nin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında zenginleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE : Dava, aidat borcunun faiziyle birlikte tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin iken, ıslah dilekçesiyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak genel gider alacağının tahsili istemi olarak ıslah edilmiştir. İtiraz dilekçesi ekinde bulunan tapu kayıtları kapsamından, davalının Ankara..... A.Ş.'den satın almış olduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin 2023/1401 E. sayısında istinaf incelemesinde bulunan, aynı taraflar arasındaki Ankara 31....
Mecura yapılan tüm masrafları aylık %2.5 faziyle iade alacak. " şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Davacı ile davalı arasında 05.08.2010 tarihli protokol yapılmış ve kira sözleşmesinin aynı şartlarda taraflar arasında devamına karar verilmiştir. Davaya konu taşınmazın 31.03.2012 tarihli protokol ile tahliye edildiği anlaşılmıştır. Kural olarak kiracı tarafından kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu imalat bedellerinin vekâletsiz işgörme ( BK m. 414) ve sebepsiz zenginleşme (BK m. 61 vd.) hükümlerine göre kiraya verenden istenmesi mümkündür.Yerleşik uygulama, kiracının kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masrafların yapıldığı tarih itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 527. maddesi ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun, 414. maddesi ) kapsamında vekâletsiz iş görme hükümlerine göre davalı kiraya verenden isteme hakkı olduğu yönündedir. Kural olarak bu gibi zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edilmektedir....
Ancak, inşaat bedeli adı altında talep edilen diğer tazminatlar yönünden davalının sorumlu olduğu miktarın saptanması gerekmektedir. 5403 sayılı kanun hükümlerine göre ifraz mümkün değildir. Tapunun da bu nedenle davacıya devredilemediği sabit olduğuna göre, davacı Kanuna aykırı olarak inşa edilen ve bu nedenle yıktırılması gereken yapıya yapmış olduğu faydalı masrafların ödetilmesini ancak davalının sebepsiz zenginleşmesi durumunda isteyebilir.Hal böyle olunca, taşınmazlar üzerine yapılan temelin taşınmazın üçüncü kişiye satımı sırasında davalı tarafından bedelinin alınıp alınmadığı öncelikle araştırılarak yine bu temelden davalının (veya satın alan kişinin) faydalanıp faydalanmayacağı da belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu ve somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.2-B.K.nun 101.maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur....
Buna göre, davacının Hazine'ye ait araziye diktiği meyve ağaçları yönünden bunların mülkiyetini kazanan davalının, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ile yükümlü olduğu kabul edilmeli, BK m. 61 ve devamı hükümleri uyarınca davalının zenginleştiği miktarın iadesine karar verilmelidir. Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nm 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.06.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, kıymetli evrak niteliğinde bulunan ve ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edilmeyen çek nedeniyle alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesi uyarınca, süresinde ibraz edilmeyen çekler yönünden taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde yetkili hamil sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciden alacağın tahsilini isteyebilir. Sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükümlülüğü keşidecide olup, keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamalıdır. Somut olayda davalı keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispatlaması gerekmekte olup, mahkemece ispat külfetinde yanılgıya düşülerek davacı tarafın bilirkişi ücretini yatırmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
davalının malvarlığında aleyhine sebepsiz zenginleşme olduğunu ileri sürerek; dava konusu dükkanda yaptığı zorunlu ve faydalı masrafların, malzeme ve işçilik ücretlerinin birlikte hesaplanmasını ve bulunacak bedelin Borçlar Kanunu'nun 61....
Borçlar Kanunu'nda sebepsiz zenginleşme hükümleri "Borçlar Kanunu Madde 70-78" arasında yer almaktadır. Bu kavram, bir kişinin başka bir kişinin zararıyla malvarlığının artmasını ifade eder. Yani, bir kişi başka bir kişinin haksız veya sebepsiz bir şekilde zenginleşmesi durumunda, bu artışın iadesini talep edebilir. sebepsiz zenginleşme, genellikle şu temel şartları içerir: Haksız Zenginleşme: Bir kişi, başka bir kişinin haksız bir şekilde zenginleşmesini kanıtlamalıdır. Bu, genellikle kişinin bir hata sonucu veya başka bir haksız eylem nedeniyle başkasının malvarlığını artırması anlamına gelir. Haksızlık: Haksız zenginleşme iddiasıyla, kişinin malvarlığının artışının haksız bir şekilde olduğunu kanıtlanmalıdır. Örneğin, bir hata sonucu fazla para almak veya bir sözleşme ihlali nedeniyle bir avantaj elde etmek gibi Malvarlığının Artışı: Sebepsiz zenginleşme davası açabilmek için, diğer kişinin malvarlığının arttığını kanıtlamalıdır. Bu artış, genellikle parasal bir değeri ifade eder....
Mülkiyet sahibi olmayan kişiye ödeme yapan idarenin bu kişilere karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava hakkı mümkündür. Bu nedenle işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, Bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, Dairemizin 09.02.2017 gün ve 2016/2450-2017/2188 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı vekilinin temyizine gelince; Davacı 10.02.1995 tarihinde kesinleşen kadastro tespiti sonucu taşınmazda paydaş olmuştur. Taşınmaz maliki mülkiyet hakkına dayalı olarak taşınmaza yapılan el atmadan kaynaklanan tazminat isteminde bulunabilir. Davacı idarenin tapu maliki olmayan kişilere karşı kesinleşen kamulaştırma işlemi taşınmaz maliki davacıyı bağlamaz....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava; kiracının, kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu imalat bedellerinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince tazmini istemine vaki itirazın iptaline ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmesi üzerine taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Kural olarak kiracı tarafından kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu imalat bedellerinin dava tarihi itibarıyla uygulanması gereken vekâletsiz işgörme (6098 sayılı TBK’nın md.530) ve sebepsiz zenginleşme (6098 sayılı TBK'nın md. 77 vd.) hükümlerine göre kiraya verenden istenmesi mümkündür....
Davada, dava konusu taşınmazın bedelinin, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalıdan tahsili talep edilmektedir. Yargılama sırasında dinlenilen tanıklardan, davacının eşi beyanında dava konusu yeri halen kullandıklarını ifade etmiştir. Uyuşmazlık, taşınmazın davacı tarafından dava tarihine kadar kullanılıp kullanılmadığı ve iade borcunun kapsamı noktasında toplanmaktadır. 02.02.1991 gün, 1990/1 E-1991/1 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi, iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi dava tarihinden çok önce yapılan ve davacı tarafından kullanılarak yararlanılan giderler nedeniyle, sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalının) bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez....