Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi kapsamında muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescili talebinde bulunulmaktadır. Davacı tarafın açtığı terditli davada, ilk talebin İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlemesi bulunan tasarrufun iptali talebi olması, bu talep yerinde görülmediği takdirde terditli olarak açılan TBK 19. Maddedeki muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescili talebinin dikkate alınmasının talep edilmesi hususları dikkate alındığında dosyayla ilgili olarak inceleme yapma görev ve yetkisi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. 3. Hukuk Dairesi tarafından bu husus gözden kaçırılarak açılan davanın muvazaalı işlemin iptali olarak değerlendirilip dosyanın dairemize gönderilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu benzer üç adet olayla ilgili olarak; 2020/26 Esas, 08/07/2020 karar sayılı kararında, 2020/25 Esas, 08/07/2020 kararında, 2020/47 Esas, 18/11/2020 sayılı kararında Dairemiz ile 3....

olduğunu ileri sürerek, TBK 19. maddesi gereğince tasarrufun iptaline, takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olarak cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

A.Ş. vd. aleyhine 03/05/2010 gününde verilen dilekçe ile muvazaalı işlemin iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/11/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, hukuki yarar yokluğu ve kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz olunmuştur. Mahkemece, davacılardan ...'ün istemi yönünden adı geçenin dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle yazılı biçimde karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacı ...'ün ... İcra Müdürlüğü'nün 2008/9642 sayılı dosyasında icra takibi yaptığı anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ... ile müvekkili ile evli olduklarını aile konutlarını muvazaalı olarak davalı arkadaşı ...'...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) istemine ilişkindir. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar, bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür. Bu nedenle davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 19. maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirmeler bu çerçevede yapılmıştır. Muvazaa nedenine dayalı, davalı borçlunun maaşını aldığı dava dışı kamu kurumu tarafından yapılan maaş haczi sırasına itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2022 NUMARASI : 2021/23 ESAS, 2022/363 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı, TBK 19) KARAR : Tokat 1....

      Dava dilekçesi incelendiğinde, mirasın reddinin gerçek mirasın reddi amacıyla olmadığı, görünürde miras reddedilmiş ise de amacın borcu ödememek olduğu, uygulamada da sonrasında borçluya hisse verildiğinin görülmekte olduğu belirtilmekte ve nihayette, muvazaalı mirasın reddi işlemi yok sayılarak, diğer mirasçılara intikal eden murise ait İzmir ili, Bayraklı ilçesi, Salhane mah, 31670 ada 24 parselde, borçluya intikal etmesi gereken 5/40 hissenin iptali ile T11 adına tescilinin istendiği görülmektedir. Yani, görünürde yapılan işlemin gerçek olmadığı iddiası ve tescil kaydının düzeltilmesi talebi mevcuttur. Bu talep, mirasın reddi işlemi yokmuş gibi taşınmazın murisin tüm çocuklarını kapsayacak şekilde yeniden tescilini içermekte olup, anlatım da, TBK'nun 19 maddesinde yer alan muvazaanın tanımına uygundur. Dava dilekçesindeki anlatıma göre davanın TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. BK'nun 19....

      İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince, davanın BK’nın 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali olarak nitelemesi ve buna göre aciz belgesi aramaması yerinde olmakla birlikte , daha sonra İİK’nın 278-279 ve 280 koşullarının kararda tartışılmış olması çelişkili ve hatalı olmakla birlikte, davacı alacaklının BK’nın 19.maddesine dayalı olarak açtığı muvazaalı işlemin iptali davasında, işlemin tarafları olan borçlu, üçüncü kişi, dördüncü kişi ve devir silsilesi içinde kalan tüm kişiler arasındaki işlemin muvazaalı olduğunu ispatlaması gerektiği, bu davalarda İİK’nın 283/2. maddesinde bedele dönüşme hükmünün kıyasen uygulanmasının mümkün olmaması nedeni ile karar sonuç olarak usul ve yasaya uygun bulunduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilemesi usul ve yasaya aykıdır. 2-Kabule göre ise, a)Davanın konularından birinin ... ada ... parsel sayılı taşınmazın davalılara şatışı yapılan 30 adet bağımsız bölüme ilişkin satışın iptali istemi olmasına rağmen, hangi bağımsız bölümlerin davalılar ..., ... ve ...'e ait olduğu belirlenmeden, el değiştirmiş ise devir alan kişilerin davaya dahili konusunda davacıdan sorulması ve dahil edilmesi halinde BK'nun 19.maddesine göre dördüncü kişilerin kötü niyeti tartışılmadan ve hangi bağımsız bölüm için karar verildiği belirtilmeden infazda kuşku yaratacak şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. b)BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasından amaçlanan davacı alacaklıya alacağını tahsil etme imkanı olduğundan davanın kabulü halinde İİK’nun 283/1 maddesinin kıyasen uygulanması gerekmektedir....

          HMK' nun 357/1.. maddesinde ise; "(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinde karşı dava açılamaz, davaya müdahale talebinde bulunulamaz, davanın ıslahı ve 166 ncı maddenin birinci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesi istenemez, bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz." hükmü gereğince sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden inceleme yapılmıştır. Davanın yasal dayanağı; Yargıtay İBK'nin 01/04/1974 tarih ve 1/2 sayılı İnançları/İçtihatları Birleştirme Kararı ile 818 s. BK' nun 18. (6098 s. TBK' nun 19.) maddesi, 4721 s. TMK' nun 706. maddesi, 6098 s. TBK' nun 237. maddesi ile 2644 s. TK' nun 26. maddesi ile ile 4721 s. TMK' nun 560. - 571. maddeleridir....

          UYAP Entegrasyonu