nın 109 ada 43 parsel sayılı taşınmazını davalıya mirasçıdan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, mirasbırakanın yaşı ve hastalığı nedeniyle bakıma muhtaç olduğunu, bakım akdinin tüm gereklerini yerine getirdiğini, mirasbırakanın dava dışı bir taşınmazının satış bedelini paylaştırdığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlikin mal kaçırmak amaçlı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davacının istinaf istemi kabul edilerek HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereği yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...'...
Selçuklu 1871 Ada 105 parselde bulunan 5 nolu bağımsız bölümü 01/04/2014 tarihinde babası olan diğer davalıya devrettiğini, devrin ivazsız ve muvazaalı olduğunu beyan ederek, davalılardan ... adına olan tapu kaydının iptali ile ilk sahibi olan davalılardan ... adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirilerek, davalıların baba kız olması, evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazın boşanma davası devam ederken devredilmiş olması, taşınmazın devir tarihindeki satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davalı ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK’nın 19. maddesine dayalı muvazaalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
(TBK m. 614 (BK) m. 514)). Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18))....
Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan anneannesi Mualla Kurtuldu’nun 16 parsel sayılı taşınmazını 05/06/2006 tarihinde davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini, davalının sonradan taşınmazı mirasbırakana iade ettiğini, mirasbırakanın bu kez 09/06/2008 tarihinde ölünceye kadar bakma akdiyle taşınmazı davalıya devrettiğini, ayrıca dava dışı 19 parsel sayılı taşınmazı da davalıya bağışladığını, temlik edildiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak gerçekleştirildiğini ileri sürerek, 16 parsel sayılı taşınmazda davalı adına olan tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki payı oranında adına tescilini istemiştir. Davalı, temlikin muvazaalı olmadığını ve bakım borcunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazlarını muvazaalı olarak diğer davalı torunu ...'ya devrettiğini belirterek, muvazaalı işlemin BK'nun 19.maddesi gereğince iptali ile İİK'nun 283.maddesinin kıyasın uygulanarak haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesini istemiştir. Davalı ..., taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını, borçlu ...'nın borca batık olmadığını ve mal kaçırma amaçlarının olmadığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Bu nedenlerle mahkemenin davayı BK'nun 19. maddesindeki muvazaalı işlemin iptali olarak nitelemesi gerekirken, yazılı şekilde nitelemesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. 2-Dava konusu 487 ada 8 parsel davalı borçlu tarafından, davalı ...’e o da dava dışı ...’na onun da davalı ...’e devretmiştir. Bu taşınmaz ile ilgili satışın iptaline karar verilmesi için taşınmazı devir silsilesi içindeki tüm satışların muvazaalı olduğunun ispatlanması gerekir. Bu halde ise davalı ...’ten taşınmazı devir alan dava dışı ...’nun da davaya dahil edilerek, taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi de isabetsiz olmuştur. SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi uyarınca muvazaa hukuksal sebebine dayalı işlemin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince 15.09.2021 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; borçlu Ertuğrul adına kayıtlı taşınmazını muvazaalı olarak, davalı kardeşi Varol'a devrettiğini, davalı kardeş Varol ise devir işleminin muvazaalı olmadığını iddia ettiğini ancak devir işlemine karşılık ödeme yaptığını resmi ve kabul edilebilir bir belge ile ispat edemediğini, taşınmazın devir bedelinin ödendiğine dair herhangi bir resmi belge sunulamamış olması da esasen taraflar arasında gerçek bir satışın dahi olmadığını yani muvaaza olgusunu ispat etmekte olduğunu, mahkeme her ne kadar dava tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş ise de davanın İİK 277 vd. maddelerinin kıyasen uygulanması talepli TBK'nın 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarının 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....