Mahkemece sadece davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmekle yetinilerek taşınmazın yüzölçümünün açık bırakılması isabetsiz ve bozma nedeni ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. maddesine “ Davanın husumet nedeniyle reddine” sözcüklüklerinden sonra gelmek üzere “dava konusu Murateli Köyünün eski 1665, yeni 152 ada 107 sayılı parselinin uygulama tutanağı gibi tesciline”, sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 12.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece sadece davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmekle yetinilerek taşınmazın yüzölçümünün açık bırakılması isabetsiz ve bozma nedeni ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. maddesine "Davanın husumet nedeniyle reddine” sözcüklüklerinden sonra gelmek üzere “dava konusu Çamoba Köyünün eski 552, yeni 116 ada 8 sayılı parselinin uygulama tutanağı gibi tesciline" sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 12.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece sadece davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmekle yetinilerek taşınmazın yüzölçümünün açık bırakılması isabetsiz ve bozma nedeni ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. maddesine “Açılan davanın pasif husumet yönünden reddine” sözcüklerinden sonra gelmek üzere “dava konusu yeni 12040 ada 9 sayılı parselin uygulama tutanağı gibi tesciline”, sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 24.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davacı dava dilekçesinde uygulama kadastrosu ile yüzölçümü azaldığı iddia olunan taşınmazının yüzölçümünün düzeltilmesi, olmadığı taktirde tazminat verilmesi istemi ile dava açmıştır. Terditli davada, davacı iki ayrı talepte bulunur; ancak, bu talepleri terditli (kademeli) olarak ileri sürer. Yani, taleplerden biri asıl, ikincisi yardımcı (terditli) taleptir. Davacı ilk önce asıl talep hakkında karar verilmesini ister. Davacının ilk talebi uygulama kadastrosu ile yüzölçümü azaldığı iddia olunan taşınmazının yüzölçümünün düzeltilmesi olup, davacı ...'ın kayıt maliki olduğu eski 43 (yeni 140 ada 5) parsel sayılı taşınmazın müşterek mülkiyete konu olduğu ve davacı dışında paydaşlarının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın, niteliği itibariyle bütün paydaşlar tarafından birlikte açılması veya tamamının katılımının sağlanması suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur. Hal böyle olunca davada aktif dava ehliyetinin sağlandığından söz edilemez....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/429 Esas - 2019/861 Karar sayılı ilamının incelenmesinde, Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu, Batman İli, Beşiri İlçesi, Baharzık Köyü, 292 parsel sayılı, 51.811 metrekare yüzölçümlü taşınmazın 14/16 ve 240/2240 paylarının 23.01.2004, 160/8960 payının ise 16.10.2006 tarihinde satış yoluyla davacı adına tapuya tescil edildiği, böylece davacının taşınmazın tamamına malik olduğu, Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince yapılan çalışmalar sırasında dava konusu taşınmazın yüzölçümünün 47.763,51 metrekare olarak düzeltildiği, yapılan düzeltme işleminin 22.06.2012 tarihinde tescil edildiği, davacı tarafından taşınmazın yüzölçümünün 4047,49 metrekare eksilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini için eldeki davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi'nin bozma kararından da anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafın çekişmeli taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi istemi ile yaptığı başvurunun Kadastro Müdürlüğü'nce reddi sonrası açılan yüzölçümünün düzeltilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 09.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı ..., taşınmazın yüzölçümünün 270 m2 olması gerekirken davalının bitişikte bulunan taşınmazını genişletmesi sonucu yüzölçümünün eksik ölçüldüğünü belirterek taşınmazın yüzölçümünün 270 m2 olarak düzeltilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin “taşınmazın 3/4 ünün ..., 1/4 ünün ...’nin fiili kullanımında, üzerindeki binanın 1/2 oranı ile Mehmet ve ...’nin 1980 yılından beri müştereken fiili kullanımında olduğunun yazılarak düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, tarafların sulh olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı dilekçesinde kendisi ve davalı ... lehine zilyetlik şerhi verilen 169 ada 4 sayılı parselin yüzölçümünün eksik ölçüldüğü iddiası ile bu davayı açmıştır....
Davacı ... ise, kendi zilyetliğinde bulunan taşınmazın yüzölçümünün 550 m² olmasına rağmen 440 m² olarak tespit edildiğini belirterek taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi talebi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ...'in 34 parsel yönünden açtığı davasının kabulü ile, 1858 ada 34 parsel sayılı taşınmazın, çekişmeli 1858 ada 32 nolu parsele ilavesiyle 32 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 522,03 m² olarak ve 2/B vasfıyla Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, davacı ... İdaresinin davasının kabulü ile beyanlar hanesine parsel üzerinde bulunan binanın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 6,15 metrekare yüzölçümündeki kısmının orman tahdit hattı içinde kaldığı hususunun eklenmesine, Kadastro Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacının taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi istemi ile Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı dava Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/783 Esas, 2011/845 sayılı kararı ile düzeltmenin Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre yapılması gerektiğinden davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Davacı bunun üzerine 181 ada 39 sayılı parselde alan hatası bulunduğu tapu alanının 1540.28 metrekare, sayısal yüzölçümünün 912.36 metrekare olduğundan bahisle 627.92 metrarelik farkın telafi edilerek 1540.25 metrekare olarak düzeltilmesini talebi ile Kadastro Müdürlüğüne yaptığı başvuru üzerine Kadastro Müdürlüğünün 04.01.2012 tarihli kararı ile tapu miktarı olan 1540.28 metrakarelik alana göre düzeltme işleminin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre mümkün olmayıp, düzeltme işleminin paftasındaki sınırlara göre elde edilen ve hesaplanan 912.36 metrekare olarak düzeltme yapılabileceğine karar verilmiştir....
Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda ... adına kayıtlı olan 238 parsel sayılı 20.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 35.357,71 metrekare yüzölçümlü olarak düzeltileceği bildirilmiştir. Davacı ..., taşınmazın yüzölçümünün 35.357,71 metrekare olarak düzeltilmesi istemiyle; davacı Hazine ise, düzeltmeye konu taşınmazın miktar fazlalığının Hazine adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davacı ...'nun açtığı asıl davanın kabulüne; çekişmeli 238 parsel sayılı taşınmazın tapuda kayıtlı olan 20.000 metrekare olan yüzölçümünün 35.357,71 metrekare olarak düzeltilmesine, davacı Hazine’nin açtığı birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... birleşen dosya davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....