Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi gereğince yapılıp 10.10.1980 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Orman Yönetimi, taşınmazın niteliğinin orman olduğu iddiasıyla dava açtığına göre, 6831 sayılı Yasanın 4999 sayılı Yasa ile değişik 11/6. maddesi gereğince “Fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tespit edilen yerler talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir.”...

    Mahallesi çalışma alanında bulunan 132 ada 2 parsel sayılı 380.63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, tamamının eylemli orman olduğu ve ... ve müştereklerinin fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak ağaçlık vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmaz ve yanında bulunan taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu, davacı ... taşınmazın güneyinde bulunan taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu, davacı Orman İdaresi vekili çekişmeli taşınmazın eylemli orman olduğu, niteliğinin ağaçlık olması gerektiği ve kullanıcı adlarının tutanaktan silinmesi gerektiği iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmıştır....

      Hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi kurulu raporunda çekişmeli taşınmazın bir bölümünün eğiminin % 15-20 olup, eski tarihli memleket haritasında çalılık olduğu, bir kısmının ise daha düşük eğimde olduğu bildirilmiştir. 6831 Sayılı Yasanın 1/j maddesinin karşı kavramından ... ve funda ile kaplı olan ve orman ve ... muhafaza karakteri taşıyan yerler orman sayılır. Yine 11.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 20/p maddesi; eğimi % 12'yi geçen yerlerin orman sayılacağını ve 26/j maddesinde "Orman ve ... muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanların Devlet ormanı olarak sınırlandırılacağını" öngörmektedir. Taşınmazın bulunduğu yerlerin eğiminin % 12'den ... olması bu olguyu değiştirmez....

        Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 25.09.2009 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 1944 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve daha sonra orman niteliğinin yitirilmesi nedeniyle 2/B madde uygulamasıyla orman rejimi dışına çıkarıldığı, bu işlemin de kesinleştiği belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dava orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğuna göre yalnızca davanın reddi ile yetinilmesi gerekirken sicil oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

          Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda çekişmeli taşınmazların tamamının orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, bu karar Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, temyize konu davanın varlığı nedeniyle kesinleşmemiştir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 09/06/2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Dairenin 07.07.2011 tarih ve 2011/262 - 8960 sayılı bozma kararından sonra, müdahil Orman Yönetimi 04.06.2012 tarihli dilekçe ile dava konusu 106 ada 149 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle taşınmazın orman vasfıyla tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece, davacı Hazinenin davasının reddine, müdahil Orman Yönetiminin davasının kabulüne ve dava konusu Gökgedik Köyü, 106 ada 149 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından taşınmazın niteliğinin tarım arazisi olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılan ve 16.04.2007 ila 16.10.2007 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır....

              Hukuk Dairesinin 20.10.2003 gün ve 2003/6572-6520 sayılı bozma kararında özetle; "Çekişmeli taşınmazın genel kadastroda hangi nitelikle tesbit dışı bırakıldığının Kadastro Müdürlüğünden sorulması gerektiği çekişmeli taşınmazın oran sayına yerlerden olup olmadığı yönünden orman bilirkişi tarafından düzenlenen iki ayrı raporun çeliştiği, makiye ayırmaya ilişkin belgelerin köy hizmetlerinden değil ilgili yönetimden getirtilmesi, dava tescil davası olduğuna göre davanın Orman Yönetimine yaygınlaştırılması, yeniden yapılacak keşifte taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde olup olmadığı ve makiye ayrılan yerlerden olup olmadığının saptanması) gereğine değinilmiştir....

                Toplanan deliller, özelikle 21.5.2007 tarihli uzman ziraat bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın güneyden yol ile diğer yönlerden ise eylemli ormanlık alan bitişik halde bulunduğu, halen üzerinde 20 yaşında 5 adet ... ve 3 adet ... ağacının bulunduğu ,meyilinin % 30 olduğu, erozyon tehlikesi ile ... muhafaza özeliği taşıdığı orman toprağı vasfı taşıdığı ve orman sayılan yerlerden olduğu ,çekişmeli taşınmazın kadastro çalışmasında 2/B madde uygulamasına konu olması nedeni ile hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirtilerek hazine adına tesbit edildiği ve tapu kaydının oluştuğu ,uzman orman bilirkişi raporunda belirtildiği gibi çekişmeli taşınmazın 1951 yılında kesinleşen orman sınırları dışında bırakıldığı hususunun bu olgular karşısında kabul edilemeyeceği ,taşınmazın halen eylemli durumda orman vasfında bulunduğu ve kesinleşen orman sınırları içindeki taşınmaza bitişik halde orman bütünlüğü içinde bulunduğu, bir an için yörede 1951...

                  Yasa'nın değişik 2/B maddesine göre nitelik kaybı nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların Hazine adına çıkarılmasının zorunlu olduğunu, gerçek kişilerin bunu talep etmekte hukuki yararın ve aktif dava ehliyetinin olmadığını, taşınmazın hukuki niteliğinin halen orman olduğunu, niteliğinin orman olması nedeniyle davacının eklemeli zilyetlik iddiasının dinlenemeyeceğini, orman sayılan yerlerin zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığından eklemeli zilyetlik ve sürdürülen zilyetliğin hukuki değer taşımayacağını, bir yerin bitki örtüsü yok olmuş olsa bile orman sınırları içerisinde kaldığından orman olacağını, bitki örtüsünün kaldırılmış olmasının o yerin orman rejimi dışına kendiliğinden çıkmasını gerektirmeyeceği, etrafında tapulu arazilerin bulunması üzerinde muhdesat olması veya orman ile sınırının olmamasının da taşınmazın niteliğini etkilemeyeceğini ve Mahkememizin resen yapacağı incelemeler doğrultusunda öncelikle usulü itirazlarının değerlendirilmesi ve kabulüne karar...

                  Yasa'nın değişik 2/B maddesine göre nitelik kaybı nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların Hazine adına çıkarılmasının zorunlu olduğunu, gerçek kişilerin bunu talep etmekte hukuki yararın ve aktif dava ehliyetinin olmadığını, taşınmazın hukuki niteliğinin halen orman olduğunu, niteliğinin orman olması nedeniyle davacının eklemeli zilyetlik iddiasının dinlenemeyeceğini, orman sayılan yerlerin zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığından eklemeli zilyetlik ve sürdürülen zilyetliğin hukuki değer taşımayacağını, bir yerin bitki örtüsü yok olmuş olsa bile orman sınırları içerisinde kaldığından orman olacağını, bitki örtüsünün kaldırılmış olmasının o yerin orman rejimi dışına kendiliğinden çıkmasını gerektirmeyeceği, etrafında tapulu arazilerin bulunması üzerinde muhdesat olması veya orman ile sınırının olmamasının da taşınmazın niteliğini etkilemeyeceğini ve Mahkememizin resen yapacağı incelemeler doğrultusunda öncelikle usulü itirazlarının değerlendirilmesi ve kabulüne karar...

                  UYAP Entegrasyonu