"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sırasında müşterek çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarına yönelik 30.11.2012 tarihli ara kararı davacı-davalı koca tarafından temyiz edilmekle, tedbire ilişkin evrak incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya ayrılık davasının görülmesi sırasında davaya bakan mahkemece, dava süresince geçerli olmak üzere Türk Medeni Kanununun 169. maddesi çerçevesinde alınan tedbir kararları veya bu nitelikteki tedbir kararlarına itiraz üzerine verilen kararlar esasla birlikte temyizi kabildir. Tarafların davanın esasına yönelik temyiz taleplerinin bulunmadığı, mahkemece verilen davanın esasına yönelik 14.03.2013 tarihli hükmün 29.03.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından konusuz kalan temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafakanın Kaldırılması- Tedbir Nafakasının Artırımı Taraflar arasındaki "boşanma", "nafakanın kaldırılması" ve "tedbir nafakasının artırımı" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından; yararına hükmedilen tazminatların miktarı, nafakanın kaldırılması davasında tedbir verilmemesi yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise; kocanın boşanma davasının kabulü ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz...
Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 1996 yılında evlendikleri, 1997, 2001 ve 2003 doğumlu 3 müşterek çocuklarının bulunduğu, davalı kocanın, davacı karısı aleyhine 09.02.2007 günü terke dayalı boşanma ve manevi tazminat davası açtığı, davacı kadınında karşı dava ile tedbir nafakası talebinde bulunduğu; kocanın açtığı boşanma davasının reddedildiği; kadının açtığı tedbir nafakası talebinin kısmen kabul edilerek, kadın için 200,00 TL; müşterek çocuklar ... ve ... için 125,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, tarafların temyiz etmemesi üzerine hükmün 24.06.2008 günü kesinleştiği, kocanın 26.08.2009 günü karısı aleyhine 2.kez boşanma davası açtığı, davanın reddedildiği, kararın 01.07.2011 günü kesinleştiği, eldeki nafaka davasının 17.11.2011 günü açıldığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; davalı koca tarafından, boşanma davası açılmakla, davacı kadın ayrı yaşama hakkını kazanmıştır....
Davacı boşanma davası içinde, bu dava sonuçlanmadan yoksulluk nafakası isteminde bulunmamış, boşanma hükmü kesinleştikten sonra 12.04.2013 tarihinde açtığı bu dava ile 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, dava sonuçlanıncaya kadar dava tarihinden başlamak üzere bu miktarın lehine tedbir nafakası olarak tensiben verilmesini istemiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır. (TMK 169.madde). Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin tedbir nafakasının devamını istemesi, yoksulluk nafakası istemi niteliğindedir. Yoksulluk nafakası davası boşanmanın fer'i niteliğinde bir dava olduğundan, dava devam ettiği sürece her zaman istenebileceği gibi, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ayrı ve bağımsız bir dava olarak da açılabilir....
İlk derece mahkemesince 17.01.2019 tarihli ve 2018/163 esas, 2019/15 sayılı karar ile “Aylık 400,00 TL tedbir nafakasının aylık 500,00 TL olarak devamına, nafakanın karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamı ile davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine” şeklinde kurulan hükümde tedbir ve yoksulluk nafakasının geçerlilik tarihlerinin infazda tereddüt oluşturacak şekilde açıkça belirtilmediği, keza tedbir nafakasının hangi tarihten itibaren 500 Türk lirasına yükseltildiği hususunun belirlenmediği gibi, ilk derece mahkemesinin 02/07/2015 tarihli ilk kararı ile verilen boşanma hükmünün 05.07.2018 tarihinde kesinleştiği gözetilmeden, 17.01.2019 tarihli hükümde tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına yazılmak sureti ile boşanmanın kesinleştiği tarihten sonrası için de tedbir nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Temyiz talebinin bu sebeple reddine karar verilmek gerekmiştir. 2-Tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 101'nci maddesinin (3.) ve (e) bendinde yer alan hükümlere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "geçici hukuki korumalara" ilişkin 389. maddesinde yer verilmemiş, boşanma veya ayrılık davası açılınca hakimin talep üzerine veya re'sen dava sırasında Türk Medeni Kanununun 169'uncu maddesi çerçevesinde aldığı tedbir ve bu tedbirlere itiraz üzerine verilen kararlar, yasa koyucu tarafından Usulün "geçici hukuki korumalarla" ilgili düzenlemesi dışında bırakılmıştır. Bu durumda, boşanma ve ayrılık davası açılınca hakimin talep üzerine veya re'sen Türk Medeni Kanununun 169. maddesi çerçevesinde alacağı tedbir ve bu tedbirlere itiraz üzerine verilen kararlar ancak esas hükümle birlikte temyizi kabil olup, esas hükümden ayrı ve bağımsız olarak temyiz edilemez....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından boşanma davasının reddi ve tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkeğin, tedbir nafakasının kaldırılması talebine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihi olan 28/12/2020 tarihinden itibaren müşterek çocuk için aylık her ay 700 TL önlem nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar tarihinden (12/01/2023) itibaren 700 Tl artırılarak aylık her ay 1.400 TL tedbir nafakasını davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair isteminin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece hükmedilen tedbir nafakasının yetersiz olduğunu ileri sürüp yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunnda karar verilmesini etmiştir. GEREKÇE : Davanın TMK 197 maddesi gereğince açılmış önlem nafakası davasıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 1.200 TL tedbir nafakasının dava tarihi olan 07/10/2020 tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra nafakanın yardım nafakası olarak devamına, nafakada her yıl ÜFE oranında arttırım yapılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Davalı kocanın 03.05.2010 tarihinde açtığı boşanma davası kocanın kusurlu olduğundan bahisle reddedilmiş, hüküm 13.04.2011'de kesinleşmiş, bundan sonra davalı koca tarafından 26.04.2014'de açılan boşanma davasında ise; önceki boşanma davasının reddinin üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen ortak hayatın kurulamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kocanın .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı karar ile hükmedilen nafakanın kaldırılması talebinin reddine, kadının da .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı karar ile hükmedilen nafakanın arttırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davasının kesinleşmesi ile daha evvel hükmedilen tedbir nafakası hükümsüz hale gelir, ortadan kalkar....