İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Elde ki dava; davacı alacaklı tarafından, borçlusu olan davalı ile diğer davalı üçüncü kişi arasındaki işlemin danışıklı (muvazaalı) olduğu, icra takibinin, alacağını tahsil etmesini engellemek amacıyla yapılmış olduğu ileri sürülerek BK. 18’e (TBK. 19’a) dayanılarak açılmış olan muvazaalı icra takibinin iptali davasıdır. Dosyadaki bilgi ve belgelerin ilk derece mahkemesinin ara kararı ve gerekçesi ile birlikte, istinaf başvuru nedenleri de göz önüne alınarak incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosyada mevcut delil durumuna, mahkemenin takdirine ve değerlendirmesine, davalılar arasındaki davaya konu iptali talep olunan icra takip dosyasında davalı borçlu Hikmet Özşahin tarafından borca itiraz edilmiş olmasına ve takip alacaklısı tarafından itirazın iptali istemiyle açılan ve İstanbul 22....
Ancak davacının aynı zamanda TBK 19. maddesi uyarınca muvazaalı işlemin iptali talebi olup bu yönden Mahkemece bir değerlendirme yapılmamıştır. Somut olayda davacının dava dilekçesinde İİK hükümleri ile birlikte TBK m.19 göre tasarrufun iptalini talep ettiği, takibin ilamsız icra takibi olduğu, davalı borçlu şirketin itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklı tarafından dosyaya itirazın iptali davası açıldığı yönünde bilgi verilmediği, ayrıca davacı alacaklının elinde geçici ya da kesin aciz vesikasının da bulunmadığı anlaşılmıştır. . Mahkemece öncelikle dava ön koşulları incelenerek, itirazın iptali davası açılmış ise bunun sonucunun, davacı başka bir alacak davası açmış ise bunun sonucunun beklenmesi ile ve sonucuna göre, TBK 19. Madde de değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/03/2019 tarihli 2017/644 Esas 2019/152 Karar sayılı kararında hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davalılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2- Alınması gereken 10.818,38- TL. nispi istinaf karar harcından peşin alınan 2.660,19 TL + 44,40 TL harcın mahsubuna, bakiye 8.113,79 TL istinaf karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, 3- Harç tahsil işlemlerinin temyiz halinde Dairemiz tarafından yerine getirilmesine, temyiz talebinde bulunulmadığı takdirde ise ilk derece mahkemesince ikmal edilmesine, 4- Karar tebliği işlemlerinin 7035 sayılı yasa ile değişik 6100 HMK 359/3. maddesi gereğince Dairemizce yapılmasına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nun 353/1- b.1 ve 361. maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere 19/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali (TBK. 19. Madde) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça daha önceden devralınan Nobel Tıp Ltd. Şti. Yetkilisi ile diğer davalı Soner'in kendisini zorda bırakmak amacıyla muvazaalı borç ilişkisi doğurarak kendisini sıkıntıya soktuğunun ileri sürülerek davalılar arasında muvazaalı olarak oluşturulduğu ileri sürülen bono ile ilgili icra takibine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkeme davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı Soner vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun “Sözleşmelerin Yorumu, Muvazaalı İşlemler” başlıklı 19. Maddesinde; “Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır....
Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılardan T3 vekili istinaf dilekçesi ile özetle; Yerel mahkemece verilmiş olan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İİK 277 vd. maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davalarında dava şartı olan borçlunun aciz halinde olması ve tasarrufta bulunduğu kişinin iş bu batıl olan muvazaalı işlemin tarafı olması gerekliliği olduğunu, öncelikle yerel mahkemenin davalı borçlunun aciz halinde olup olmadığını araştırmadan dava konusu icra dosyaları üzerinde gerekli incelemeyi yapmadan karar verdiğini, müvekkilinin tamamen iyi niyetli olarak damadına borç para verdiğini, akabinde tüm samimi ikrarı ile damadı olması nedeniyle bir kısmını talep etmediğini, 35.000 TL meblağ içinde senet düzenlediğini, damadının bir iş yerinde çalışıyor bilgisine sahip olduğundan dolayı ve müvekkiline olan borcunu ödememesi nedeniyle ilgili yasal işlemlerini başlattığını, tamamen iyi niyetli olan ve alacağına kavuşmayı bekleyen müvekkilinin muvazaalı işlemin tarafı olduğu...
İcra Müdürlüğünün 2016/11476 Esas sayılı takip dosyasındaki 30/01/2017 tarihli haciz tutanağının aciz vesikası yerine geçtiği, kaldı ki davanın niteliği itibariyle borçlu hakkında aciz vesikası düzenlenmesine gerek olmadığı, dava dışı bankaların davalı T3'dan olan alacaklarını davacı varlık yönetim şirketine temlik ettikleri, davalı borçlu Kenan ile davalı Serdal'ın kardeş oldukları, birbirlerinin ekonomik durumunu bilebilecek kişilerden oldukları, dava konusu devrin gerçekte hiç yapılmayıp muvazaalı olarak 3. kişilerden mal kaçırmak kastıyla danışıklı olarak yapıldığı, geçersiz olduğu, alacaklıların zararına yapıldığı, gerçekte böyle bir devir işlemi olmadığı, TBK. 19. madde uyarınca muvazaalı olduğu, davalı borçlu Kenan'ın borca yetecek mal varlığının bulunmadığı belirtilerek TBK. madde 19 uyarınca yapılan temlikin muvazaa nedeniyle iptaline ve davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiştir....
e ödediğini ispat edemediği, devirlerin boşanma davası açıldıktan üç gün sonra yapılması nedeniyle satışların davacıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı kanaati ile davanın kabulü ile ... adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile diğer davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-BK'nun 19.maddesine göre açılan davada amaç alacaklının alacağına kavuşmasını temin olduğu için, İİK'nun 283/1.fıkrasının kıyasen uygulanması sonucu muvazaalı işlemin alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali ile davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır....
Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Muvazaalı işlemin iptali için salt bedel farkı yeterli olmayıp işlemin iki tarafınında fikir birliği içinde olması gerekir.Somut olayda salt davalı borçlunun mal kaçırma amacı ile hareket etmesi yeterli olmayıp, ...'...
Bozmadan sonra mahkemece, iddianın ileri sürüş biçimine göre davanın yasal dayanağının Borçlar Kanunu'nun 19.maddesi olduğu muvazaya dayalı tapu iptali tescil davası olduğu, son maliklerin davanın tarafı olmasının yeterli olduğu ve davalıların taşınmazı muvazaalı olarak satın aldıklarının ispatlanmadığı gerekçesi ile davanın reddi yönünde direnme kararı verilmiştir. Dairemizce yeniden yapılan değerlendirme sonucu, davacının talebinin ileri sürülüşe göre BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğu ve davanın esası yönünden davalı ...'ya yapılan satışın muvazalı olduğunun ispatlamadığının anlaşıldığıdığı ancak davalı ...'a yapılan hisse satışının borçlu konumundaki ...'...