Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 19. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan taşınır niteliğindeki traktör satışının iptaline yönelik olduğu, inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin Bölge Adliye Mahkemelerinin iş bölümüne ilişkin 02/06/2021 tarih ve 431 sayılı kararının 4. Hukuk Dairesi işbölümünün 1. Maddesinde yer alan "TBK'nın 19.maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" ibaresi gereğince 4. Hukuk Dairesine ait olduğu, Dairemize ait olmadığı anlaşılmakla Aidiyet (Gönderme) kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonucunda dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, oybirliğiyle kesin olarak karar verildi....

Hâl böyle olunca, davanın konusunu oluşturan şirket hisselerinin devri yönünden TBK'nın 19. maddesi kapsamında değerlendirme yapılıp karar verilmesi gerekirken, sadece muris muvazaası kapsamında değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacıların değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    nın 109 ada 43 parsel sayılı taşınmazını davalıya mirasçıdan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, mirasbırakanın yaşı ve hastalığı nedeniyle bakıma muhtaç olduğunu, bakım akdinin tüm gereklerini yerine getirdiğini, mirasbırakanın dava dışı bir taşınmazının satış bedelini paylaştırdığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlikin mal kaçırmak amaçlı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davacının istinaf istemi kabul edilerek HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereği yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...'...

      Selçuklu 1871 Ada 105 parselde bulunan 5 nolu bağımsız bölümü 01/04/2014 tarihinde babası olan diğer davalıya devrettiğini, devrin ivazsız ve muvazaalı olduğunu beyan ederek, davalılardan ... adına olan tapu kaydının iptali ile ilk sahibi olan davalılardan ... adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirilerek, davalıların baba kız olması, evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazın boşanma davası devam ederken devredilmiş olması, taşınmazın devir tarihindeki satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davalı ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK’nın 19. maddesine dayalı muvazaalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. .Mahkemece, davanın İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali olduğu, bu davanın görülebilmesi için gerekli borçlu hakkında yapılmış ve kesinleşmiş bir takibin olmadığı gibi BK’nun 19.maddesi için de yine bir alacağının olması gerektiğinden bahisle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden doğru bulup uygulamakla sorumludur....

          Davacı vekili tarafından sunulan 18.11.2021 tarihli talep sonucunun açıklama dilekçesinde dava konusu talebin "TBK 19 maddesi uyarınca muvazaalı satışın tespiti ile Gümüşhane İcra Müdürlüğü 2020/572E. Sayılı icra dosyasının asıl alacak ve ferileri yönünden İİK 281/1 maddesinin kıyasen uygulanarak haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine" ilişkin olduğu beyan edilmiştir....

          Taraflar arasındaki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi uyarınca muvazaa hukuksal sebebine dayalı işlemin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince 15.09.2021 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazlarını muvazaalı olarak diğer davalı torunu ...'ya devrettiğini belirterek, muvazaalı işlemin BK'nun 19.maddesi gereğince iptali ile İİK'nun 283.maddesinin kıyasın uygulanarak haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesini istemiştir. Davalı ..., taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını, borçlu ...'nın borca batık olmadığını ve mal kaçırma amaçlarının olmadığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              Bu nedenlerle mahkemenin davayı BK'nun 19. maddesindeki muvazaalı işlemin iptali olarak nitelemesi gerekirken, yazılı şekilde nitelemesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. 2-Dava konusu 487 ada 8 parsel davalı borçlu tarafından, davalı ...’e o da dava dışı ...’na onun da davalı ...’e devretmiştir. Bu taşınmaz ile ilgili satışın iptaline karar verilmesi için taşınmazı devir silsilesi içindeki tüm satışların muvazaalı olduğunun ispatlanması gerekir. Bu halde ise davalı ...’ten taşınmazı devir alan dava dışı ...’nun da davaya dahil edilerek, taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi de isabetsiz olmuştur. SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                (TBK m. 614 (BK) m. 514)). Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18))....

                  UYAP Entegrasyonu