"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı ... 09.01.2015 tarihli dilekçesiyle tarafların boşanmalarına, velayete ve ihtiyati tedbir talebine yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin boşanma hükmü, velayet ve ihtiyati tedbir yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı vekili Av. ... 09.01.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile maddi-manevi tazminat, tedbir-yoksulluk ve iştirak nafakaları talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davacı (kadın) yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası, müşterek çocukların yararına takdir edilen tedbir ve iştirak nafakaları yönünden bozulması gerekmiştir....
Mahkemece; davacı tarafından daha önce davalı aleyhine boşanma ve fer'ilerine ilişkin açılan dava kesinleşmeden iş bu dava açılmış olduğundan, 6100 sayılı HMK. nun 114/ı ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; tedbir nafakası istemine ilişkindir. Tedbir nafakası, TMK'nun 169-200. maddeleri ile hüküm altına alınmıştır. Buna göre; boşanma davası devam ederken Hakim ailenin korunması amacıyla eş ve küçük çocuklar için tedbir nafakasına karar verebilir. Bu durumda tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar devam eder, kesinleşme tarihinden sonra nafaka kesilir. Hükmedilen tedbir nafakasının kendiliğinden, kararın kesinleşmesi ile iştirak nafakasına dönüşmesi söz konusu değildir. Somut olayda, tarafların .... 2....
Anılan yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; boşanma davası açılmış olup, davacı yan diğer tarafın malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş ise de; Boşanma davalarında uyuşmazlık konusu olan husus aile birliği olup, boşanma davasında boşanmaya karar verilmesi halinde hükmedilmesi ihtimal dahilinde olan boşanmaya bağlı ikincil nitelikteki tazminat ve nafaka haklarının elde edilmesini temin etmek için de olsa uyuşmazlık konusu olmayan malvarlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağından bu hususta mahkemece verilen red ara kararının gerekçe ve neticesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmış,aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
O halde mahkemece yapılacak iş, l0.04.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir. 2-Davacı-davalı kadın 13.05.2014 tarihinde açtığı dava ile kendisi ve reşit olmayan müşterek çocukları için tedbir nafakası talep etmiştir. Davalı-davacı erkek ise 24.11.2014 tarihli birleşen boşanma davası ile boşanma ve müşterek çocukların velayetini talep etmiştir. Mahkemece hükümle erkeğin birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayete ve davacı-davalı kadın ve müşterek çocuk ...lehine nafakaya hükmedilmiş, kadının nafaka davasına ilişkin ise “boşanma kararı ile nafakaya hükmedildiği” gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Davacı-davalı kadının tedbir nafakalarına ilişkin talebi bağımsız bir dava olup birleşen boşanma davasından önce açılmıştır. Davaların birleştirilmesi halinde de her dava bağımsız niteliğini korur....
Somut olayda takibe konu ilamda, TMK’nun 197. maddesi uyarınca ayrı yaşamakta haklılık nedeninden kaynaklanan bağımsız tedbir nafakası davası kabul edilerek tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Bu ilam TMK’nun 169. maddesi gereğince verilmiş tedbir niteliği taşımadığı için anılan ilamdaki tedbir nafakasının boşanma ilamının kesinleşmesi ile yoksulluk nafakasına dönüşmesi de söz konusu değildir. Bu nafakanın hüküm altına alınmasından sonra boşanma ilamının kesinleşmesi ise tedbir nafakasına ilişkin anılan ilamı bertaraf etmez. Bu durumda, takibe konu edilen alacak TMK'nun 197. maddesine göre ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakasına ilişkin olup, bu nafakanın reddine ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesine kadar borçlunun nafaka ödeme yükümlülüğü devam eder. Anılan kararın kesinleştiği 19/01/2015 tarihi itibariyle borçlunun ödeme yükümlülüğünün sona erdiğinin kabulü gerekir....
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki kurulması, tedbir nafakası davası ve birleşen karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince çocukla kişisel ilişki kurulması davasının, tedbir nafakası davasının ve birleşen karşılıklı boşanma davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince kesinleşen kadının boşanma davasındaki boşanma hükmü ve yargılama giderleri ile vekâlet ücreti yönünden karar verilmesine yer olmadığına, sair yönlerden kararda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince çocukla kişisel ilişki kurulması davasının, tedbir nafakası davasının ve birleşen karşılıklı boşanma davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
Davalı/karşı davacı kadının tedbir nafakasının arttırılması konulu Ankara 3. Aile Mahkemesi'nin 2020/163 Esasına kayıtlı dosyasının boşanma dosyalarıyla birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır....
Eldeki davadan sonra açılan boşanma davası nedeniyle taraflar ayrı yaşamaya hak kazanmış ise de, eldeki davanın dava tarihi itibariyle boşanma davası bulunmadığından (dava tam ıslah edilerek tedbir nafakası istemine dönüştürüldüğünden) ayrı yaşamada haklı davacı eş yönünden 15/10/2018 tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmolunması gerekmekte olup, Konya 4. Aile Mahkemesinde açılan davada TMK 169 uncu maddesi kapsamında hâkim tarafından resen alınması gereken önlemler kapsamındaki tedbir nafakası ile mükerrerlik oluşturmaması gerekmektedir. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak müşterek çocuklar yönünden talep edilen nafakanın niteliği TMK 197 inci maddesi kapsamında tedbir nafakası iken iştirak nafakası olarak hükümde yazması ile Konya 4....
Eldeki davadan sonra açılan boşanma davası nedeniyle taraflar ayrı yaşamaya hak kazanmış ise de, eldeki davanın dava tarihi itibariyle boşanma davası bulunmadığından (dava tam ıslah edilerek tedbir nafakası istemine dönüştürüldüğünden) ayrı yaşamada haklı davacı eş yönünden 15/10/2018 tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmolunması gerekmekte olup, Konya 4. Aile Mahkemesinde açılan davada TMK 169 uncu maddesi kapsamında hâkim tarafından resen alınması gereken önlemler kapsamındaki tedbir nafakası ile mükerrerlik oluşturmaması gerekmektedir. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak müşterek çocuklar yönünden talep edilen nafakanın niteliği TMK 197 inci maddesi kapsamında tedbir nafakası iken iştirak nafakası olarak hükümde yazması ile Konya 4....
Bu itibarla erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 2- Tedbir nafakası davası yönünden yapılan temyiz incelemesine gelince; Davalı- davacı kadın tarafından usulüne uygun olarak harcı yatırılmak suretiyle bağımsız tedbir nafakası davası açılmıştır. Davalı-davacı kadının bağımsız tedbir nafakası davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.05.2019 (Pzt.)...