WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadastro ekibince malik hanesi doldurulmuş dahi olsa bunun bir geçerliliği söz konusu değildir. 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince bu hallerde kadastro hâkimi kendiliğinden gerekli gördüğü tüm delilleri toplayarak gerçek hak sahibini bulmak ve sicil oluşturmak zorunda olduğu gibi, taşınmazın tamamı hakkında araştırma yapmak gerektiği de düşünülmelidir. Bir taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde öncelikle Devlet ormanı olup olmadığının saptanması gereklidir. Bu konuda mahkemece araştırma yapılmış ve uzman orman bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Bu rapora göre; çekişmeli taşınmazın tamamı yöreye ait eski tarihli hava fotoğrafında orman alanında görünmekte olup, raporun sonuç bölümünde de tamamının orman sayılan yerlerden olduğu açıklanmıştır. Açıklanan yönler gözetilerek çekişmeli taşınmazın tamamının orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gereklidir....

    ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir....

      Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1980 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması ile 1987 yılında yapılan genel arazi kadastrosu vardır. Mahkemece, bozma kararı öncesinde yapılan araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da; yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. ...

        Yapılan yargılama sonucunda; Orman Yönetiminin davasının, davalının davayı kabulü ve taşınmazı 40 yılı aşkın zamandan beri terk etmiş olması nedeniyle kabulüne, çekişmeli taşınmazın tamamının 2135.21 m2 yüzölçümü ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı vekili lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmıştır. Çekişmeli taşınmazla ilgili dava, kısmî ilân süresi içinde açılmış olduğundan malik hanesi boş olarak tesbit tutanağı düzenlenmiştir....

          Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1966 yılında seri bazında orman kadastrosu yapılmış, sonuçları 28/10/1966 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.  1) Mahkemece taşınmaz başında dinlenen yerel bilirkişiler, senet tanıkları ve taraf tanıklarının ortak beyanlarından çekişmeli yerin öncesi itibarıyla Şevki Yayla’ya ait olduğu, 1978- 1979 yıllarında oğlu olan ...’i evlendirirken davaya konu taşınmazı ziynet eşyası karşılığı olarak gelini olan davalı ...’ya verdiği; davacı şirkete satış yapan Hasan Şahin Yayla’nın çekişmeli yerle bir ilgisinin bulunmadığı anlaşıldığından davacı şirketin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2)  Orman Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince: Mahkemece çekişmeli taşınmazın tamamının kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir....

            Yapılan yargılama sonucunda Orman Yönetiminin davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın tamamının 641.01 m2 yüzölçümü ile eylemli biçimde orman olması ve dahili davalının 40 yılı aşkın zamandan beri zilyetliğinin bulunmayıp, açılan davayı kabul etmiş olması nedeniyle tesbitin iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı vekili lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmıştır. Çekişmeli taşınmazla ilgili dava, kısmî ilân süresi içinde açılmış olduğundan, malik hanesi boş olarak tesbit tutanağı düzenlenmiştir....

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır....

                Hukuk Dairesi 27.10.2004 gün ve 2004/6658-7274 sayılı kararıyla, bozma kararına uyularak yapılan araştırma ve incelemede, çekişmeli taşınmazın 1969 yılında yapılan kadastroda orman niteliğiyle tapulama dışı bırakılmışsa da, 1983 yılında yapılan orman kadastorsunda orman sınrları dışına bırakıldığı, 1969 yılı genel kadastrosu her hangi bir belgeye dayanmadığına ve yetkili orman kadastro komisyonunca orman dışında bırakıldığına göre, bu yerin hiçbir zaman orman olmamış bir yer olduğu, bu nedenle Orman Yönetiminin bu yerin orman sayılan yerlerden olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmediğinden söz edilerek Orman Yönetiminin temyiz itirazları red edilmiş, ancak bozma öncesi tanık ve yerel bilirkişi beyanları ve teknik bilirkişi raporlarının çekişmeli taşınmazın hayvan otlatılan horuluk bu yoksa tarım alanı mı olduğu hususunu başka deyişle niteliğini aydınlatmakta yetersiz olduğu, bu nedele taşınmazın ..., mısır, fındık ocağı ve kavaklık olan bölümlerinin ayrı ayrı belirlenmesi...

                  Bundan ayrı; davacıların tutunduğu, çekişmeli taşınmazlara revizyon gören kayıtlardan ancak K.Sani 310 tarih 9, Ağustos 289 tarih 209 ve 212 , Eylül 1313 tarih 2 numaralı olanların terçümesi yaptırılmış, kadastro sırasında herhangi bir taşınmaza revizyon görmedikleri ve çekişmeli taşınmazlara "yaklaşık olarak" uydukları belirlenmiş, diğer Şevval 1275 tarih 253 numaralı tapu kaydının ve gittileri tercüme ettirilememiş, 220 ve 221 parsellerdeki (A) ve (C) işaretli 100 dönüm miktarındaki taşınmazın zilyedlik nedeniyle gerçek kişiler adına tesciline, 220 parselin güneyinde yer alan 53750 m2 yüzölçümlü taşınmazın ise eski tarihli resmi belgelere göre orman sayılan yer olması nedeniyle, orman niteliğiyle hazine adına tesciline karar verilmiştir. Hükme esas alınan uzman bilirkişi ......

                    -K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, çekişmeli taşınmazın eylemli durumu incelenerek değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; klizimetre ile ölçülerek taşınmazın eğimi duraksamaya yer vermeyecek biçimde hesaplatılmalı, taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığı takdirde, dava tarihine kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülen taşınmazın, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ve ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin...

                      UYAP Entegrasyonu