yönelik kadın tarafından temyiz yoluna başvurulmamış ve fakat bozmaya uyan mahkeme bozma sonrası vermiş olduğu kararda davacı kadın lehine ilk hükümde verilen tedbir nafakasının miktarını ikinci hükümde arttırarak davalı erkek aleyhine hüküm tesis etmiştir.Açıklanan sebeple hükmün tedbir nafakasının miktarı yönünden bozulması gerekmiştir....
Birleşen tedbir nafakası konulu davaya ilişkin; Fiili ayrılık döneminde ayrı yaşama haklılığı ispatlanan davalı/karşı davacı kadın lehine verilen tedbir nafakasının artırımı talebiyle açılan birleşen davanın kısmen kabulünde yanlışlık bulunmamış ancak ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında tedbir nafakası miktarı yetersiz bulunmuş ve mahkeme kararının bu yönden düzeltilmesi ile aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesine kadar ve tekerrür oluşturmamak kaydıyla davacı/karşı davalı erkekten tahsiline ilişkin karar vermek gerekmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşulu ile geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....
davası açtığı, yargılama sonucunda davacı için 200,00 TL, müşterek çocuk için 200,00 TL olmak üzere toplam 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği ve kararın 24.05.2007 tarihinde kesinleştiği, davalı kocanın 02.12.2009 tarihinde davacı kadın aleyhine 2. kez boşanma davası açtığı, davacı kadında 18.05.2009 tarihinde davalı koca aleyhine tedbir nafakalarının artırımı davası açtığı, bu iki davanın birleştirildiği ve 16.06.2010 tarihli ilam ile tarafların boşanmalarına; müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, birleştirilen nafaka artırım davasının kısmen kabulü ile davacının nafakasının 500,00 TL'ye, çocuğun nafakasının 300,00 TL'ye yükseltilmesine karar verildiği, kararda bu nafakaların tedbir mi, yoksa yoksulluk ve iştirak nafakasımı olduğunun belirtilmediği, bu yönde kararın tavzihi talebinin mahkemece reddedildiği; kararın 28.09.2010 tarihinde kesinleştiği, davacı kadının 28.01.2011 tarihinde temyize konu yoksulluk ve iştirak nafakası davasını açtığı anlaşılmaktadır.4721 Sayılı...
Hukuk Dairesinin E.2019/908- K.2019/6108 Sayılı kararı ile reddedildiğini, bu karara karşı da davacı tarafça karar düzeltme yoluna başvurulduğunu, yoksulluk nafakası yönünden şikayet konusu icra takibine dayanak olabilecek bir karar bulunmadığını, tedbir nafakasının dayanağı olan ilk kararda tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafkası olarak devamına karar verildiğini, bu durumda tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği 09.09.2016 tarihine kadar devam edebileceğini, İcra dosyasına şimdiye kadar ödenmiş olan tutarın ise birikmiş tedbir nafakası tutarından fazla olduğunu, yoksulluk nafakası yönünden ise dava reddedildiğinden takibin durdurulması yolunda verilmiş olan İcra Müdürlüğü kararında hukuka aykırılık bulunmadığını beyan ederek, haksız ve mesnetten yoksun olan davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece takip konusu tedbir nafakasını veren Adana 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesi ile; davalının müvekkilini eve almadığını, ayrı yaşamada haklı olduğunu, mahkemece 24.11.2010 tarihinde 200 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, hükmedilen tedbir nafakasının aylık 400 TL ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacı için 400 TL nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Somut olayda, davacı dava dilekçesinde; kendisi için 500,00 TL, müşterek çocuk... için 500 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde yardım nafakasının tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece, talep yardım nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, tedbir nafakasının tahsiline ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, yardım nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....
(TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı yönünden hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru ise de;müşterek çocuklar yönünden hükmedilen nafakaların iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, kanuna uygun olmayan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. ve 3. bentlerinde yer alan “...iştirak nafakasının..." ifadelerinin çıkarılarak yerine "...tedbir nafakasının..." ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı kadın vekili tarafından lehe hükmedilen tazminat miktarlarına, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarına, kadın lehine TMK 197 .madde uyarınca bağlanan önlem nafakasının kaldırılmasına ve yoksulluk nafakasının toplu olarak takdirine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince dava kabul edilmiş, karar davalı kadın vekili tarafından lehe hükmedilen tazminat miktarlarına, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarına, kadın lehine TMK 197. madde uyarınca bağlanan önlem nafakasının kaldırılmasına ve yoksulluk nafakasının toplu olarak takdirine yönelik olarak istinaf edilmiştir. Kurulan boşanma hükmü istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Bununla birlikte, TMK.nun 364/1.maddesinde düzenlenen, yardım nafakası, yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek altsoyu, üstsoyu ve kardeşleri bulunan herkesin, bu kişilere olan yükümlülüğünü ifade etmekte olup, TMK.nun 197/2 ve madde 169'da düzenlenen tedbir nafakası ise boşanma ve ayrılık davası açılmadan önceki dönemde evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin taraflarca yerine getirilmemesi, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde ve reşit olmayan çocuklar yararına hükmedilen nafakadır. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde; davacı için aylık 300 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı ... için aylık 200 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep tedbir nafakası olarak isimlendirilmiştir....
Yukarıda açıklanan TMK.nun 328/1.maddesi uyarınca; kural olarak, ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, anılan maddenin birinci fıkrasının açık hükmü uyarınca küçük ergin olmakla lehine bağlanan tedbir nafakası kendiliğinden sona erer. Buna bağlı olarak; davalının ergin olması ile tedbir nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren tedbir nafakasının kaldırılması ve davalının reşit olduğu tarihten sonra alma hakkının olmadığının tespitine karar verilmesi talebi ile, dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati bulunmamaktadır....