Mahkemece; davanın kabulü ile tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; tedbir nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda davacı, davalıya aylık 250,00 TL tedbir nafakası ödemekte olup, davalının gelirinin kendi gelirinden fazla olduğundan bahisle tedbir nafakasının kaldırılmasını talep etmektedir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır. Eşler, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar. Kadının belirli bir gelirinin bulunması, hatta gelirinin kocanın gelirinden fazla olması kocayı ortak giderlere katılma yükümlülüğünden tamamen kurtarmaz....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının tedbir nafakalarının artırımı yönündeki taleplerinin ayrı ayrı reddine, davacının isteminin yeni bir tedbir nafakası talebine ilişkin olduğu değerlendirilmekle, davacı kadın lehine aylık 650 TL müşterek çocuklar 2009 doğumlu İsmail Ege ve 2017 doğumlu Mehmet Efe için dava tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 500 TL'şer tedbir nafakasına, hükmedilen tedbir nafakalarına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda her yıl TÜİK tarafından belirlenen TÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmiştir....
Bununla birlikte,davacı ... vekili dava dilekçesinde; davacı için aylık 1000 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı ... için aylık 1000 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep tedbir nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, yardım nafakasının istemine ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın yardım nafakası davası olarak nitelendirilmesi gerekirken, tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....
in üniversitede Spor Yönetimi bölümü 1. sınıfta eğitimine devam ettiğini, eğitim ve benzeri masrafları olduğunu ileri sürerek kendisi için hükmedilen 220 TL'lik yoksulluk nafakasının aylık 750 TL'ye; müşterek çocukları .... için hükmedilen 225 TL'lik iştirak nafakasının ise aylık 750 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulüne,....2. Aile Mahkemesinin 2005/969 esas, 2008/856 karar sayılı ilamı ile davacı kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 280,00 TL arttırılarak aylık 500,00 TL' ye yükseltilmesine; davalı ... için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava; yoksulluk nafakası artırım ve yardım nafakası istemine ilişkindir....
Aile Mahkemesinin 2011/2325 esas, 2013/495 karar sayılı, 07/05/2013 tarihli karar içeriğinden; alacaklı ... tarafından 28/12/2011 tarihinde haklı sebeplerle ayrı yaşama hakkına dayanarak tedbir nafakası istemi ile açılan davanın borçlu ... tarafından açılan boşanma davası ile birleştirildiği, yapılan yargılama sonucunda aile mahkemesince asıl dava olan boşanma davasının reddine; karşı tedbir nafakası talebine ilişkin birleşen davanın kısmen kabulüne ve aylık 300,00 TL tedbir nafakasının birleşen davanın açıldığı tarihten itibaren borçlu ...'den tahsiline karar verildiği ve hükmün 04/07/2013 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. TMK'nun 169.maddesinde boşanma veya ayrılık davası açılması halinde hakim tarafından alınması gereken geçici önlemler hüküm altına alınmıştır. Aynı Yasa'nın 197. maddesinde ise, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde taraflardan birinin istemi üzerine hakim tarafından alınacak önlemler düzenlenmiştir....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. paragrafının hükümden tamamen çıkarılmasına yerine " dava tarihinden geçerli olarak davacı için aylık 100 TL, davacı yanında bulunan ve velayeti anneye verilen ortak çocuk ... için aylık 100 TL. tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar geçerli olmak üzere davalıdan alınıp davacıya verilmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesinden geçerli olarak çocuk için hükmedilen tedbir nafakasının iştirak nafakası, davacı için hükmedilen tedbir nafakasının ise yoksulluk nafakası olarak devamı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine " sözlerinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş olarak; temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.03.2012 (Pzt.)...
G.. için "aylık 150'şer TL iştirak nafakası" sözlerinin karardan çıkarılarak bunun yerine "aylık 150'şer TL tedbir nafakasının" şeklinde düzeltilmesine, düzeltilmiş bu şekliyle kararın ONANMASINA, 15.75 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 15.01.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 200,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davadaki istem, mahiyeti itibariyle tedbir nafakası niteliğinde olduğundan Yargıtay'ın ve doktrinin benimsediği şekilde tedbir nafakası olarak nitelendirme yapılıp hüküm kurulması gerekirken; mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu yardım nafakası olarak hüküm oluşturulması doğru değildir. Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir....
İstek halinde nafakanın gelecek yıllarda ne miktarda arttırılacağının karara bağlanması ancak irat biçiminde ödenmesine karar verilen yoksulluk nafakası (TMK.m.176/son) iştirak nafakası (TMK.m.182/3), soybağının hükümleri içinde yer alan ana ve babanın çocuğa karşı nafaka mükellefiyetinde (TMK.m.330/2) ve yardım nafakasında (TMKmd.365/son) söz konusudur. Tedbir nafakasının istek olsa bile gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanması mümkün bulunmamaktadır. Bu yasal durum gözetilmeden davalı-davacı kadınla birlikte yaşayan müşterek çocuk için takdir edilen tedbir nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesi ve iştirak nafakası olarak yazılması doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ'nin 09/11/2021 tarih ve 2020/249 Esas, 2021/439 Karar sayılı kararın 5, 6, 7 ve 8 nolu bendlerinin KALDIRILMASINA, B)1- İlk derece mahkemesince ortak çocuk için 11/02/2021 tarihli ara karar ile aylık 500 TL olmak üzere takdir edilen tedbir nafakasının dairemiz karar tarihine kadar devamına, dairemiz karar tarihinden itibaren ortak çocuk yararına aylık 1.000 TL tedbir nafakası takdiri ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takdir edilen bu nafakanın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren aynı miktar ( aylık 1.000 TL ) üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- İlk derece mahkemesince davacı kadın için 11/02/2021 tarihli ara karar ile aylık 500 TL olmak üzere takdir edilen tedbir nafakasının dairemiz karar tarihine kadar devamına, dairemiz karar tarihinden itibaren davacı kadın yararına aylık 1.500 TL tedbir nafakası takdiri ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takdir edilen bu nafakanın boşanma hükmünün kesinleşme...