G. kendi açtığı ve reddedilen boşanma davası ve kadının açtığı ve kabul edilen davadaki boşanma hükmünü temyiz talebinden feragat ettiğini 25.02.2015 tarihli dilekçesiyle bildirdiğinden temyiz dilekçesinin kocanın reddedilen boşanma davası ve kadının açtığı davada verilen boşanma hükmüne yönelik olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı-davalı vekili Av. C.. K.. 25.02.2015 tarihli dilekçesiyle maddi-manevi tazminat ve nafaka taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davacı-davalı kadın eş yararına takdir edilen, maddi-manevi tazminat ve tedbir ile yoksulluk nafakası yönünden bozulması gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacı kadın için dava tarihi olan 08/03/2018 tarihinden 20/10/2021 tarihine kadar aylık 150,00 TL, 20/10/2021 tarihinden boşanma kararının kesinleşmesine kadar aylık 300,00 TL tedbir, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra aylık 300,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk Elif Rana için dava tarihi olan 08/03/2018 tarihinden 20/10/2021 tarihine kadar aylık 250,00 TL, 20/10/2021 tarihinden boşanma kararının kesinleşmesine kadar aylık 350,00 TL tedbir, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra aylık 350,00 TL iştirak, müşterek çocuk Şevval için dava tarihi olan 08/03/2018 tarihinden 18 yaşını ikmal ettiği 12/05/2020 tarihine kadar aylık 250,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğinin...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2022 NUMARASI : 2021/699 ESAS-2022/122 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın, dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verilmesine, kendisi için tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili, 03.02.2021 tarihli duruşmada; davalı erkek tarafından 2020/107 esas sayılı boşanma davası açıldığını beyan ederek davaların birleştirilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine, davacı kadın yararına tedbir nafakası takdirine yer olmadığına hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; reddedilen boşanma davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur....
erkek vekilinin birleştirme talepli boşanma davasının kararımıza esas alınmamasında herhangi bir hata bulunmamaktadır....
Mahkemece, 19/02/2020 tarihli ara kararda davalı kadının aylık 400 TL yoksulluk nafakası aldığına ilişkin beyanı göz önüne alınarak davalı kadının tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiş ise de, kadının cevap dilekçesinde bahsetmiş olduğu tedbir nafakası dosyasının getirtilerek incelenmediği, ayrıca böyle bir tedbir nafakası dosyası varsa da, TMK'nın 197.maddesi uyarınca verilen tedbir nafakasının TMK'nın 169.maddesi uyarınca verilecek olan tedbir nafakasına engel teşkil etmediği, mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumları, dava tarihi göz önüne alınarak TMK 169.maddesi uyarınca kadın lehine uygun bir tedbir nafakasına (TMK'nın 197.maddesi uyarınca hükmedilen bir tedbir nafakası var ise tahsilde tekerrür olmamak şartı ile) hükmedilmesi gerektiği anlaşılmıştır....
Ayrıca, boşanma davasından ayrı ve bağımsız olarak açılan tedbir nafakası ile hükmedilen nafaka kaldırılıncaya kadar devam edecektir. Bu halde Beykoz Aile Mahkemesinde 2012/276 esas sayılı dosyası ile bağımsız tedbir nafakası (TMK 197 m.) davasında kadın yararına aylık 800 TL nafakaya hükmedildiği ve bu kararın kesinleştiği dikkate alınmaksızın aynı dönem için erkek aleyhine iki ayrı tedbir nafakası olamayacağı gerekçesi ile kadın aleyhine olacak şekilde aylık 800 TL olan nafakanın kaldırılması yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Her ne kadar nafaka ödemesi sırasında tahsilde tekerrür oluşturulamaz ise de, 26.09.2014 tarihinden itibaren hükmolunan, miktar olarak daha az nitelikteki tedbir nafakasına ilişkin takibin iptali gerekirken bağımsız tedbir nafakası dosyasından kadın yararına hükmolunan aylık 800 TL tedbir nafakasına ilişkin takibin iptali kararı doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
, davacı karşı davalı erkeğe aşağılayıcı sözler söylediği ve hakaret ettiği, bu nedenle erkeğin boşanma davasının kabulü gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davacı karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının tedbir nafakası davası hakkında bozma olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu kararın da davalı karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmesi üzerine hükmün Dairemizce erkeğin boşanma davasında yine gerekçesizlikten bozulmasına karar verilmiş, kabule göre de boşanma davasının kabulüne karar verildiği halde boşanmanın feri niteliğindeki velayet ve tazminat talepleri hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesinin doğru olmadığı belirtilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak davalı karşı davacı kadının birleşen tedbir nafakası davası hakkından karar verilmesine yer olmadığına, davacı karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davalı karşı...
Davalı-karşı davacı vekili 06/12/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile mahkemenin 23/11/2021 tarihli kararıyla, müvekkilinin mevcut bakiyesinin 1/2'sine işbu dava sonuna kadar ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verildiğini, boşanma davalarında mal varlığına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, 6100 sayılı HMK.nun 389 vd. maddeleri gereği ihtiyati tedbirin ancak dava konusu uyuşmazlıklar hakkında verilebileceğini, ortada sadece boşanma davası olduğunu, boşanmanın ferisi niteliğindeki talepler için de ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini bildirerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının tedbir nafakası ve boşanma davasının reddine, erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümler de aynı kurala tabidirler. Ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir. Anılan Yasa maddesinde, tedbir nafakasının infazı, ilamın kesinleşmesine bağlı tutulmamıştır. Somut olayda, mahkemece boşanma kararıyla birlikte dava tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakasına da hükmedildiği, takip tarihinde kararın kesinleşmediği ancak takibe konu edilen nafaka alacağının doğmasının boşanma kararına bağlı olmayıp boşanma davasına ilişkin kararın kesinleşmesi tarihine kadar devam edebileceği, yargılama sırasında ara kararla dahi hükmedilebilecek nafakanın nihai kararda hükme bağlanmasının nafakanın bu niteliğini değiştirmeyeceği, bu şekilde tedbir nafakasına ilişkin kararın takibe konu edilmesi için Yargıtay 12....