"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -KARAR- Şikayet olunan bankanın alacaklı olduğu ...İcra Müdürlüğü'nün 2006/779 E. sayılı dosya sureti temyize konu dosya içerisinde bulunmakta ise de, anılan dosyada borçlu ...'ye ödeme emrinin tebliğ edildiğine dair evraka rastlanmamıştır. İcra Müdürlüğü'nden ödeme emrinin anılan borçluya tebliğe çıkarılıp çıkarılmadığı sorulup, çıkarılmış ise tebliğ belgesinin istenmesi, temin edilemez ise İcra Müdürlüğü ve posta idaresi kayıtlarından tebliğ tarihinin araştırılarak mahkemeye bildirilmesinin, tebliğe çıkarılmamış ise bu durumun tutulacak tutanak ile tespit edilip cevabi yazının mahkemeye gönderilmesinin istenmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra Emrine İtiraz, Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, icra emrinin vekil varken asile tebliğ edildiğini, nafaka alacağının dava dilekçesi ekindeki havale dekontlarından da anlaşılacağı üzere ödendiğini, bu sebeplerle icra emrinin iptaline, ödeme itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir....
DAVA Borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, tarafına çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, tebliğin yapıldığı adresle bir ilgisinin bulunmadığını, tebliğ adresinin kendisinin işyeri adresi olmadığı gibi tebliği alan kişinin de çalışanı olmadığını, takipten 02.02.2021 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; tebliğin yapıldığı adresin, borçlunun aktif olarak çalıştığı ... yerinin adresi olduğunu, tebliğin usulüne uygun olduğunu savunarak şikayetin reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu tebligatın "muhatap çarşıda olduğundan yanında çalışan daimi işçisine tebliğ edildi....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline hükmedildiği, kararın Hazine tarafından temyiz edildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/5438 Esas sayılı dosyasında 3 adet senet ve borç ödeme taahhüdünden dolayı 7 örnek numaralı ödeme emri ile takip yaptığı ve anılan takibin kesinleşmesi üzerine kayden davacının maliki olduğu çekişme konusu 775 parsel sayılı taşınmaza haciz konularak 24.12.2010 tarihinde cebri icrada davalı alacaklıya ihale edildiği ve ihalenin 05.01.2011 tarihinde kesinleştiği ve 10.01.2011 tarihinde taşınmazın davalı adına tescil edildiği, öte yandan; davacının, ... Hukuk Mahkemesine yapmış olduğu şikayetin 13.11.2012 tarih, 2012/180 Esas, 2012/627 sayılı karar ile kabul edilerek, anılan icra takip dosyasında davacı ...'a ödeme emrinin 19.03.2012 tarihinde tebliğ edildiğinin tespitine ve tebligat tarihinin bu şekilde düzeltilmesine karar verildiği, anılan kararın Yargıtay denetiminden geçerek 04.07.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33....
Ayrıca adi ortaklığın tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından, adi ortaklık hakkında çıkartılan ödeme emrinin hukuken geçerliliği de bulunmamaktadır. Gerçek ya da tüzel kişi olan adi ortaklığın ortaklarından her birinin, adi ortaklık hakkında yapılan takibe yönelik olarak şikayet haklarının bulunduğu izahtan varestedir. O halde mahkemece, taraf ehliyetine ilişkin bu durumun da gözetilerek, .......hakkındaki ödeme emrinin iptaline ve şikayet eden ... yönünden takibin kesinleştirilmesine ilişkin icra müdürlüğünün 04.06.2015 tarihli kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayetçi-borçlu tarafından 2011/2440 Es. sayılı dosyada tebligat usulsüzlüğünden gelindiği, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün ileri sürülmesi halinde icra mahkemesince öncelikle bu usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nun 16. maddesine göre 7 günlük sürede yapılıp yapılmadığının tespiti ile şikayet süresinde ise ve şartları oluşmuş ise 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi daha sonra da şikayet ve itirazların karara bağlanması gerektiği, mahkemece ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu, şikayetçinin takipten kıymet takdir raporunun tebliği ile haberdar olduğu kabul edilmesine ve şikayetçinin İİK.'nun 16/1.maddesi gereğince süresinde gelmesine rağmen Tebligat Kanunu'nun 32.maddesine göre tesbit edilen tarihin tebliğ tarihi olarak kabulüne ve daha sonra da bu dosya ile birleşen 2011/2444 Es. sayılı dosya ile ilgili olarak İİK.'...
Tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ve dolayısıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesi durumunda, haciz uygulamasına başlanacağı tarih, mal beyanında bulunma tarihi veya varsa kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılabileceği nedenleriyle borçlunun şikayette hukuki yararı vardır (HGK'nun 27.06.2001 tarih ve 2001/12-543 E. 2001/560 K. sayılı kararı). Somut olayda; borçluya çıkartılan ödeme emri tebliğ tarihinin 07.03.2016 olarak düzeltilmesine karar verildiğine göre, ödeme tebliğinin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi, bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, icra emrinin ve kıymet takdirinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini belirterek tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediği, mahkemece, istemin kabulü ile icra emri ve kıymet takdir tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....
DAVA Şikayetçi borçlu şirket vekili isteminde; karşı taraf alacaklı banka tarafından şikayetçi borçlu şirket aleyhine başlatılan takipte; ödeme icra emrinde borcun sebebinin dayandığı ilgili belgelerin eklenmediğini, takipte ve icra emrinde borcun sebebinde bir takım açıklamalara yer verilmiş olsa da anılan icra takibinin neye istinaden başlatıldığının belirsiz olduğunu, ödeme icra emri belgelerinin icra dosyasına eksik sunulduğu gibi eksik olarak tebliğ edildiğini, düzenlenen ödeme icra emrinin usul ve yasalara aykırı olduğunu belirterek şikayetin kabulü ile takibin iptaline, talep kabul görmez ise ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Karşı taraf alacaklı vekiline usulüne uygun olarak duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya katılmadığı ve dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. III....