DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince, taraflarca ikame olunan karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın lehine hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine müteakip aynı miktarda yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen 16.11.2017 tarihli bu karar davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ile tedbir-yoksulluk nafakasının miktarına yönelik olarak istinaf edilmiştir...
davacı kadın "karşı boşanma" davasında birden çok hukuki sebebe dayanarak öncelikle Türk Medeni Kanunu m.161 (zina hukuksal sebebine dayalı) olmadığı takdirde, Türk Medeni Kanunu m. 166/1 (evlilik birliğinin temelden sarsılması hukuki sebebine dayalı) boşanma isteminde bulunmuştur....
Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan tazminatlar da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla, boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden de kararın kesinleşmesi gerekmez. Somut olayda, takibe konu ... ... 3. Aile Mahkemesi'nin 2012/290 Esas -2014/357 Karar sayılı tarafların boşanmalarına ilişkin hükmün, boşanma dışındaki yönlerden temyiz edildiği, boşanma yönünden kararın 09.09.2014 tarihinde kesinleştiği, boşanma ve velayet dışındaki hükmün ise 22.12.2015 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme şerhinden anlaşılmakta olup, boşanma kararı 09.09.2014 tarihinde kesinleştiği için, iştirak nafakası bu tarihten itibaren istenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından her iki boşanma davası ile kadının tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 7.3.2016 günü temyiz eden davalı-davacı ... ile vekili Av. ... geldiler. Karşı taraf davacı-davalı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi ve koca lehine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı (kadın)'ın temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı (koca)'nın temyiz itirazlarına gelince; a-Kadın tarafından açılan karşı boşanma davası, feragat sebebiyle reddedilmiştir. Bu durumda, karşı davacı (kadın) yararına vekalet ücretine hükmedilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından, her iki boşanma davası, fer'ileri ve birleşen davada müşterek çocuk yararına verilen tedbir nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının kendisinin reddedilen boşanma davasına Ve müşterek çocuk yararına verilen tedbir nafakası miktarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan delillerden ve dosya kapsamından, taraflar ...'da ...'te birlikte otururken davacı-karşı davalı kadının müşterek haneden ayrılarak ...'a taşındığı ve davalı-karşı davacı erkeğin eşini, ... ...'...
Hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/16445 esas, 2016/13212 karar sayılı bozma ilamıyla; davacı-davalı erkeğin davasının reddi gerekirken, kabulünün hatalı olması, davalı-davacı kadın lehine verilen tedbir nafakasının balangıç tarihinin, erkeğin boşanma davasının dava tarihinden itibaren başlatılmaması ve ziynet eşyası davası ile ilgili usulüne uygun karar verilmemesi yönlerinden bozulmuş, bozma sebeplerine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen davalı-karşı davacı kadının boşanma davası ve fer'ileri ile ziynet eşyası alacağı ve vekalet ücretine yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş, kadın lehine asıl dava tarihinden itibaren tedbir nafakası takdir edilmiş ve ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne hükmolunmuştur....
Dolayısıyla tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. "Öte yandan, boşanma ve ayrılık davalarında, tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Kusurlu eş yararına dahi, bu tedbirlerin alınması mümkündür. Yine, her iki tarafın da gelirinin bulunması tedbir nafakası verilmesini engelleyici bir hâl değildir. Ancak eşlerin ekonomik durumlarının birbirine yakın olması durumu söz konusu ise bu durumda geçici tedbir nafakası verme zorunluluğunun ortadan kalkacağı söylenebilir." (HGK 2017/2- 2427 Esas 2020/262 Karar) TMK'nin 169. maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakası, hâkim tarafından yargılama sırasında kaldırılmadığı takdirde boşanma davasında verilen kararın kesinleşmesi ile kendiliğinden sona erer....
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple temyiz dilekçesinin davalı-davacı erkeğin açtığı ve reddedilen boşanma davası, kadının açtığı davada verilen boşanma kararı ve kusur belirlemesine yönelik olarak REDDİNE, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple hükmün kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre bu hususa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.06.2016(Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadının açtığı ve kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı vekili Av. ... 30.04.2015 tarihinde verdiği dilekçesiyle kusur belirlemesi, kadın eşin açtığı ve kabul edilen davada boşanma hükmüne ilişkin temyiz itirazlarından feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin kusur belirlemesi ve kadın eşin açıp kabul edilen davadaki boşanma hükmü yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı vekili Av. ... 30.04.2015 tarihli dilekçesiyle nafaka ve tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davalı-davacı kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası...