"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı karşı davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen 12.12.2013 tarihli ilk hükümde; davacı karşı davalı kadının tedbir nafakası davası ile davalı karşı davacı erkeğin birleşen boşanma davası kabul edilmiş, kadının birleşen dava dosyasında açtığı karşı boşanma davası hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmamıştır....
Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümler de aynı kurala tabidirler. Ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, tazminat,vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir (HGK. 28.2.2001 tarih, 2001/12-206 E. 2001/217 K. ). Anılan Yasa maddesinde, tedbir nafakasının infazı, ilamın kesinleşmesine bağlı tutulmamıştır. Somut olayda; .......... 5. Aile Mahkemesi'nin 18/09/2015 tarih, 2014/425 E. 2015/656 K. Sayılı boşanma ilamı ekinde hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakası alacaklarının tahsili amacıyla, boşanma hükmü kesinleşmeden ilamlı icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Her ne kadar boşanma ilamı kesinleşmeden, ekinde hükmedilen tazminat alacakları icra takibine konu edilemez ise de tedbir nafakasının infazı ilamın kesinleşmesine bağlı değildir....
Takibe dayanak ilamda boşanma davası açılması sebebi ile tedbir nafakasına hükmedildiği anlaşıldığından, bu ilama dayanılarak boşanma kararının kesinleşmesine kadar tedbir nafakası talep edilebilecektir. Bu durumda mahkemece, boşanma davasının reddi kararı yönünden taraflarca kanun yoluna başvurulmadığı görülmekle tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar talep edilebileceği dikkate alınarak ve bilirkişi raporu bu ilkeler doğrultusunda değerlendirilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 06.04.2023 tarih, 2021/1962 E. 2023/600 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Ankara 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sırasında mahalli mahkemece verilen,yukarıda tarihi ve numarası gösterilen ihtiyati tedbir isteğinin reddine ilişkin 30.01.2013 tarihli ara kararı, davalı-davacı (kadın) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı, boşanma davasıyla birlikte, kendisi için tedbir nafakası talep etmiş, davacının bu yöndeki tedbir isteği mahkemece 30.01.2013 tarihli ara kararı ile reddedilmiş, davalı-davacı bu ara kararını temyiz etmiştir. Boşanma veya ayrılık davasının açılması üzerine Türk Medeni Kanununun 169. maddesi gereğince icap eden geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar, ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir....
Somut olay incelendiğinde; davacı kadının eldeki davada dava tarihinden itibaren boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının arttırılmasına ve karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini istediği, ancak boşanma ilamında arttırılması talep edilen tedbir nafakasının boşanma hükmü kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş olup, bu kararın kadın tarafından tedbir nafakasının miktarını da içine alacak şekilde istinaf ve temyiz edildiği, eldeki davanın henüz boşanma kararı kesinleşmeden açılmakla, tedbir nafakası yönünden derdest davanın bulunduğu, dava devam ederken boşanma kararı kesinleştiğinden kesinleşme tarihinden sonra da tedbir nafakası kendiliğinden kalktığından, mahkemece tedbir nafakası hakkında derdestlik sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesinde bir yanlışlık görülmemiştir....
Ancak dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacı kadının eldeki tedbir nafakası davasını 21.03.2013 günü açtığı, işbu davanın davalısı kocanın da 10.06.2013 günü boşanma davası açtığı, boşanma davası sırasında kadın lehine aylık 150,00 tedbir nafakasına, müşterek çocuk Batuhan lehine aylık 100,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, boşanma davasından önce açılan iş bu nafaka davasında verilen tedbir nafakası ile boşanma davasının yargılaması sırasında verilen tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmayacak şekilde tahsilinin gerektiği, temyize konu kararda bu durumun belirtilmediği, bunun ileride ilamın infazında problem yaratabileceği anlaşıldığından ve bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir....
Bu ilam TMK’nun 169. maddesi gereğince verilmiş tedbir niteliği taşımadığı için anılan ilamdaki tedbir nafakasının boşanma ilamının kesinleşmesi ile yoksulluk nafakasına dönüşmesi de söz konusu değildir. Bu nafakanın hüküm altına alınmasından sonra boşanma ilamının kesinleşmesi ise tedbir nafakasına ilişkin anılan ilamı bertaraf etmez. Kaldı ki boşanma davası da reddedilmiştir. O halde mahkemece, TMK'nun 197. maddesine göre ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakasının süresiz olduğu gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüm dosya kapsamı ve davalının istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; tarafların boşanması sonucunda davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği 07/10/2019 tarihinde sona erdiği, eldeki davanın boşanma davasından sonra açılan yoksulluk nafakası talebine ilişkin olduğu, tarafların boşanmaya sebebiyet veren kusurlarının boşanma kararında eşit olarak kabul edildiği ve bu şekilde kesinleştiği, bu davada yeniden kusurlu değerlendirilmesi yapılamayacağı, boşanmakla kadının yoksulluğa düşeceği, TMK'nun 175.maddesindeki koşulların oluştuğu dikkate alındığında, davacının talebinin kabulüne karar verilmesinde ve hükmedilen nafaka miktarında, nafakaya yıllık artış oranı olarak ÜFE'nin belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, AAÜT'nin 9/2.maddesi uyarınca nafaka davasının kısmen reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2005 yılında evlendiğini, davalının açtığı boşanma davasının reddedildiğini, bu davada kadın yararına 150 TL tedbir nafakasına karar verildiğini, davalının yurtdışında yaşadığını, davacıya maddi yardımda bulunmadığını, davacının gelirinin olmadığını belirterek 150 TL tedbir nafakasının aylık 1.000 TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; talebin değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, tedbir nafakasının boşanma davasında değerlendirilmesinin gerektiğini, talebin yüksek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece boşanma davası nedeniyle dava süresince verilen geçici tedbir niteliğindeki tedbir nafakasının müstakil dava ile artırılmasının talep edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, mahkeme kararı davacı vekili tarafından...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma (İhtiyati Tedbir) Taraflar arasındaki "boşanma" davası sırasında davacının araçla ilgili ihtiyati tedbir talebinin reddine dair 19.09.2012 tarihli karar, tedbir isteyen tarafından temyiz edilmekle, tedbire ilişkin evrak okundu, gereği görülüşüp düşünüldü: Davacı, boşanma davası açılmadan önce davalıya ait araç üzerine ... 3. Aile Mahkemesinin 2012/51 - 49 değişik iş dosyası ile konulan ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesini istemiş boşanma davasına bakan mahkemece bu istek reddedilmiştir. Dava açılmadan önce verilen ihtiyati tedbir kararının kalkıp kalkmadığının tespiti bakımından ... 3. Aile Mahkemesinin 2012/51 - 49 değişik iş sayılı dosyasının incelenmesi gerekli görülmüştür. Sözü edilen dosyanın eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesi İADESİNE oyçokluğuyla karar verildi. 14.01.2013 (Pzt.)...