmıştır....
TEDBİR NAFAKASININ ARTIRILMASI TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 186TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 197"İçtihat Metni"Taraflar arasındaki tedbir nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, Bursa 7. Aile Mahkemesinin 2013/459 Esas ve 2013/851 Karar sayılı dosyası ile lehine 300 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, nafakanın ihtiyaçlarını karşılamadığını iddia ederek tedbir nafakasının 800,00 TL’ye yükseltilmesine ve her yıl % 25 oranında artırıma hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Bu nedenle davalı-davacı kadının boşanma davasından bağımsız açılan birleşen tedbir nafakası davasında kendisi için istediği tedbir nafakası (TMK. md.197) talebinin kabulü gerekirken; reddi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1 ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12.10.2015(Pzt.)...
Terk sebebiyle boşanma (TMK. m. 164) davasında “ihtar dönemindeki” bu çekişmeye rağmen davacıya; -Çağrı yapabilirsin -Bu çekişme terk sebebiyle boşanma (TMK. m. 164) davası açıldıktan “sonra” halledilir denilemez. Davacının tek yönlü belirleme yaparak çağrıda bulunduğu anda “usulüne uygun” bir çağrıdan söz edilemez. Davalı kadının ayrı yaşamadaki haklılığı bağımsız olan açılan tedbir nafakası (TMK. m. 197) dosyası ile bellidir. Çağrı yapılan evin davalının rızası alınarak ya da aile mahkemesince belirlenmiş olmadığı dolayısıyla ortak konutun birlikte seçilmediği de duraksamasız bellidir. O halde davalı kadına yapılan davet usulsüzdür. Usulsüz çağrıya davalı kadının uyma zorunluluğu yoktur. Davanın reddi gerekir. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
İlk derece mahkemesince, 31.10.2020 tarihli tavzih kararı ile; tavzih talebinin kabulüne, kararın hüküm kısmının 3 nolu bendinin hükümden çıkartılarak yerine "11.09.2018 tarihinde davacı T1 için hükmedilen aylık 250,00- TL tedbir nafakasının 50,00- TL arttırılarak 300,00- TL olarak devamına, karar kesinleştiğinde iş bu nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine" yazılmak suretiyle kararın düzeltilmesine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı erkek; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK md. 162) nedenlerine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir....