Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli 106 ada 382 parsel sayılı taşınmazın orman kadastrosu sırasında bir bütün halinde 106 ada 379 parselsayılı taşınmaz ile birlikte orman sınırı içine alındığı, fiilen ... ve otlarla kaplı olduğu, bu hali ile ormanın devamı mahiyetinde ve orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılmış olup, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca orman olduğu saptanan taşınmazın bu niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, hüküm yerinde taşınmazın niteliğinin tespitteki gibi tesciline karar verilmesi denilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli 106 ada 382 parsel sayılı taşınmazın orman kadastrosu sırasında bir bütün halinde 106 ada 379 parselsayılı taşınmaz ile birlikte orman sınırı içine alındığı, fiilen ... ve otlarla kaplı olduğu, bu hali ile ormanın devamı mahiyetinde ve orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılmış olup, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca orman olduğu saptanan taşınmazın bu niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, hüküm yerinde taşınmazın niteliğinin tespitteki gibi tesciline karar verilmesi denilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

      Mahkemece çekişmeli taşınmazların bir kısmının mera olarak tahsis edilmiş olması nedeniyle bu bölümlere yönelik davacıların ve katılan ... Yönetiminin davasının reddine karar verilmiş olması yerinde değildir. Davanın devamı sırasında mera tespit ve tahsis çalışması yapıldığına göre yapılan işlem kesinleşmeyeceğinden taşınmazın niteliğinin mahkemece belirlenmesi gerekmektedir. Kişiler adına tesciline karar verilene bölümler yönünden ise, taşınmazların niteliğinin belirlenmesi amacıyla keşifler yapılmış ve orman bilirkişilerinden rapor alınmış ise de, orman bilirkişi raporlarında memleket haritası ve kadastro paftası aplike edilmek suretiyle gösterilmemiş olması nedeniyle yeterli olmadığı gibi raporların düzenlenmesinden sonra yörede orman tahdidi yapıldığı ..nce bildirilmiş olup orman tahdidinin uygulanmamış olması nedeniyle hükme yeterli değildir....

        mahallesi 206 da 63 parsel sayılı 1.781,00 m2 yüzölçümündeki taşınmazın yörede 2007 yılında yapılan orman tahdit çalışmasında orman alanında bırakıldığını belirterek, orman kadastro komisyon kararının iptali ile orman sınırlaması uygulamasının iptal edilmesi ve tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 10 yıllık süre içinde tapu kaydına dayalı olarak açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanuna göre yapılan ve 19/11/2007-19/05/2008 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir....

          Şöyle ki; orman kadastrosunun kesinleşmesinden itibaren, 20 yıllık zilyetlik süresi geçmemiş olduğundan taşınmazın orman niteliğinin belirlemede eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman haritasının incelenmesi ve taşınmazın öncesinin belirlenmesi gerekir. Orman bilirkişi raporunda sadece kesinleşmiş tahdide dayalı inceleme yapıldığından, rapor bu haliyle çekişmeli taşınmazların orman olup olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz....

            maddi hata sonucu yazıldığı, HYUY 238/2 maddesine göre “maruf ve meşhur olan hususların münazaalı sayılmayacağı, davalı taşınmazın bulunduğu...YAYLASI’nın sadece bölge halkı tarafından bilinen bir yer değil, herkesin bildiği tanıdığı yurt genelinde maruf olan bir yer olduğu,öncesi kadim maruf ve meşhur bir ... iken sonradan yapılaşma sonucu yerleşme alanı haline getirilen bu yerin daha serin olması nedeniyle niteliğinin değiştirilerek kullanılmasının ... olma özelliğini kaybettirmeyeceği nedeniyle, mahkemece,çekişmeli taşınmazın 3402 Sayılı Yasanın 16/B....

              O halde, mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1953 yılında yapıldığı anlaşılan orman tahdide ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ile çekişmeli taşınmaza komşu olan ... ve ... numaralı kadastro parsellerinin tapulama tespit tutanakları ile varsa dayanak tapu veya vergi kayıtları ile 1980-1990'lı yıllara ait hava fotoğrafları getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin...

                Yönetimi 6 aylık yasal süre içinde çekişmeli taşınmazın 4999 sayılı Yasayla değişik 6831 sayılı Yasanın 7. maddesi kapsamında orman sayılan yerlerden olduğu ve orman kadastro komisyonu tarafından orman sınırları içine alınmamış olması nedeni ile orman tahdidine itiraz davası açılmıştır. Bu nedenle mahkemece çekişmeli taşınmazın 4999 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 7. maddesi kapsamında orman sayılan yerlerden olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

                  İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve ... fotoğrafları ile orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi, ... bilirkişi ve ziraat uzmanı bilirkişi raporlarıyla çekişmeli parsellerin öncesi itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu, 1968 yılında kesinleşen orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığı, 3402 sayılı yasanın 4. maddesi hükmüne göre 2005 yılında yapılıp sonuçları arazi kadastrosu ile birlikte ilan edilen ve dava nedeniyle kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmışsa da, çekişmeli parsellerdeki nitelik kaybının doğal yollarla olmayıp, insan eliyle meşe ve çalıların temizlenip yerine incir ve kestane ağaçları dikilmek suretiyle insan eliyle gerçekleştirildiği, taşınmazların bulunduğu yerin erozyona hassas, toprak muhafaza karakteri taşıyan bölge ekolojisi yönünden orman niteliğinin...

                    Her ne kadar, Orman Yönetiminin davası kabul edilerek taşınmazın orman olarak belirtilmesine karar verilmiş ise de yukarıda belirtilen şekilde yeniden yapılacak inceleme ve araştırmada taşınmazın niteliğinin orman olduğunun belirlenmesi halinde, 3402 sayılı Kanunun 1. maddesi ile geçici 1. maddesi hükümleri gözönünde bulundurularak sicil oluşturulmamış olması da doğru değildir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonunda davacı ......

                      UYAP Entegrasyonu