WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, BK'nun 19. maddesi gereğince açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. Gerek BK'nun 19. maddesine gerek İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için davacının borçludan bir alacağının olması ve bu alacağın iptali istenilen işlemden önce doğmuş olması gerekir. Somut olayda, dava dayanaklarından Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2012/10609 sayılı takip dosyasındaki alacağın dayanağı olarak 16/06/1997-21/02/2005 ve 17/07/2008 tarihli kredi sözleşmelerine dayanılmıştır. Kredi Genel Sözleşmeleri, cari hesap şeklinde işleyen sözleşmeler olduğundan bankalar, sözleşmenin geçerlilik süresi içinde ve sözleşmede kararlaştırılmış limit içinde vereceği krediyi sürekli tekrarlamaktadırlar ve böylece kredi alan, aldığı krediyi zamanında ödemek suretiyle (yeniden sözleşme imzalamaya gerek duymaksızın) kredi isteyebilmektedir. Daha açık bir anlatımla, geri ödeme yaptığı nispette tekrar kredi kullanmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TBK 19. maddesine dayanılarak muvazaalı satışın iptali ile tapu kaydının eski hale getirilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davalının kooperatif üyeliğinin usulsüz ve muvazalı olarak elde edildiğinin sundukları deliller ile anlaşıldığını, yeni yönetimin davalının üyelik iptali işlemini kanunun tanıdığı sınırlı yetkiler nedeniyle iptal edemediğini, bu nedenle mahkeme kararı ile üyeliğin iptali için davanın açıldığını, üyeliğin iptali için davanın açıldığını, üyeliğin eski yönetim tarafından usulsüz ve muvazaalı olarak devredildiğini, mevcut üyelerin haklarına tecavüz niteliğinde olduğunu, kanun boşluğu sözkonusu olduğunu, bu dava ile hukuksuz işlemin kaldırılmasının amaçlandığın...'nin borçlarını ödeyerek üyelikten ayrıldığını, davalıya herhangi bir devir yapmadığını,....''...

        Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 02/07/2021 NUMARASI: 2021/99 Esas, 2021/573 Karar DAVANIN KONUSU: İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) KARAR TARİHİ: 04/11/2021 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; davalılardan ... hakkında İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında takip yaptığını, bu dosyada alacağının kaynağının temlik sözleşmesi olduğunu, borçlunun adresinin tespiti için yapılan araştırma sırasında borçluya ait bulunan Tuzla, ... parseldeki ... nolu bağımsız bölümü diğer davalı kızı ...'e satarak devrettiğinin anlaşıldığını, devrin mal kaçırma amacı ile yapıldığını, işlemin muvazaalı olduğunu belirterek BK'nun 19.md ile İİK'nun 277, 278. Mad. Gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı, 13.12.2018 tarihli ıslah dilekçesinde; İstanbul ......

          HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2022 ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; BK.19.maddesine dayalı olarak muvazaalı işlemin iptaline ilişkin olup, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin bozması vardır. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 11.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 31.01.2019 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,20/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu durumda, ölünceye kadar bakma aktinin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davalı Zehra yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davalı Zehra’nın bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle;davanın Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi (BK'nun 18)gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, bir davada taraflarca ileri sürülen maddi olguların hukuki değerlendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamanın hakimin doğrudan görevi olduğu, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçladığı...

                    Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 19/08/2019 tarihinde açılan itirazın iptali davası olup icra takibi ile yeniden ve 30/07/2009 tarihinde işlemeye başlayan 10 yıllık zamanaşımı süresinin sonu 30/07/2019 olması gerekirken 19/08/2019 tarihinde itirazın iptali davası açıldığı için bu davanın açıldığı tarih itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin icra takibinin başlatıldığı 30/07/2009 tarihi ile 19/08/2019 tarihinde dava açılmadan önce dolduğu, bu aşamadan sonra zamanaşımını kesen başka bir durum gerçekleşmediği, alacak davasının 03/09/2020 tarihinde açıldığı, 30/07/2009 tarihli icra takibi ile işlemeye başlayan 10 yıllık zamanaşımı süresinin başkaca kesen işlem olmadığı için 30/07/2019 tarihinde gerçekleştiği, Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesindeki itirazın iptali davasının 30/07/2019 tarihinde tamamlanan zamanaşımı süresinden sonra 19/08/2019 tarihinde açıldığı, bu nedenle itirazın iptali davasının zamanaşımını kesen bir dava olarak kabulünün mümkün olmadığı, eldeki alacak davasının ise zamanaşımı...

                      UYAP Entegrasyonu