Bu durumda mahkemece mülkiyet nakline sebep olunmaması için tapuda malik görünen "... kızı ..." ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin nüfus kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, gerekirse kök kayıtlar da istenmeli, bu kayıtlar tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmelidir. Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, taşınmaz başında keşif yapılarak tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenmeli tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Açıklanan hususlar nazara alınmadan eksik inceleme ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" ... adına Av. ... ile ... adına Av. ... arasındaki dava hakkında tarafından verilen 17.09.2013 günlü ve 2013/1062-2013/1193 sayılı hükmün temyizen incelenmesi, davalı Kurum vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. Davacı ...'ün, nüfus kaydında belirtilen, gün ve sayılı yaş tashihi kararının kesinleşme tarihi açık ve net olarak tespit edilebilecek şekilde onaylı örneğinin celbedilip, bu dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, bu eksiklik giderilip dosya geldikten sonra temyiz itirazlarının incelenmesine, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİT YRG.GELİŞ TARİHİ:11.04.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, tapuda isim tashihi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,28.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Diğer taraftan, aynı Kanunun 442. maddesinde de; “Aynı ilam aleyhine bir defadan ziyade tashihi karar talebi mesmu olmadığı gibi tashihi karar arzuhalinin reddine veya kabuliyle kararı sabıkın tadiline dair sudur eden hükümlere karşı dahi tashihi karar caiz değildir. Şu kadar ki iki taraftan biri tashihi karar ettiği halde arzuhal suretinin tebliği tarihinden itibaren on beş gün içinde diğer taraf gerek mahsusen ita edeceği arzuhalde ve gerek asıl arzuhale cevaben vereceği layihada itirazatını beyan ile tashihi karar talep edilir. Tashihi karar talebi esbabı mezkureye mutabık görülmezse arzuhalin reddine ve mustedii tashihten yüz liraya kadar cezayı nakdi alınmasına ve muvafık ise kabulüne karar verilir. Tashihi karar arzuhalinin kabulü, tashihi talep edilen karar hilafında karar verilmesini mucip addolunamaz. Tashihi karar icrayı tehir etmez.” hükmü yer almaktadır....
Bu davalar, yaş tashihi ile ilgili değil kayıt tashihi ile ilgili olduğundan bu hallerde yaşlılık aylığı bağlanması ile ilgili emeklilik koşullarının oluşmasında mahkemece de tespit edilen bu yaşın dikkate alınmasında bir isabetsizlik yoktur (Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2008 gün ve 2008/10-784 E. 2008/768 K.sayılı kararı). 3. Değerlendirme 1. Dosya kapsamından davacının ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak 01.01.1986 tarihinde SSK (4/a) sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı, kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiş olan Kocaeli 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuğun yaşının tashihi ile atılı suçtan mahkumiyetine İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Suça sürüklenen çocuk hakkında mahkemece gerçekleştirilen yargılama neticesinde yaşının tashihi ile müsnet suçtan mahkumiyetine dair kurulan hükümlerin temyiz edilmesi üzerine düzenlenen 01.10.2021 günlü tebliğnamede yaş tashihi kararına yönelik müdafinin temyiziyle ilgili herhangi bir görüş belirtilmediği anlaşıldığından, ek tebliğname hazırlanmak suretiyle söz konusu eksiklik giderildikten sonra Dairemize iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİNE,28.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Gümüşhane İli Kelkit İlçesi Küçükcami Mahallesi 309 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 31.05.1991 tarihinde Şükrü oğlu T1 adına tespit olunduğu ve tespit işleminin kesinleştiği, davacı TC kimlik numaralı Sadeddin ve Fatma oğlu 20.02.1941 Kelkit doğumlu T1'in dava açıldıktan sonra 25.11.2020 tarihinde vefat ettiği ve mirasçıları olan T2 T3 T4 T5 ve Meryem Fındık'ın mirasçı sıfatıyla davaya dahil edildikleri, davaya konu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde ise; Şükrü oğlu T1 adına kayıtlı olup 05/09/2019 tarihinde mirasçıları T15 T11 T12 T14 ve T13 adına intikal işleminin yapıldığı, davacı Sadeddin oğlu T1 ile davalılar mirasçısı Şükrü oğlu T1'in farklı kişiler olduğu ve davaya konu taşınmazın Şükrü oğlu T1 adına 31/05/1991 tarihinde tespit olunduğu, davanın ise 02/10/2019 tarihinde ikame edildiği görülmekle davalı kurum yönünden husumet yokluğu sebebiyle, diğer davalılar yönünden ise 3402 sayılı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 1; 115 ada 1; 116 ada 1 ve 114 ada 1 parsel sayılı 102.053.57, 25.691.77; 46.448.97 ve 315.317,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 113 ada 1; 115 ada 1 ve 116 ada 1 parseller hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş; 114 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ise kamu orta malı niteliğinde yayla vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacılar ... ve ... Köyü ......
Dava yolu ile soyadı ilavesi istenen "... oğlu ..." 89,229,254,255,256,306,307,308 parsellerin kadastro tutanakları içeriklerine göre “... ... oğlu ...”in oğlu ve "... ve ..." ile kardeş olup, adları geçenlere mülkiyet payı kaydedilmiştir. İlgili nüfus idaresinden temyiz aşamasında "... Köyü 19 haneden" getirtilen aile nüfus tablosuna göre bu kişilerin soyadları "Küni" olarak yazılıdır. Ayrıca 229 sayılı parselin kadastro tutanağında tespit maliki “... oğlu ... Küni ” olarak yazılmıştır. Tapu kayıtlarındaki pay durumu ile nüfus kayıtlarındaki bu isimdeki kişilerin kardeş olarak yer almaları kayıt malikinin davacının murisi babası ... oğlu ... Küni olduğunu ortaya koymaktadır. Açıklanan nedenle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davaya konu edilen 247 ve 244 parsellere ait tapulama tutanak içeriklerine göre tespit maliki görünen "... oğlu ...", “..., ..., ... ve ...” ile kardeştir. Kayıt maliki olduğu ileri sürülen ... oğlu ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 02.05.2012 gün ve 2012/4736 - 6148 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı idare vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davalı idare vekili, 18.07.2012 tarihli dilekçesi ile tashihi karar talebinden vazgeçtiğini bildirmiş, ... Valiliği Defterdarlık Muhakemat Müdürlüğünün 16.07.2012 tarihli yazısından davalı idare vekilinin vazgeçmeye yetkili bulunduğu anlaşılmış olmakla, tashihi karar dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere vazgeçme nedeniyle davalı idare vekilinin tashihi karar dilekçesinin REDDİNE, 10.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar veridi....