WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi çalışma alanında bulunan 132 ada 2 parsel sayılı 380.63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, tamamının eylemli orman olduğu ve ... ve müştereklerinin fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak ağaçlık vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmaz ve yanında bulunan taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu, davacı ... taşınmazın güneyinde bulunan taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu, davacı Orman İdaresi vekili çekişmeli taşınmazın eylemli orman olduğu, niteliğinin ağaçlık olması gerektiği ve kullanıcı adlarının tutanaktan silinmesi gerektiği iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmıştır....

    Yasa'nın değişik 2/B maddesine göre nitelik kaybı nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların Hazine adına çıkarılmasının zorunlu olduğunu, gerçek kişilerin bunu talep etmekte hukuki yararın ve aktif dava ehliyetinin olmadığını, taşınmazın hukuki niteliğinin halen orman olduğunu, niteliğinin orman olması nedeniyle davacının eklemeli zilyetlik iddiasının dinlenemeyeceğini, orman sayılan yerlerin zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığından eklemeli zilyetlik ve sürdürülen zilyetliğin hukuki değer taşımayacağını, bir yerin bitki örtüsü yok olmuş olsa bile orman sınırları içerisinde kaldığından orman olacağını, bitki örtüsünün kaldırılmış olmasının o yerin orman rejimi dışına kendiliğinden çıkmasını gerektirmeyeceği, etrafında tapulu arazilerin bulunması üzerinde muhdesat olması veya orman ile sınırının olmamasının da taşınmazın niteliğini etkilemeyeceğini ve Mahkememizin resen yapacağı incelemeler doğrultusunda öncelikle usulü itirazlarının değerlendirilmesi ve kabulüne karar...

    Yasa'nın değişik 2/B maddesine göre nitelik kaybı nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların Hazine adına çıkarılmasının zorunlu olduğunu, gerçek kişilerin bunu talep etmekte hukuki yararın ve aktif dava ehliyetinin olmadığını, taşınmazın hukuki niteliğinin halen orman olduğunu, niteliğinin orman olması nedeniyle davacının eklemeli zilyetlik iddiasının dinlenemeyeceğini, orman sayılan yerlerin zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığından eklemeli zilyetlik ve sürdürülen zilyetliğin hukuki değer taşımayacağını, bir yerin bitki örtüsü yok olmuş olsa bile orman sınırları içerisinde kaldığından orman olacağını, bitki örtüsünün kaldırılmış olmasının o yerin orman rejimi dışına kendiliğinden çıkmasını gerektirmeyeceği, etrafında tapulu arazilerin bulunması üzerinde muhdesat olması veya orman ile sınırının olmamasının da taşınmazın niteliğini etkilemeyeceğini ve Mahkememizin resen yapacağı incelemeler doğrultusunda öncelikle usulü itirazlarının değerlendirilmesi ve kabulüne karar...

    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 25.09.2009 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 1944 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve daha sonra orman niteliğinin yitirilmesi nedeniyle 2/B madde uygulamasıyla orman rejimi dışına çıkarıldığı, bu işlemin de kesinleştiği belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dava orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğuna göre yalnızca davanın reddi ile yetinilmesi gerekirken sicil oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

      Toplanan deliller, özelikle 21.5.2007 tarihli uzman ziraat bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın güneyden yol ile diğer yönlerden ise eylemli ormanlık alan bitişik halde bulunduğu, halen üzerinde 20 yaşında 5 adet ... ve 3 adet ... ağacının bulunduğu ,meyilinin % 30 olduğu, erozyon tehlikesi ile ... muhafaza özeliği taşıdığı orman toprağı vasfı taşıdığı ve orman sayılan yerlerden olduğu ,çekişmeli taşınmazın kadastro çalışmasında 2/B madde uygulamasına konu olması nedeni ile hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirtilerek hazine adına tesbit edildiği ve tapu kaydının oluştuğu ,uzman orman bilirkişi raporunda belirtildiği gibi çekişmeli taşınmazın 1951 yılında kesinleşen orman sınırları dışında bırakıldığı hususunun bu olgular karşısında kabul edilemeyeceği ,taşınmazın halen eylemli durumda orman vasfında bulunduğu ve kesinleşen orman sınırları içindeki taşınmaza bitişik halde orman bütünlüğü içinde bulunduğu, bir an için yörede 1951...

        Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman sınırlamasına ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 20/08/1980 tarihinde ilanı yapılıp bu dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu bulunmaktadır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; karara dayanak alınan bilirkişi raporu, çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. Dava öncelikle orman kadastrosuna itiraz olduğuna göre, taşınmazın öncesinin incelenmesi gerekir....

          Köyü, 111 ada 10 parsel sayılı 1961,73 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile davalı gerçek kişi adına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı, aplikasyon sırasında 1948 yılında yapılan ilk tahdit haritasına uyulmadığı iddiasıyla, dava konusu taşınmazın orman tahdit sınırları içinde kalan bölümünün kadastro tesbitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır....

            Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki: Her ne kadar dosyada mevcut orman bilirkişi ... ... tarafından düzenlenen 25.09.2008 havale tarihli bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın eğiminin % 2-3 olduğu bildirilmiş ise de taşınmazın memleket haritasındaki yerini gösterir rapora ekli memleket haritası incelendiğinde memleket haritasındaki münhallara göre taşınmazın eğiminin %2-3 olması mümkün değildir. Ayrıca orman bilirkişi raporunda taşınmazın kuzeyinde fındık bahçesi bulunduğu bildirilmiştir ancak taşınmazın kuzeyinde fındıklık bulunmamakta olup çekişmeli 101 ada 1 numaralı orman parselinin dava konusu olmayan ve orman olgusu kesinleşen kısımları vardır. Bu kısımlar üzerinde rapora ekli resimlerde çam ağaçları olduğu gözükmektedir....

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 06.03.1991 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; orman kadastrosunun kesinleşmesinden itibaren, 20 yıllık zilyetlik süresi geçmemiş olduğundan taşınmazın orman niteliğinin belirlemede eski tarihli memleket haritası, ... fotoğrafları ve amenajman haritasının incelenmesi ve taşınmazın öncesinin belirlenmesi gerekir. Orman bilirkişi raporunda sadece kesinleşmiş tahdide dayalı inceleme yapıldığından, rapor bu haliyle çekişmeli taşınmazların orman olup olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz....

                Şöyle ki; uzman orman bilirkişi tarafından yapılan tahdit haritasının uygulamasında, ... bilirkişisi krokisinde (B) işaretli 26125 m2'lik bölümün kesinleşen orman kadastrosu sınırları içerisinde, (A) işaretli 25525 m2'lik bölümün orman sınırı dışında kaldığı, orman sınırı dışında kalan bölümün arazi kadastrosunun kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlikle kazanım süresi dolduğu gerekçesiyle bu bölümle ilgili davanın kabulüne karar verilmişse de orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresi geçmediğinden orman dışında kalan bölüm yönünden resmi belgelere dayalı olarak taşınmazın niteliğinin belirlenmesi ve yörede 1942 - 1943 tarihleri arasında ... tevzi işlemi yapıldığı anlaşıldığından tevzi haritası belirtmelik tutanakları ve çekişmeli taşınmaza yakın komşu 414, 412, 408, 431 ve 458, 457, 456 ve 487 parsellere uygulanan dayanak tapu ve vergi kayıtları da uygulanmak suretiyle tescile konu çekişmeli taşınmazın...

                  UYAP Entegrasyonu