Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince temyiz eden taraflardan gelen davalı vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz eden davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Nitekim aşamalardaki ve hatta istinaf dilekçesindeki beyanlarda davacının asıl gerekçesinin muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası olduğu ve ilk derece mahkemesince de davanın muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemi olarak değerlendirilerek karar verildiği anlaşılmakla iş bu dosyayı inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin Bölge Adliye Mahkemelerinin iş bölümüne ilişkin 01.07.2022 tarih ve 1047 sayılı kararının 4. Hukuk Dairesi iş bölümünün 1. Maddesinde yer alan " TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar, " ibaresi gereğince incelemenin 4. Hukuk Dairesine ait olduğu, Dairemize ait olmadığı anlaşılmakla Aidiyet (Gönderme) kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonucunda dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4....

    İcra Müdürlüğü’nün 2016/27797 Esas sayılı dosyasıyla icra takibine başladığını, takibin kesinleştiğini ancak borçlunun haczi kabil malı bulunamadığını, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak dava konusu taşınmazı devrettiği iddiasına dayanarak eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayandığı ve hak düşürücü sürenin eldeki davaya uygulanmayacağı gözönüne alınarak, davacının talebine göre davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...'ın dava konusu ... plakalı aracı satın alması için 30.000,00 TL borç verdiğini ve aynı gün noterden araç üzerinde müvekkili lehine rehin hakkı tesis edildiğini ancak bu husus trafik tescil bürosuna bildirilmeksizin, muvazaalı olarak önce davalı ...'ye, daha sonra da dahili davalı yapılan ...'ya satıldığından bu muvazaalı satışların iptali ile 30.000,00 TL alacağının ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., davacıyı tanımadığını, davalı ...'...

      Ancak Dairemiz görevine giren genel muvazaaya dayalı hüküm ve kararlar, muvazaanın tarafı olmayan ve işlemden dolayı zarar gördüğünü ileri süren kişinin (alacaklı olduğunu iddia eden), muvazaalı işlemin taraflarına karşı işlemin iptali istemiyle açtığı davalarda verilen hüküm ve kararlardır. Bu nedenle uyuşmazlığın istinaf incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. ve 2. Hukuk Dairesine ait bulunduğu anlaşılmakla, dava dosyasının görevli daireye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ; Dosyanın istinaf incelemesi için görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, HMK'nın 352/1 maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda, kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/01/2021 Nuray OĞUZER *Kamil ASLI Sıdıka AYDIN GÜNÜÇ M....

      Davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-ç maddesi uyarınca Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edenlere iadesine, 11/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

        Ticaret Mahkemesinin 2015/602 Esas sayılı dosyasından tazminat davası açıldığını, dava konusu 2073 parsel nolu taşınmazı mal kaçırma amacı ile 12.05.2015 tarihinde Davalı ...’e onun da 11.06.2015 tarihinde davalı ...’a sattığını belirterek yapılan şatışların BK’nun 19. maddesi gereğince iptali ile İİK’nun 283. maddesinin kıyasen uygulanarak haciz ve satış isteme yetkisi verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dava işci ve işveren arasındaki güven ilişkisi ile sadakat yükümlülüğüne aykırılık nedeni ile davalı işverenin zararına ilişkin olarak terditli açılmış tazminat ve tapu iptali ve tescil davası olduğu, davanın 5521 sayılı Yasa gereğince İş Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın reddi ile dosyanın görevli İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. HMK'nin 33. maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır....

          tarafından muvazaalı olarak ... aleyhine yapılan satışın iptali ile istemi ile mahkemenin 2009/71 Esasına kayıtlı olan ayrı bir dava açılmıştır.Her iki dava mahkemece önce 2009/66 Esas sayılı dosyasında birleştirilmiş ardından Tapu iptali ve tescil davası tefrik edilerek mahkemenin 2013/39 esasına kaydedilmiş, muvazaalı satış işlemi ile ilgili dava ise 2009/66 Esas sayılı dosyasından yargılaya devam olunmuş ve muvaazalı satış ispatlanmadığından bahisle red edilmiş ve hüküm, davacılar ..., ... ve ... mirascıları ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. İnceleme konusu dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. 1-...,..., ..., ..., ... ve ...'...

            İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmamasına, dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri gereğince, gerek İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında, gerekse BK’nın 18. maddesine (TBK m.19) dayalı muvazaalı işlemin iptali davalarında, davanın görülebilmesi için iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olmasının gerekmesine ve bu koşulun somut olayda bulunmadığının anlaşılmış bulunmasına göre dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle...

              G E R E K Ç E Uyuşmazlık, TBK.'nun 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali isteğine ilişkindir. Davacı banka vekili, davalılardan T3'dan alacaklı olmalarına rağmen borcun ödenmediği gibi, davalının taşınmazını diğer davalıya muvazaalı şekilde devrettiğini iddia ederek muvazaalı satışın iptalini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda kesin süre içerisinde takibin kesinleştirilmediği ve aciz belgesinin ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Bir dava öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir (HMK 33 md)....

                UYAP Entegrasyonu