Aile Mahkemesinin 17/06/2021 tarih, 2020/310 Esas, 2021/380 Karar sayılı kararının maddi ve manevi tazminata ilişkin "6" no'lu bendi, tedbir-iştirak nafakasına ilişkin "4" no'lu bendi ve tedbir-yoksulluk nafakasına ilişkin "5" no'lu bendinin KALDIRILMASINA, hükmün diğer kısımlarının aynen MUHAFAZASINA, B)6100 sayılı HMK'nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca gerekçe açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; 1- Velayeti davalı-karşı davacı anneye verilen müşterek çocuk lehine dava tarihinden hükmün kesinleşme tarihine kadar aylık 500 TL tedbir nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak, velayeten davalı-karşı davacı anneye VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin tedbir nafakası talebinin REDDİNE, kararın kesinleşme tarihinden itibaren ise aylık 750 TL iştirak nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak velayeten davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, tedbir nafakasının ilk derece mahkemesince hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak...
Davalı/davacı kadın vekilinin; müşterek çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Mahkemece kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında velayeti anneye verilen müşterek çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiştir. Ne var ki, "velayeti anneye verilen çocuk için 21.07.2020 dava tarihinden itibaren tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına" şeklinde hüküm kurularak tedbir ve iştirak nafakası miktarının belirtilmemesi infazda tereddüte yol açacak niteliktedir. Yerel mahkemece infazda tereddüt oluşmasına sebebiyet verecek nitelikte tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Hakim iştirak nafakasının tayin ve takdir ederken çocuğun yaşını, cinsiyetini, öğrenim durumunu, bakım ve sağlık durumlarını, kısaca çocuğun ihtiyaçlarını ve yine ana ve babanın sosyal ve ekonomik durumlarını, ödeme güçlerini ve tarafların bakmakla yükümlü oldukları kişi sayısını da gözönünde bulunduracaktır. Somut olayda; Küçükçekmece 1.Aile Mahkmesinin 2013/784 E.- 2013/973 sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, davalının küçüklerin giderlerine katılması için dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar tedbir nafakası, bu tarihten itibaren iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 150,00'şer TL'den 300,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş, bu dava ise, 07.05.2014 tarihinde açılmıştır. Müşterek çocuklar lehine iştirak nafakasının bağlandığı boşanma davasının kesinleştiği tarih üzerinden 1 yıl bile geçmeden davacı tarafından iştirak nafakasının artırımı davası açılmıştır....
Hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 16.03.2020 tarihli ilamı ile maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarları az bulunarak, hüküm bu yönlerden davalı-karşı davacı kadın yararına bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda her ne kadar davalı-karşı davacı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının bozma sonrası mahkeme karar tarihi olan 04.11.2020 tarihinden itibaren aylık 700,00 TL'ye yükseltilerek kararın kesinleşmesine kadar tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden itibaren ise yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiş ise de, davalı-karşı davacı kadın yararına mahkemenin 13.12.2019 tarihli kararı ile hükmedilen tedbir nafakası bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir. Bu yön gözetilmeden bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen tedbir nafakası hakkında mahkemece yeniden hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 1.500 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. GEREKÇE : Dava, TMK 197 maddesi uyarınca açılan tedbir nafakası davasıdır. Davacı erkek istinaf dilekçesinde, kadının kusurlu hareketleri sebebi ile evi terketmek zorunda kaldığını, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu hususunu ispatlayamadığını, tedbir nafakası davası açıldıktan sonra İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesi'nin 2020/247 E. sayılı dosyada boşanma davalarının görüldüğünü, bu sebeple tedbir nafakasının konusuz kalacağını, hükmedilen tedbir nafakasının fahiş olduğunu, pandemi nedeni ile işten çıkartıldığını, sadece emekli maaşı ile geçindiğini, müşterek konutun kredi borçlarını ödediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Davacı kadının ortak çocuklar için 250’şer TL tedbir ve iştirak nafakası talebi olduğu halde talep aşılarak (HMK. md. 26) ortak çocuklar için aylık 300’er TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi usul vc yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m.438/7)....
Davacı kadın vekili, 21/05/2019 tarihli dilekçesi ile müşterek çocuk için tedbir ve iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1) nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Davalı erkek vekili; kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarına yönelik olarak istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı kadın vekili; 16.06.2020 havale tarihli dilekçe ile; tarafların barıştıklarını belirterek davadan feragat etmiştir....
Davacı kadın vekili, katılma yoluyla sunulan istinaf dilekçesinde; kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca ayrı yaşamakta haklılığa dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davalı erkeğin; kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....
(TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı (kadın) yönünden hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru ise de; müşterek çocuk yönünden hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, kanuna uygun olmayan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükümde yer alan “...iştirak nafakasının..." ifadelerinin çıkarılarak yerine "...tedbir nafakasının..." ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece; "davanın kısmen kabulü ile; davacının kendisi için tedbir nafakası talebinin kabulü ile, mahkemenin 02/07/2015 tarihli ara kararı ile davacı için belirlenen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının devamı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren tedbir nafakasının 400,00 TL olarak devamına,davacının müşterek çocuk için nafaka talebinin kabulü ile mahkemece 02/07/2015 tarihli ara kararı ile tarafların müşterek çocuğu ... için belirlenen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının devamı ile davalıdan alınarak çocuğa velayeten davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren tedbir nafakasının 400,00 TL olarak devamına,davalı adına tapu kaydı bulunmadığından davacı vekilinin tapu kaydına aile konutu şerhi konularak müvekkiline tahsis edilmesi talebi hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davacı için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine..."...