Tedbir nafakası isteklerinin her gün doğan ve işleyen haklardan olduğu nazara alınarak feragat tarihinden itibaren davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde 09.08.2011 tarihinden itibaren davalı yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı kadın, boşanma davasının açıldığı 9.8.2011 tarihinden önce, 5.8.2011 tarihinde açmış olduğu tedbir nafakası davasından ilk celse feragat etmiş ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kadının tedbir nafakası davasından feragat etmesi, kocasının kusurlarını boşanma davasına yönelik olarak affettiğini göstermez. Zira davalı kadın, tedbir nafakası davasından feragat etmekle birlikte boşanma davasında kocanın kusurlarına yönelik iddialarını ileri sürüp, bu iddialarını kanıtlamak için delillerini de sunmuştur....
Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık, ÖNLEM NAFAKASI DAVASI YÖNÜNDEN KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2019 NUMARASI : 2016/522 ESAS - 2019/111 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Didim (Yenihisar) 1....
BOŞANMATEDBİR NAFAKASI-KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 174 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 4 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 42 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 43 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 44 ] 818 S....
Aile Mahkemesinde, boşanma davası ise bundan sonra İstanbul 11. Aile Mahkemesinde açıldığına göre, bağlantı sebebiyle birleştirme talebi ikinci davanın açıldığı mahkemeden istenebileceği ve birleştirmeye bu mahkemece karar verilebileceği nazara alınmadan, birleştirmeye karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bundan ayrı, ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK.nun 166.maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir (TMK. md.201). Diğer bir anlatımla, tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayete İlişkin Tedbir Kararı Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sırasında mahalli mahkemece verilen, 19.12.2012 tarihli velayetin kullanılmasıyla ilgili tedbir kararı davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, boşanma davasıyla birlikte, 10.09.2011 doğumlu müşterek çocuğun dava süresince geçici olarak velayetinin kendisine verilmesini talep etmiş, davacının bu yöndeki tedbir isteği mahkemece 19.12.2012 tarihinde ara kararı ile reddedilmiş, davacı bu ara kararını temyiz etmiştir. Boşanma veya ayrılık sırasında Türk Medeni Kanunu gereğince icap eden geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar (TMK. md. 169) ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir. Boşanma veya ayrılık davası üzerine bu Kanun gereğince alınabilecek geçici nitelikteki tedbir kararlarının tek başına temyizi mümkün değildir....
Bu durumda, eldeki davadan önce kadın lehine hükmedilen TMK'nın 197.maddesine dayalı aylık 500 TL tedbir nafaka ilamı olduğu, bu ilam uyarınca hükmedilen nafaka devam ederken, sonradan açılan bu boşanma davasında TMK'nın 169.maddesi uyarınca kadın lehine hükmedilen aylık 300 TL tedbir nafakası kararı bulunduğu, nafakaların niteliği ve amacı dikkate alındığında, boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının bağımsız tedbir nafaka davasında hükmedilen nafaka ile birlikte tahsil edilemeyeceği, mahkemece boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin ara karar ve de hükümde bu nafakanın bağımsız tedbir nafakası davasında hükmedilen nafaka ile mükerrer tahsil edilmemek üzere karar verildiğinin belirtilmesi gerekirken bu konuda açıklama yapılmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının ne şekilde infaz edileceğinin ve hangi tarihe kadar devam edeceğinin açıklanarak hükmün düzeltilmesi yönünde karar verilmesi...
gerekçesi ile; "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK'nun 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, -20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Müşterek çocukların velayetlerinin davacı anneye VERİLMESİNE, -Velayetleri davacı anneye verilen müşterek çocuklar ile davalı baba arasında ŞAHSİ İLİŞKİ TESİSİNE, -Davacı yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere 500,00 TL tedbir nafakasına, boşanma kararının kesinleşmesine müteakiben YOKSULLUK NAFAKASI olarak devamı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Müşterek çocuklar yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere 11/03/2021 tarihli ara karar ile hükmedilen 250,00'şer TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar aynen devamına, boşanma kararının kesinleştiği tarihten başlamak üzere müşterek çocuklar için ayrı ayrı 350,00'şer TL iştirak nafakası olarak devamına"karar verilmiştir....
reddettiğini, gelirinin bulunmadığını, başkalarının yardımı ile geçindiğini, davalının 4.000 L civarında emekli maaşı aldığını, aynı zamanda gayrimenkul zengini olduğunu, yıllık ortalama 3,5 ton fındıktan gelir elde ettiğini, dava tarihinden itibaren aylık 1.000 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması (Md.195-201) hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 166. maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir ve MK. md.201 uyarınca nafaka isteyen eş yerleşim yerinde açtığı dava ile tedbir alınmasını; nafaka verilmesini isteyebilir. Tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Ayrıca nafaka alacaklısı davacı; davasını ikametgahında açabilecekken, boşanma davasında yetkili mahkemeler buna göre daha sınırlıdır....