(HUMK.md. 438/7) SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b. bentte gösterilen nedenle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 5. bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına yerine 5. bent olarak "Dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar aylık 250.00 TL. tedbir nafakasının; boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ise aylık 150.00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine" sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu bölümünün düzeltilmiş olarak, temyiz konusu edilen tedbir nafakası ile ilgili bölümünün ise 2/a. bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.12.2011 (Salı)...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; davacı kadın eşinin açtığı boşanma davasının reddedildiğini halen ayrı yaşadıklarını söyleyerek kendisi için aylık 500 TL, müşterek küçük çocuk için aylık 500 TL tedbir nafakasının davalı taraftan tahsilini talep ve dava edilmiştir.Davalı taraf, ayrı yaşamada kusurlu tarafın davacı olduğunu, maddi durumunun kötü olması nedeniyle nafakayı ödeyemeyeceğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, müşterek çocuk yönünden davanın kabulü ile aylık 220 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, davacı kadın yönünden ise; davalı koca tarafından bu davadan önce açılan boşanma davasının reddedildiği, ayrı yaşamda haklılık için reddedilen bu boşanma davasının yeterli olamayacağı başka delillerle davacının ayrı yaşamda haklılığı ispat etmesi gerektiği ayrı yaşamda haklılık olgusu ispat edilmediği gerekçesiyle davacı kadın yönünden...
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Tedbir Nafakası ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından ziynet eşyası alacağı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri, nafakaların miktarı ve tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkek vekili vekaletnamesindeki yetkiye dayanarak verdiği 14.04.2016 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, davacı-davalı erkeğin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalı-davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a- Davalı-davacı kadın vekili vekaletnamesindeki yetkiye dayanarak verdiği 06.05.2015 tarihli dilekçesiyle, asıl davada verilen boşanma kararına yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden...
nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulüne ilgili bentlerin kaldırılarak erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin maddî-manevî tazminat talebinin reddine, tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemek kaydı ile kadın lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 250,00 TL tedbir nafakasının ilk derecenin karar tarihi olan 15.10.2020 tarihi itibarı ile aylık 450,00 TL olarak tedbir nafakasına, boşanma hükmünün kesinleşmesiyle birlikte aylık 550,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk lehine dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, boşanma hükmünün kesinleşmesiyle birlikte aylık 400,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; davacı-davalı kadının nafaka davasının kısmen kabulüne, Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesi uyarınca kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının birleşen boşanma davası ile kocanın birleşen boşanma davasının ayrı ayrı kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı-davacı babaya bırakılmasına, müşterek çocuk ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, davacı-davalı kadın yararına 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata, davalı-davacı kocanın manevi tazminat isteminin reddine hükmetmiştir....
Taraflar arasındaki tedbir nafakası ile karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının tedbir nafakasına ilişkin asıl davasının kısmen kabulüne, kadının birleşen boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine, erkeğin birleşen davaya karşı açtığı boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı vekili tarafından boşanma dışında kalan tedbir, yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat yönünden istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar arasında görülen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin boşanma davasıdır. Karar sadece davalı erkek tarafından boşanmanın fer'ilerine yönelik olarak istinaf edilmiş, boşanma kararı istinaf edilmeksizin 21/04/2022 tarihinde kesinleşmiştir....
Davalı-davacı kadın tarafından açılan tedbir nafakası davasında ise, kadının ayrı yaşamada haklı olduğu kabul edilerek kadın ve yanında kalan ortak çocuk için ara karar ile verilen 100,00 TL tedbir nafakasının, kararın kesinleşmesinden itibaren ayrı ayrı 250,00 TL iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir. Yoksulluk ve iştirak nafakası, boşanma davasının eki niteliğindedir. Somut olayda erkeğin açtığı boşanma davası reddedilmiştir. Bu husus nazara alınmadan kadın yararına yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
Boşanma ilamı daha önce kesinleşmiş ise iştirak-yoksulluk nafakası, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetildiğinde kesinleşmeleri gerekli değildir (HGK. 28.2.2001 tarih 2001/12-206 E. 2001/217 ....) Anılan Yasa maddesinde tedbir nafakasının infazı ilamın kesinleşmesine bağlı tutulmamıştır. Somut olayda, talep edildiği aşamada, tedbir alacağı ilamada bağlanmış olduğundan, tedbir nafakası yönünden ret kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin tümünün kabulü doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Somut olayda davacı- davalı kadın kendisi için aylık 2.500 TL bağımsız tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiş, kadının bağımsız tedbir nafakası davası kısmen kabul edilerek kadın yararına aylık 500 TL bağımsız tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Hüküm altına alınan bağımsız tedbir nafakasının bir yıllık miktarı göz önüne alındığında bölge adliye mahkemesince bağımsız tedbir nafakasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davalı-davacı erkeğin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı-davacı erkeğin reddedilen boşanma davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin temyiz itirazları yersizdir....