Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 06.11.2014 tarih, 2014/151 Esas ve 2014//211 Karar sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, TMK 169. madde gereğince dava tarihi olan 25.02.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 100 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davalıdan (...) alınarak davacıya (...) verilmesine karar verildiği, boşanma kararının 08.04.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır Somut olayda hükme esas alınan 05.02.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda tedbir nafakasının takibe dayanak ilamın dava tarihi 25.02.2008 ile ilamın kesinleşme tarihi 09.04.2015 arasında talep edilebileceği ve diğer alacaklara karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği belirtilmiştir. Takibe dayanak ilamda boşanma davası açılması sebebi ile tedbir nafakasına hükmedildiği anlaşıldığından, bu ilama dayanılarak boşanma kararının kesinleşmesine kadar tedbir nafakası talep edilebilecektir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davası ile nafaka davasının aynı tarihte açılmasına, nafaka davasında davalı-davacı (kadın) için 300 TL, çocuk için 200 TL, boşanma davasında ise davalı-davacı (kadın) ve müşterek çocuk yararına 200'er TL tedbir nafakasına hükmedildiğinin, boşanma davasında kadına verilen tedbir nafakasının tekerrüre esas teşkil etmeyeceğinin açıkça belirtildiğinin ve çocuk için tedbir nafakası ve boşanma davasında verilen tedbir nafakasının tahsilde tekerrür etmemek üzere hüküm kurulduğunun tabii bulunmasına, evlilik tarihinin hükmün gerekçesinde yanlış...

      (Y2HD, 25.11.1993, 10530-11334) 4- DAVACI, KÜÇÜK EMİR MEHMET POLAT İÇİN “TEDBİR NAFAKASI” İSTEYEBİLİR Mİ? Davacı vekili dava dilekçesinde “iştirak nafakası” istediğini açıkça belirtmiştir. Başka bir anlatımla koşulları oluştuğunda TMK m. 182 f. II hükmüne göre velâyetin kullanılması kendisine “verilmeyen eş” çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu için davacı vekili tarafından ancak “iştirak nafakası” verilmesi istenebilir. Değerli çoğunluk davacının “tedbir nafakası” isteğinin bulunduğu düşüncesindedir. Boşanmış eşler hangi sebeple olursa olsun ortak çocukları için “tedbir nafakası” değil sadece “iştirak nafakası” isteyebilir. Açıkladığım gerekçelerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....

        Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık, BİRLEŞEN ÖNLEM NAFAKASI yönünden KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı ... 19.10.2016 tarihli dilekçesiyle kadının açtığı tedbir nafakası davasına yönelik temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin tedbir nafakası davasına yönelik olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı ... 19.10.2016 tarihli dilekçesiyle açtığı boşanma davasından feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün boşanma davası yönünden bozulması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma (Tedbir) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, boşanma davasıyla birlikte, müşterek çocukların dava süresince geçici olarak velayetinin kendisine verilmesini ve çocuklar ve kendisi için tedbir nafakası talep etmiş, davacının bu yöndeki tedbir isteği (TMK.m.169) kabul edilmiş, davalı bu ara karara itiraz etmiş, mahkemece 8.7.2013 tarihli karar ile itirazı reddedilmiş, davalı bu ara kararı temyiz etmiştir. Ayrılık veya boşanma davası üzerine Türk Medeni Kanunu gereğince icap eden geçici tedbirlerin (TMK.m.169) alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar, ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir....

            Ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması (Md.195-201) hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 166. maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir ve MK. md.201 uyarınca nafaka isteyen eş yerleşim yerinde açtığı dava ile tedbir alınmasını; nafaka verilmesini isteyebilir. Tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki, tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Ayrıca, nafaka alacaklısı davacı; davasını ikametgahında açabilecekken, boşanma davasında yetkili mahkemeler buna göre daha sınırlıdır. Birleştirme durumunda yetkili mahkeme davacı aleyhine sınırlandırılmaktadır....

              nun iştirak nafakasının ve tazminatların miktarına, davalı-karşı davacı erkeğin ise karşı boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, müşterek çocuk ...'nin velâyeti, bu müşterek çocuğa ilişkin kişisel ilişki, tedbir ve iştirak nafakası ile tazminatlara faiz uygulanmasına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, gerekçe değiştiğinden boşanma ve ferileri yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının boşanma ve ferilerine yönelik hükümlerinin tamamının kaldırılmasına ve her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir....

                Kaldı ki, ayrı yargı çevrelerinde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK.nun 166.maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir (TMK. md.201). Diğer bir anlatımla, tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki, tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. O halde mahkemece, usulüne uygun birleştirme talebi bulunmadığından; talebin reddi ile davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davaların birleştirilmesine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi ( DAVA TÜRÜ :Boşanma ( İhtiyati Tedbir ) Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sırasında verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine verilen "itirazın reddine” dair 9.01.2013 tarihli karar, itirazı reddolunan ... tarafından temyiz edilmekle tedbire ilişkin evrak incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya ayrılık davasının görülmesi sırasında davaya bakan mahkemece, dava süresince geçerli olmak üzere Türk Medeni Kanunun 169. maddesi çerçevesinde alınan tedbir kararları veya bu nitelikteki tedbir kararlarına itiraz üzerine verilen kararlar esasla birlikte temyizi kabil olması nedeniyle temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz talebinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi.17.04.2013 (Çar.)...

                    UYAP Entegrasyonu