Kadın yararına TMK m. 174/1-2 koşulları oluşmuştur. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurların ağırlığı ve hakaniyet ilkesi çerçevesinde kadın yararına maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı-davalı kadının tedbir nafakası davasında kadın yararına 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmişken erkeğin açmış olduğu boşanma davasında kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmedilerek yoksulluk nafakası yönünden her iki davada kurulan hükümler arasında çelişki yaratılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; tedbir nafakasının miktarı, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece ilk kararda davacı kadın yararına hükmedilen 1.000,00 TL tedbir nafakasının çok olduğundan bahisle hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuştur. Bozma sonrası kararda ise davacı kadın lehine 600.00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Eşlerden birisi fiili ayrılık sırasında tedbir nafakası isteminde (TMK m.197) bulunması halinde, tedbir nafakası miktarı belirlenirken, hakim tarafların fiilen bir aradayken sürdürdükleri yaşam seviyesini gözetmek zorundadır. Bu ilke dikkate alındığında, bozma sonrası hükmedilen tedbir nafakasının miktarı bozmanın amacına uygun olmayıp, azdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası- Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, reddedilen iştirak nafakası talepleri ile kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-davacı erkeğin, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Davacı kadının ekonomik ve sosyal durumunun tespitinde, çalışmadığı, kendi adına kayıtlı evde oturduğu, vefat eden babasından kalan bir miktar para ile geçindiği belirlenmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; TMK. nun 197. maddesi uyarınca davacı eş için 400 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için 300 TL iştirak nafakası talep edilmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı eş için 350 TL yoksulluk, müşterek çocuk için ise 150 TL iştirak nafakasına karar verilmiş; hüküm, davalı eş tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı ... ile davalı ... evli olup, ayrı yaşamda haklılık nedeniyle davacı ile ergin olmayan müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle istenilen nafakalar tedbir nafakası niteliğindedir(TMK. md. 197)....
Dava, davacı eş ve müşterek çocuk için tedbir nafakası artırım talebine ilişkindir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır. Eşler, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar. (TMK 183/6) Kadının maaşının olması, gelirinin kocasından çok olması, kocanın ortak giderlere katılma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Zira, evlilik birliğinin korunması ve devamını sağlamak için, eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gereken bazı ortak giderler mevcuttur. Kural olarak tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m. 176/4) Tedbir nafakası ve artırımına ilişkin davalarda, nafaka miktarı tayin edilirken, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiği gözetilmelidir....
Davacı kadın vekili, katılma yoluyla sunulan istinaf dilekçesinde; kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca ayrı yaşamakta haklılığa dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davalı erkeğin; kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; her iki davanın da kabulü ile TMK 166/1- 2 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek için boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 3.000 TL manevi tazminat takdirine, kadının maddi manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine, müşterek çocuk 06/09/2011 doğumlu Yiğit Emir Kayabaş'ın velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk için aylık 150 TL tedbir, aylık 350 TL iştirak nafakası takdirine karar verilmiştir....
Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi uyarınca boşanma veya ayrılık davasının devamı süresince, eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası ise boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan tarafın, kusuru daha ağır olmamak kaydıyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak talep edebileceği nafakadır....
Aile Mahkemesi'nin 2020/247 E. sayılı dosyada boşanma davalarının görüldüğünü, bu sebeple tedbir nafakasının konusuz kalacağını beyan etmiş ise de;iş bu davanın konusunun TMK 197 maddesi uyarınca talep edilen tedbir nafakası davası olup, boşanmadan ayrı ve bağımsız bir dava olduğu, boşanma davasında kadın lehine TMK 169. maddesi uyarınca hükmedilen tedbir nafakasının bu davayı konusuz hale getirmeyeceğinden, davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerekmiştir. Tüm dosya kapsamı, dinlenen tanık beyanları göz önüne alındığında, erkeğin evi terk ettiği, eşine maddi destekte bulunmadığı, yargılama sırasında da eşine boşanma davası açtığı anlaşılmakla, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispatladığı, bu nedenle mahkemece kadın lehine tedbir nafakası hükmedilmesi doğru olduğu gibi, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumlarına göre aylık 1.500 TL tedbir nafakası miktarının da uygun olduğu sonucuna varılmıştır....
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; haksız davanın reddine, karşı davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 1.000 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için aylık 1.500 TL tedbir - yoksulluk nafakası takdirine, takdir edilen nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, müvekkili için 150.000 TL maddi, 150.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....