(HMK. m. 309/4)Vekilin feragat edebilmesi, için feragate ilişkin özel yetkisinin bulunması şarttır. (HMK. m. 74/1) Buna göre; davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde ekli vekaletnamenin yapılan incelenmesinde davacı vekilinin feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davacı vekilinin feragat dilekçesini dosyaya sunduğu ve davadan feragate dair vekaletnamesinde özel yetkisi bulunduğu görülmekle feragat nedeniyle davanın reddi ile Mahkememizin tensip zaptı 3 numaralı ara kararına konu ihtiyati tedbir niteliğindeki ödemeden men kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkemelerce verilmiş tedbir kararlarına ve uygulamasına karşı itirazların ilgili Mahkemeye yapılması gerektiğini, icra müdürlüklerinin ihtiyati tedbir kararlarının infazına ilişkin dosyalarda ihtiyati tedbir infaz memurluğu görevini yaptıklarını, tedbir kararı veren mahkemeye bağlı olduklarını, icra mahkemesinin veya icra müdürlüğünün ihtiyati tedbir kararın aksine karar verme yetkisinin bulunmadığını, icra müdürlüğünün müzekkeresinde ihtiyati tedbire konu malın tespiti halinde gümrük kapılarından giriş ve çıkışına izin verilmeyerek bilgi verilmesinin istendiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra dairesinde ihtiyati tedbir kararının icrası kapsamında yapılan işlemin iptali talebine ilişkindir. Dava, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nde açılmış Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, 2019/......
İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine mükerrer vekâlet ücretine hükmedildiğini, davacının tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebi yönünden hukuki yararının bulunmadığını, zaten bu taşınmaz üzerinden aile konutu şerhi olduğunu ve müvekkilinin davacı tarafın rızası hilafına işlem yapamayacağını, davanın kabulü koşullarının oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek tedbir nafakası, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ve vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur. C....
İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine mükerrer vekâlet ücretine hükmedildiğini, davacının tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebi yönünden hukuki yararının bulunmadığını, zaten bu taşınmaz üzerinden aile konutu şerhi olduğunu ve müvekkilinin davacı tarafın rızası hilafına işlem yapamayacağını, davanın kabulü koşullarının oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek tedbir nafakası, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ve vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur. C....
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; "İncelenen dosya kapsamına göre; Tedbir isteyen vekilinin talep dilekçesi,tüm dosya kapsamına göre davalının TMK 199. Maddesine göre tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına esas olmak üzere ihtiyati tedbir talep edilmiş ise de iddiaya dayanak her hangi bir delil ve belge bulunmadığından tedbir isteyen vekilinin talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. "gerekçesiyle;" İhtiyati tedbir talep eden vekilinin talebinin reddine, "karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İNCELEME VE GEREKÇE İstinaf incelemesine konu talep, hukuki niteliği itibariyle, HMK'nın 389 vd. maddeleri uyarınca, şirket müdürünün yönetim ve temsil yetkisinin tedbiren kaldırılarak davalı şirke kayyım atanması, davalı yöneticinin temsil yetkisinin tedbiren atanacak kayyıma devri istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava içinde ihtiyati tedbir talep etmiş, mahkemece ihtiyati tedbir talebi, davacının korunmaya değer yakın bir menfaatinin ihlal edileceği konusunda yeterli kanıt sunulmadığı, şirkette organ boşluğu bulunmadığı ve dava sonucunda elde edilecek hakkın ihtiyati tedbir yoluyla elde edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....
teminat alınmaksızın ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *dava dilekçesinde davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına yönelik bir talebinin bulunmamasına (MK. md. 199) 27.07.2005 günlü isteğin tedbir niteliğini taşımasına (HUMK. md. 101-113) ve bu konuda her an yeniden istekte bulunmasının imkan dahilinde olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.11.2006...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma, Çocuk Teslimi, Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tedbir nafakalarından ve davalı-davacı kadın tarafından açılıp birleştirilen 35 DY 189 plakalı araç üzerinde davacı-davalı kocanın tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
Aynı yasanın 390/3 maddesi ise, ''Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır'' düzenlemesini içermektedir. Somut olayda; davacının talebinin noter senediyle devir aldığı şirket hisselerinin davacı adına tesciline ilişkindir.Elde ki davanın konusu şirketin mal varlığına ilişkin olmayıp ,şirket hisselerinin adına tescili talep edilmektedir. İhtiyati tedbir kararı ancak dava konusuna ilişkin olması gerekir.Talep olunan ihtiyati tedbir kararının verilecek hüküm ile doğrudan bir ilgisi bulunmamaktadır.Davacı vekili zararının ne şekilde karşılanacağını sormakta ise de ,elde ki dava zarar tazminine ilişkin bir dava değildir.Taraflar arasında menfaat dengesi gözetildiğinde araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....