Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda; davacının dayandığı 11.01.1994 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi “ada:110, parsel:18 de kayıtlı 1.374 m² mesahalı gayrimenkul üzerinde mevcut zemin artı 2 katlı binanın 1/2 hissesini mutabık kaldığımız yalnız: 250.000.000 TL yalnız: iki yüz elli milyon lira bedel mukabilinde alıcısı ...'...
Hükmü, taraflar temyiz etmiştir. 1-Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, 138 sayılı parselin davalıların murisi ... tarafından 01.09.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle davacıların murisine satışının vaat edildiği, satış vaadi borçlusu Zöhre’nin sözleşmeye rağmen taşınmazı 07.11.2008 tarihinde kızı olan davalı ... ...’e tapuda sattığı, bu kişinin de 12.10.2009 tarihinde taşınmazı satış yoluyla davalı ...’ya temlik ettiği anlaşılmaktadır. Taşınmaz köy yerinde olup, tarla niteliğindedir. Dinlenen tanık sözlerinden de satış vaadine konu taşınmazın davacıların murisine teslim edildiği ve onun tarafından kullanıldığı görülmektedir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....
Kuşkusuz, taraflar satış bedelini serbest iradeleriyle kararlaştırabilir. Taşınmaz satımına, taşınmaz satış vaadi sözleşmelerindeki bedel unsuruna dair bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davada dayanılan 28.06.1999 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde satım bedeli 270,00 TL olarak kararlaştırılmış ise de bu bedelin sözleşmenin vaat borçlusuna ödendiğine ilişkin bir kayıt yoktur. Nitekim davalı da savunmasında satış bedelinin kendisine ödenmediğini belirtmiştir. Bu savunma karşısında bedelin ödendiğini ispat yükü kendisine düşen davacı, bu iddiasını yöntemince kanıtlayamamıştır. Dolayısıyla, Borçlar Kanununun 81.maddesi hükmü karşısında kendi edimini yerine getirmeyen taraf karşı yandan edim talebinde bulunamayacağından, davanın kabulü olanaksızdır. Ancak; Davacı, satış vaadine konu taşınmazların bedelini davalıya ödemek üzere depo etmek istediğini belirttiğinden, dava satış bedelinin vaat borçlusuna ödenmesi koşuluyla kabul edilebilir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın gayrimenkul satış vaadine dayalı tapu iptal tescil istemine dayalı bulunmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 09.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; davanın davalı ... yönünden zamanaşımı nedeniyle, davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Uyuşmazlık, Harici Taşınmaz Satış Sözleşmesine dayalı sebebsiz zenginleşmeden doğan alacak istemine ilişkindir. 07.06.1939 tarih ve 1936/31 E.-1939/47 K.sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre "Taşınmaz malın haricen satışına ve satış vaadine ilişkin akit ve işlemler yasaca geçerli değilse de, bir tarafın tapu dairesinde ferağın yapılmasını üstlenmesi koşuluna karşı diğer tarafın taşınmaz malın bedelini verdiğine, bedelin geri verilmesi de üstlenilmiş olduğuna göre; bu gibi davalar 10 yıllık genel zamanaşımına bağlı olurlar. (BK 125, TBK 146.md.) Sürenin başlangıcı da ferağdan cayma ve çekinme tarihidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.05.2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan ...vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, biçimine uygun düzenlenen 15.02.2007 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar satış vaadi sözleşmesinin hile ile yapıldığını, sözleşme tarihinde sözleşme yapma ehliyetlerinin bulunup, bulunmadığının araştırılması gerektiğini ve taşınmaz elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan sözleşmenin ifa kabiliyeti olmadığını beyanla davanın reddini savunmuşlardır....
aleyhine 20.05.2011 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadine dayalı tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, davacı müvekkillerinin murisi ... ile davalıların murisi ... arasında düzenlenen ... 1.Noterliğinin 13/04/1968 tarih ve 1408 yevmiye numaralı gayri menkul satış senedi ile ... Bizmişen köyünde ölü murisi babasından miras kalan bütün gayrimenkullerini davacı murisi ... 'a sattığını, tapuda tescil işlemlerini müvekkillerinin murisi adına yapması için satış vaadi sözleşmesinde ayrıca satış vaadinde bulunan ... annesi ......
Hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık satış vaadine dayalı tapu iptâl ve tescil istemine ilişkindir. Davada, davalılar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yükleniciden satın alınan bağımsız bölümün tapusunun verilmesi istenmektedir. ... Kanunu uyarınca satış vaadine dayalı tapu iptâl ve tescil isteminden kaynaklanan uyuşmazlıkların temyiz incelemesi yapmak görevi Yüksek .... hukuk Dairesi'ne ait olduğu gibi emsaller de anılan dairece incelenmiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı 135 parsel sayılı taşınmazın malikinin dava dışı ... olduğunu, bu kişinin 135 sayılı parselden 2522 m2 yüzölçümündeki alanın 21.04.1964 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle ... ’a satışını vaat ettiğini, ... ’ın da 20.10.1970 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle aynı yeri ... vd. satış vaadinde bulunduğunu, satış vaadi borçlularının 19.12.1994 tarihli taksim sözleşmesiyle satış vaadine konu yeri ...’ya bıraktıklarını, kendisinin 25.02.2003 tarihli adi yazılı sözleşmeyle bu hakkı temlik aldığını, 135 sayılı parseldeki 2522 m2 yerin adına tescilini olmadığı takdirde Türk Medeni Kanununun 724. maddesine göre temliken tescilini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Davada bidayetteki 21.04.1964 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanılmaktadır....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....