Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2022 NUMARASI : 2022/418 ESAS 2022/576 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100  sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355 maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek  aynı kanunun 353 maddesi gereğince  duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili banka tarafından davalı borçlu aleyhine Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2021/125971 sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun annesinin vefat ettiğini ve bu nedenle müteveffanın oğlu T3 intikal edecek olan mal varlığının sorgulanması ve miras payı hakkında...

İSTİNAF NEDENELERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; İİK 50. maddesi yollamasıyla HMK'daki düzenlemeye göre genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, dolayısıyla ilamsız icrada genel yetkili icra dairesinin, borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi olup, müvekkilinin yerleşim yeri Kırıkhan/Hatay olduğundan Kırıkhan icra dairesinin yetkili olmasına rağmen mahkemece bu itirazın reddedildiği oysa yetkili icra dairesinde yapılmayan takibe göre davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiği gibi icra inkar tazminatına da hükmedilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, cari hesaptan bakiye alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir....

    Somut olaya gelince; bu kanunun 13. maddesi kapsamındaki uygulama alanlarında kalan ve işlemleri henüz tamamlanamayan arazilerin miras yoluyla intikali ve ortaklığının satış suretiyle giderilmesine ilişkin olarak herhangi bir yasaklama bulunmadığından mahkemece işin esasına girilerek tarafların göstermiş olduğu deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen husus gözetilmeden yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 05.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesinin kararı ile; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava İİK ' nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış, tasarrufun iptali davası olup, davacı alacaklı tarafından açılmıştır. İİK ' nın 278/3. maddesinin 1. ve 2. bendine göre "Karı ve koca ile usul ve füru, sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar, akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağışlama gibidir." Bu hükümler kapsamında değerlendirme yapıldığında davalıların yakın akrabalığı ( baba-oğul olmaları ) ile taşınmazların gerçek değeri ile satış değerleri arasındaki fark birlikte değerlendirildiğinde tasarrufun muvazaalı olarak yapıldığı anlaşılmakla İİK ' nın 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptaline karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      defter ve müflis şirket kayıtlarının tetkiki ile temel borç ilişkisi saptandıktan sonra ancak alacağın kabulü gerektiğini, denetime elverişli olmayan alacak talebinin yargılamayı gerektirdiğini, iflas idaresinin İİK Md. 226 gereğince masanın menfaatini gözetmesi gerektiğini, korunan menfaatin, müflis şirketin değil, alacağını somut delillerle ispat etmiş olan diğer alacaklıların menfaati olduğunu, alacağın İİK Md. 206'ya göre 4....

        TL tutarlı bonodan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan Antalya ... İcra Müdürlüğü ... E. (Kapatılan Antalya ... İcra Müdürlüğü ... E.) sayılı dosyası ... tarihli icra dosyası kapak hesabı gereğince ...-TL bedeli İİK m. 206 uyarınca Antalya ... İcra Müdürlüğü - İflas Müdürlüğü ... İflas esas sayılı dosyasında alacaklılar listesine İİK Md. 206 uyarınca rüçhanlı olarak kaydedilmesine, müflis şirketin diğer menkul ve gayrimenkul mallarına ilişkin ... paylaşmaya esas olmak üzere kaydedilmesine, mahkemece aksi kanaatte olunması durumunda ise Antalya ... İcra Müdürlüğü ... E. (Kapatılan Antalya ... İcra Müdürlüğü ... E.) sayılı dosyasının ... Tarihli kapak hesabı tutarında alacağının sıra cetveline kaydedilmesine, müvekkili şirketin müflis şirket ... Şirketi'nden ... tanzim tarihli, ... vade tarihli ... TL tutarlı bonodan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan Antalya ... İcra Müdürlüğü ... E. (Kapatılan Antalya ... İcra Müdürlüğü ......

          İİK md 50 atfıyla HMK yetki kurallarının uygulanması gerektiği, İİK md 50 ve HMK md 6 ve md 10'a göre takibin borçluların yerleşim yerinde veya akdin yapıldığı yerde veya akdin ifa edileceği yerde başlatılabileceği, davalı borçluların yerleşim yerlerinin İstanbul Anadolu Adliyesi icra dairelerinin yetki alanında bulunduğu, dava konusu GKS'nin ise davacı bankanın Ümraniye şubesi tarafından Ümraniye'de akdedildiği, yani (İİK md 50) akdin yapıldığı yerin de (HMK md 10-TBK md 89) akdin ifa yerinin de Anadolu Adliyesi icra dairelerinin yetki alanında olduğu anlaşılmakla ..."...

            ile ortak olan hesaba aktardığını, davalının bu hesaptan davacının miras payına tekabül eden miktarını davacının rızası dışında çektiğini, davacının bunun üzerine haksız çekilen bedelin tahsili amacıyla davalıya karşı ... . İcra Müdürlüğü 2013/10021 Esas sayılı dosyadan icra takibi başlattığını ve davalının takibe itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın yasal faizi ile tahsili ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı ile muris ...’in yarı yarıya olacak şekilde ortak hesap açtıklarını, murisin vefat tarihi olan 28.04.2012’de hesapta 21.450,05TL bakiye bulunduğunu, bu bedelin ise davacı ve davalı tarafından 10.725,00TL olarak tahsil edildiğini, bedelin mirasçılara payları oranında dağıtıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 189 ada 28 parsel sayılı taşınmazda bulunan bağımsız bölümün miras bırakan tarafından mirasçılarından mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak davalıya temlik edildiğini ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, satışın gerçek satış olduğunu, muvazaanın bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıya yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacıların miras payı oranında tapunun iptal ve tesciline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                Hemen belirtilmelidir ki; dosya içeriğine ve toplanan delillere göre mirasbırakan tarafından yapılan temliklerin muvazaalı olduğu saptanarak asıl ve birleştirilen davaların kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine. Ancak, mirasbırakanın her bir davalıya temlik ettiği pay üzerinden davacıların miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, dava konusu 565 parsel sayılı taşınmazda ¼ pay, 739 parsel sayılı taşınmazda her bir davalıya 125/314 pay temlik edilmesine rağmen davalıların dava dışı kişilerden gelen payların da kabul kapsamına alınarak HMK'nin 26. maddesine aykırı olarak fazlaya hükmedilmesi hatalıdır. Öte yandan, dava konusu 6 parsel sayılı taşınmazda mirasbırakanın payının halen adına kayıtlı olduğu, davalılara temlik etmediği gözetilerek bu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi de isabetsizdir....

                  UYAP Entegrasyonu