kaldırılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
sebepler neticesinde yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasını, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile davalının müdürlük yetkisinin kaldırılmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür....
şirket ortağı ve müdür olarak yetkilerinin elinden alınmasını, şirket ortaklığından çıkarılmasını, müdürlük sıfatı ve temsil yetkisinin ilk verildiği 09/09/2020 tarihinden itibaren iptalini talep etmiştir. Karşı davacı, karşı dava dilekçesi ile karşı davalı ... nin şirket ortağı ve müdür olarak yetkilerinin askıya alınmasını ihtiyati tedbir olarak istemiştir. Mahkeme 06/07/2020 tarihli gerekçeli ara kararıyla karşı davacının söz konusu ihtiyati tedbir talebinin de, HMK 389 vd.maddesi gereğince gerekli ve yaklaşık ispata yeterli koşulları bulunmadığından reddine karar vermiş, karşı davacı vekili de işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir....
ın şirket adına temsil ve idare yetkisinin tensiple birlikte tedbiren kaldırılmasına karar verilmesini ve bu hususun ilan edilmesini, TTK 219 ve 630/2 maddeleri gereğince davalının temsil ve idare yetkisinin tamamen kaldırılmasına, şirketi idare ve temsil edecek tarafsız bir kayyımın atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; ihtiyati tedbir isteyen tarafın tedbir talebinde haklı olduğunu yaklaşık ispat etmediği, dava sonucunu elde eder şekilde tedbir kararı verilemiyeceği, ihtiyati tedbir için yasal koşulların oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ...'ın temsil yetkisini kötüye kullandığını, şirkete ait mal, hak ve gelirleri sakladığını, ...'...
açık olan maddenin uygulanmasının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Kişilere satış ve devre engel olacak şekilde ayrı ayrı ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; "... somut uyuşmazlık, yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı vekili, davalı limited şirket müdürünün tüm taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişiler nezdindeki tüm hak ve alacaklara ve buna benzer diğer malvarlığı unsurları üzerine HMK m.392/f.1 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de, HMK madde 389 gereği dava konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği, davalıya ait malvarlığı bizatihi dava konusu olmadığından bu talebin de reddine karar verilmesi gerekmiştir. Yapılan açıklamalar karşısında davacının ihtiyati tedbir taleplerinin bu aşamada reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklandığı üzere; -Davacının ihtiyati tedbir taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,..." şeklinde karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; "... somut uyuşmazlık, yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı vekili, davalı ... şirket müdürünün tüm taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişiler nezdindeki tüm hak ve alacaklara ve buna benzer diğer malvarlığı unsurları üzerine HMK m.392/f.1 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de, HMK madde 389 gereği dava konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği, davalıya ait malvarlığı bizatihi dava konusu olmadığından bu talebin de reddine karar verilmesi gerekmiştir. Yapılan açıklamalar karşısında davacının ihtiyati tedbir taleplerinin bu aşamada reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklandığı üzere; -Davacının ihtiyati tedbir taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,..." şeklinde karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur....
Takibe konu karar 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gereğince verilen ihtiyati tedbir kararı olup bu kararın infazı ile ilgili istek İKK'nun 25/a maddesine göre infaz edilemez. Bu tür kararlarda 6284 sayılı Kanun'un 18. maddesi uyarınca tedbirin infazı için icra müdürü infaz memuru olarak tayin edilir. 6100 sayılı HMK'nun 394. maddesi (HUMK madde 101) ve bunu izleyen maddeler uyarınca mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararlarının esasına ve infazına yönelik şikayetler tedbir kararını veren mahkemece incelenir. Somut olayda, ... 4. Aile Mahkemesi ... sayılı koruma kararında 6 aylık koruma süresi ve koruma süresince aylık 750.00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Bu karar Aile Mahkemesi'nce yazılan müzekkereye ekli olarak alacaklı vekili tarafından ... 1. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında ilamlı takibe konulmuştur....
Bu tür kararlarda tedbirin infazı için icra müdürlüğü veya yazı işleri müdürü veya bir başka adliye görevlisi infaz memuru olarak tayin edilir. 6100 sayılı HMK'nun 394. madde (HUMK m. 101) ve bunu izleyen maddeler uyarınca mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararlarının esasına ve infazına yönelik şikayetler de tedbir kararını veren mahkemece (somut olayda Aile Mahkemesi'nce) incelenir. Bu durumda, Mahkemece, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye göre icra dairesinin infaz memuru sıfatıyla yaptığı işleme karşı itirazı inceleme yetkisinin kararı veren (... Aile) Mahkemesi'ne ait olduğu, tedbir kararının icra müdürünce uygulanmış olmasının sonuca etkili olmadığı nazara alınarak re'sen görevsizlik kararı vermesi gerekirken, işin esasını inceleyerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....
Asliye Hukuk (Aile mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’nce, çocuk hakkında talep edilen tedbir kararlarının değerlendirilmesi hususunda karar verme yetkisinin tedbir kararını veren mahkemeye ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun geçici 1. maddesinin dördüncü fıkrasındaki düzenleme ile Çocuk Koruma Kanunu’na göre verilen koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesi hükmü gözetildiğinde Çocuk Koruma Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca hükmolunacak tedbir kararlarının Çocuk Mahkemesi veya Hakimince, Çocuk Mahkemesi olmayan yerlerde ise Aile Mahkemesi veya yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi’nce karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 8.maddesi gereğince korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun menfaatleri bakımından kendisinin, ana, baba, vasisi veya birlikte yaşadığı kimselerin bulunduğu yerdeki Çocuk Hâkimi...