Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; geçersiz gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince verilen kaporanın iadesi ile taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda iadesi istenmiş; karşı davada ise; sözleşmenin yerine getirilmemesinden doğan menfi ve müspet zararın tanzimi, taşınmazın kullanımı nedeniyle ecrimisil, taşınmazda yapılan değişiklerin giderilmesi, aynen teslim mümkün olmadığı takdirde de eski hale getirme bedeli istenilmiştir.Mahkemece; asıl davanın kabulü; karşı davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacının kullanımının iyiniyetli zilyet olduğu mahkemenin de kabulünde bulunduğundan davacı aleyhine hükmedilen bedel ecrimisil değil, kira karşılığı kullanım bedeli olduğu için verilen kararda bir isabetsizlik yoktur....
Görüldüğü üzere, davalı alacaklı, borcun tahsili için hukuki yollara başvurmuş ve alacağını tahsil etmiştir. Bu durumda, sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadeye karar verilebilmesi için, bir tarafın fakirleşmesi yanında diğer tarafın da zenginleşmesi olgusunun gerçekleşmesi gerekir. Mahkemece, yukarıdaki maddi ve hukuki olgular gözetilerek, davada sebepsiz zenginleşme şartlarının gerçekleşmediği nedeniyle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde kısmen kabule ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BO-ZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muhdesat üzerinde yapılan faydalı ve zorunlu masrafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davacı ve davalı vekilleri kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasını talep etmişlerdir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
nün yazılması hatalıdır. 2-Davada, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıya fazla ödenen miktarın tahsili talep edilmektedir. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 62.maddesi (6098 sayılı TBK.'nın 78. maddesi) gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Bu maddede belirtilen yanlışlık eda ile ilgili olup edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Başka bir deyişle, davacı idarenin tahakkuk memuru hataya düşmeseydi, davalıya edada bulunmayacağı anlamına gelmektedir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.12.1984 tarih, 1982/13; 387 esas - 1984/997 karar sayılı kararı ile herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin idare tarafından Borçlar Kanunu'nun sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenebileceği açıklanmıştır. Dairemizin 18.05.2021 tarihli geri çevirme kararı ile, ... 16....
(MK’nun eski 582, yeni 641. maddesi) Borçlar Kanununun 142. maddesinde düzenlenen "alacaklı, müteselsil borçluların cümlesinden veya birinden borcunun tamamen veya kısmen edasını istemekte muhayyendir" hükmüne göre de müteselsil sorumluluğun gereği olarak, mirasçılardan her biri borcun tamamından sorumludur. Kanundan doğan teselsül hallerinden biri olan “mirasçıların müteselsil sorumluluğu” esasına göre alacaklı alacağının tahsilini, bütün mirasçılardan talep edebileceği gibi, dilerse içlerinden birinden de talep edebilir. Ancak bu durumda borcu ödeyen mirasçının, bu borçtan hisselerine düşen miktar oranında diğer mirasçılara rücu hakkı saklıdır. (MK’nun eski m.617, yeni 682/son maddesi) Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakılacak olursa; Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, davacı, davalının murisine ait taşınmaza yapmış olduğu faydalı masrafların tahsili talebiyle eldeki davayı açmıştır....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, zilyet olunan taşınmaza yapılan zorunlu ve faydalı masrafların sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında tahsili istemine ilişkindir. "Sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkileri" 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 77 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, Türk Borçlar Kanununun 77. madde hükmüne göre; "Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur."...
Ancak bu durumda taraflar, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak karşı tarafa ödedikleri bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için,bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davacının 04.04.2002 tarihinde tapudan satın aldığı taşınmazın kaydının üçüncü kişilerin açtığı dava sonucu iptaline karar verilmesi nedeniyle taşınmaz için ödenen 4500,00 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre güncellenerek tahsili için açtığı kısmi davanın kesinleşmesi nedeniyle bilirkişi raporu ile belirlenen bakiye alacağı 41 025,00 TL’nin tahsili istenilmiştir.Davalı, davanın zamanaşımı ve esastan reddini savunmuştur.Mahkemece; dosya kapsamından, olayın BK.nun 66.maddesinde belirtilen sebepsiz zenginleşme olduğu ve bir yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu, davacı vekilinin delil olarak gösterdiği kısmi davanın zamanaşımını kesmeyeceği gerekçeleri ile davanın zamanaşımı nedeni ile reddi cihetine gidilmiştir....
Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve taşınmazın değerinin satış aşamasında yeniden belirlenebileceğinin ve yapılan faydalı masrafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre her zaman istenebileceğinin anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden paylarına düşecek paranın %09.9 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 17.15.-TL’nın mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenlerden alınmasına, 24.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve taşınmazın değerinin satış aşamasında yeniden belirlenebileceğinin ve davalılar tarafından yapılan faydalı ve zorunlu masrafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre her zaman istenebileceğinin anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden paylarına düşecek paranın %09.9 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 15.60.-TL’nın mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenlerden alınmasına, 01.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....