Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazın davacının kullanımda olduğu ve davacının taşınmazda zilyet olduğuna ilişkin taşınmazın beyanlar hanesinde şerh bulunduğu, ancak taşınmazın yüz ölçümünün eksik olarak hesaplandığı iddiasıyla taşınmazın gerçek sınırlarına göre davacının zilyetliğinin tespiti istemine ilişkindir. Bu durumda salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan ve malvarlığı haklarına ilişkin olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. (Yargıtay 8 Hukuk 2016/18089E-2020/3321K) Davacı dava dilekçesinde hakka dayalı zilyetliğinin tespitini ileri sürmekle öncelikle mahkemece davanın hakka dayalı zilyetliğin tespiti olarak incelenmesi gerekirken davanın yanılgılı olarak muhtesatın aidiyet tespiti davası olarak incelenerek sonuçlandırılması isabetsizdir. Davacının davası hakka dayalı zilyetliğin tespiti davası olarak görülmeli buna göre delilleri toplanılmalı ve toplanılacak delilleri tartışıldıktan sonra istemi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gereklidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti .... ile ... aralarındaki taşınmaz zilyetliğinin tespiti davasının reddine dair.......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAŞINMAZ ZİLYETLİĞİNİN TESPİTİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; taşınmaz zilyetliğinin tespiti istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Zilyetliğin tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada ... 5. Asliye Hukuk ve ... 1.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılarak tescili yapılan parselde davacının zilyetliğinin tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, 6100 Sayılı HMK'nin 4. maddesi uyarınca taşınır ve taşınmaz mallarda sadece zilyetliğin korunmasına ilişkin olan davaların sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

          Zira bu tür bir yorum, TMK' nun 2. maddesine aykırı olacak şekilde bir hakkın açıkça kötüye kullanılması durumunun hukuk düzenince korunması sonucunu doğuracaktır. Tüm bu nedenlerle somut olayda, taşınmazı önceki zilyedinden zilyetlik hakları ile birlikte devir ve teslim alan davacı ...'i n taşınmazın senet içeriğine göre devir ve teslim alındığı 01.04.2002 tarihi itibariyle başlayan zilyetliğinin de korunması gerekmektedir. Hal böyle olunca; Mahkemece, çekişmeli taşınmazların kullanıcısının davacı ... olduğunun, ancak üzerinde bulunan muhdesat niteliğindeki ağaçların (limon ve zeytin) ise davalılar ... ve ...'...

            Dosya kapsamından, davaya konu taşınmazın 2/B niteliğine sahip olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında bu taşınmazın beyanlar hanesine, uzun zamandır zilyetliği bulunmasına rağmen davacının adının zilyet olarak yazılmadığı belirtilerek taşınmazda davacının zilyetliğinin tespitine karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Davanın 18.10.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11.maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Dosya kapsamından, davaya konu taşınmazın 2/B niteliğine sahip olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında bu taşınmazın beyanlar hanesine, uzun zamandır zilyetliği bulunmasına rağmen davacının adının zilyet olarak yazılmadığı belirtilerek taşınmazda davacının zilyetliğinin tespitine karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Davanın 18.10.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11.maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Korunması İsteğine İlişkin Eda Davası KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, şahsi hakka dayalı müdahalenin meni istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece, davanın kabulü ile 38 parsel sayılı taşınmazda 14/12/2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 53.299,00 m2'lik alanda davacının zilyet olduğunun tespiti ile davalının müdahalesinin önlenmesine, davacının zilyetliğinin korunması ile davacıya bu yerin teslimine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosya arasında bulunan dava konusu 38 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydına göre, taraflar taşınmazda paydaş olup, davacı taraf mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve zilyetliğin korunması isteğinde bulunmuştur.TMK'nin 981, 982 ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğin korunmasını ve müdahalenin önlenmesini isteyebilir. Oysa somut olayda davacı hakka dayanarak dava açmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu