"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi Yusuf Küçükler adına kayıtlı ...Köyü 313 parsel sayılı 11621 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydında "2/B" şerhi bulunduğunu, şerhin kanunî dayanağının olmadığını ileri sürerek, "2/B" şerhinin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, yargılama sırasında tapu kaydındaki şerhin kaldırılmış olması nedeniyle ve davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından lehlerine vekâlet ücreti verilmediği iddiasıyla temyiz edilmiştir. Dava, 2/B şerhinin silinmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.06.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.04.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki vakıf şerhinin kaldırılması istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı ... İdaresi temyiz etmiştir. Bu tür davalarda vakıf türünün saptanması ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli parsellerde vakfın bir hakkı kalıp kalmadığının taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin, vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin duraksamaya yer bırakmadan belirlenmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.08.1996 gününde verilen dilekçe ile tapuda vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.09.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki vakıf şerhinin kaldırılması istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı ... İdaresi temyiz etmiştir....
Ancak; 1)Dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmı baraj gölü içinde kaldığından tapudan terkinine karar verilmesi gerekirken davacı idare adına tesciline karar verilmesi, 2)Kamulaştırma bedeline 18.08.2014 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği düşünülmeden infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, 3)Tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiği yönünde hüküm kurulması gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde her türlü haciz ve ipotekten ari olarak muris adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, A) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birinci bendinin ikinci paragrafından (dava tarihinden 4 ay sonrasına denk gelen günden) kelimelerinin çıkarılmasına, yerine (18.08.2014 tarihinden) ibaresinin yazılmasına, B)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinden (her türlü takyidattan hacizler ve ipotekten ari olarak iptali ile, davacı kurum...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında açılmış olan takip dosyası ile davacı adına haciz işlemleri uygulandığını, ancak davacının murisinden intikal eden ve haciz şerhi konulmuş olan bir adet taşınmazın davacının murisi tarafından düzenlenmiş olan vasiyetname ile Şendoğan Kıran'a bırakıldığını, vasiyetnameye itiraz edilmemesi üzerine vasiyetnamenin geçerlilik kazandığını ve Asliye Hukuk Mahkemesine açılan dava ile de tenfizinin yapılarak Şendoğan Kıran adına haciz şerhli olarak tescilinin sağlandığını, haciz şerhinin kaldırılması için icra müdürlüğüne yapılan başvuru ile haczin kaldırılması istenilmiş ancak icra müdürlüğünce haciz şerhinin tescilden önce işlenildiği gerekçesiyle talebin reddine karar verildiğini, verilen tenfiz kararı ile birlikte davacının taşınmaz üzerinde hiçbir hakkının bulunmadığını ve haciz şerhinin kaldırılmasında hukuki engel bulunmadığını beyan ederek şikayetin kabulü ile 30.09.2021 tarihli haczin kaldırılması talebinin...
Şöyle ki; 1)Tapu kaydındaki haciz şerhinin bedele yansıtılmasına karar verilmemesi, 2)Davalı harçtan muaf olduğundan davacı tarafından yatırılan peşin ve ıslah harcının talep halinde iadesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken harçların karar kesinleştikten sonra talep halinde iadesine karar verilmesi, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/272 Esas, 2021/235 Karar sayılı gerekçeli kararının; a)Hüküm fıkrasına ayrı bir bent eklenerek (Tapu kaydındaki haciz şerhinin bedele yansıtılmasına) ibaresinin yazılmasına, b)Harçla ilgili 5 inci bendinde yazılı (karar kesinleştiğinde) kelimelerinin çıkarılmasına, Hükmün böylece HMK'nın 370/2 nci maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nın 373/1 inci maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3....
Ancak; 1) Bedeline hükmedilen taşınmazın Hazine yerine davacı idare adına tesciline karar verilmesi, 2) Dava konusu taşınmazın acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen bedelin, tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilerek fark bedelin ödenmesine karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde sadece tespit edilen kamulaştırma bedelinin karara yazılması, 3) Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki davalıların hisseleri üzerinde bulunan haciz şerhinin bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının tescil ile ilgili 1. bendindeki (davacı idare) kelimelerinin çıkartılmasına, yerine (Hazine) kelimesinin yazılmasına, b) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. ve 3. bentlerinin tümüyle çıkartılmasına, yerine (dava konusu taşınmazın, kamulaştırma bedelinin 27.084,14-TL olarak tespitine, bu bedelden acele el koyma dosyasında...
Başka bir ifade ile, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması ayrı bir davanın konusu yapılamaz. O halde, davaya konu ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılması yönündeki davanın reddi gerekir iken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulü doğru değildir. Kabule göre de; yukarıda değinildiği gibi eldeki dava konusu 5471 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki mevcut ihtiyati tedbir şerhinin tapu müdürlüğünün yevmiye defterinin 467 yevmiye sırasında yazılı dava dosyalarından hangisi kapsamında şerh verildiğinin araştırılması gerekirken, dava konusu taşınmazla ilgisi olmayan 1993/172 Esas sayılı dosya kapsamında şerh konulduğu kabul edilerek hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan haciz ve ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinden sonra gelecek şekilde (Tapu kaydındaki haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine konulan 2/B şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, taşınmaz üzerinde bulunan 2/B şerhinin kaldırılması talebine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce 1944 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 28.02.1981 tarihinde ilan edilip kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasanın değişik 2. maddesi uygulaması vardır....