Gerçekten, dayanağını Borçlar Kanununun 22.maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmasında amaç bir taşınmazın satış işlemini yapmak değil, satış işlemi ileride yapılmak üzere ön akit düzenlemektir. İlerde yapılması kararlaştırılan sözleşme ise taşınmaz satışıdır. Satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaz mülkiyetinin iradi olarak vaad alacaklısına geçirilmemesi halinde Türk Medeni Kanununun 716.maddesinden yararlanacak olan vaad alacaklısı mülkiyetin hükmen geçirilmesini mahkemeden talep edebilir. Mahkemenin kuracağı hüküm, aynı zamanda vaad borçlusunun satış iradesi yerine de geçecektir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde bulunması gereken asgari objektif unsurlar arasında sözleşme konusunun belirli olması da aranır. Zira, az yukarıda sözü edildiği üzere satış vaadi sözleşmeleri ileride bir taşınmaz satımı için yapılacak asıl sözleşmenin ön sözleşmesidir....
Somut olaya gelince; dava konusu 22.07.1966 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi incelenmekle, kendi adına asaleten ..., ... ve ... adına velayeten satış vaadinde bulunan ..., ... ve ... murisleri ...'den intikalen gelen hak ve hisselerini zilyetlikle birlikte davacıların murisi ...'a devrederek bedelini nakden ve peşinen almışlardır. Ancak dava konusu edilen ve satış vaadine konu 26 parselin ifrazı ile oluşan 303 ve 304 parsel sayılı taşınmazlardan 304 parselin halen tapuda davalılar adına iştirak halinde kayıtlı olduğu sözleşmenin bu haliyle ifa olanağı bulunmadığı gözetilmeksizin 304 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir....
Gerçekten anılan sözleşme bir taşınmazın satışı vaadine (önakit) ilişkin değil, 1209 sayılı parseldeki muristen intikal edecek hak ve hisselerin temlikine ilişkindir. 2604 sayılı Tapu Kanununun 26. maddesi hükmüne göre bu tür mülkiyet devrine ilişkin sözleşmelerin tapu sicil müdürü veya onun uygun göreceği tapu sicil görevlilerince yapılması gerekir. Tapu sicil müdürlüklerince düzenlenen resmi senet, taşınmaz mülkiyetinin veya mülkiyetten başka bir ayni hakkın kurulması ve devri için tapu sicil müdürlüklerindeki bir memur tarafından düzenlenen taraflar ve hazırlayan memurca imzalanan, müdürce imza ve mühür ile tasdik edilen resmi akittir. Davada 30.09.2002 tarihli sözleşme her ne kadar düzenleme biçiminde yapılmış ise de taşınmaz satış vaadine değil mülkiyetin temlikine ilişkin bulunduğundan ve usulüne uygun biçimde düzenlenmediğinden bu senede dayanılarak mülkiyet aktarımı istenemez. Davanın reddedilmiş olması bu bakımdan doğrudur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.02.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadine dayalı olarak tazminat, birleştirilen davada da yine davacı ..., davalı ... aleyhine 02.05.2008 günlü dilekçe satış vaadine dayalı olarak tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali tescil isteminin kabulüne dair verilen 23.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 02.04.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili gelmedi. Karşı taraf davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Mahkemece, 13....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.05.2008 gününde verilen dilekçe ile satış vaadine dayalı tapu iptal, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Mahkemece, zamanaşımı gerçekleştiğinden bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Aslında zamanaşımı, borcu ... anlamda sona erdiren bir sebep değildir. Zamanaşımı borcun nisbi bir sona erme sebebidir. Belirli bir zamanın geçmesi borcu doğrudan doğruya sona erdirmez....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalının yüklenici olmayıp, arsa sahibi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketiciyi Koruma Hakkındaki Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesi "konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar" da tüketici yasası kapsamına alınmış, 3/f maddesinde ise, satıcı "Kamu tüzelkişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişi" olarak tanımlanmış olup, somut olayda, davalının yüklenici konumunda olmadığı anlaşılmakla, görevli mahkeme Üsküdar 3. Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Üsküdar 3....
NOTER SATIŞ VAADI SÖZLEŞMESINE DAYALI TAPU IPTALI VE TESCIL HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE KADASTRO KANUNU (3402) Madde 12 "İçtihat Metni"Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.2006 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen 09.02.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden söz edilerek dava reddedilmiştir. Tapulama sırasında 3335 m2 yüzölçümündeki 39 parselin 1/2payı davalılar miras bırakanı T..... Y.... adına tespit görmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.03.2011 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.05.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
sayılı dava dosyaları ile açıldığını ve davaların halen devam ettiğini, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh verilmesine rağmen kamulaştırma işlemleri nedeni ile tapudaki şerhin kaldırıldığını, davalılarla satış vaadi nedeniyle kamulaştırma bedelinin kendisine ödenmesi için görüşme yaptığını ancak davalılarla anlaşamadıklarını, müvekkilinin davalılar murisinden satın aldığı taşınmazlara mahkemece belirlenecek bedelin kamulaştırma yapan kurum tarafından ödenecek kamulaştırma bedelinin tamamının müvekkiline ödenmesini, bu talebin kabul edilmemesi halinde davalılara ödenecek kamulaştırma bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalılardan alınarak davacıya verilmesini, bu talebin de yerinde görülmemesi halinde davacının satış vaadi nedeniyle davalılar murisine ödemiş olduğu 2.000.000.000 ESKİ TL nin bilirkişi marifeti ile yeniden değerlemesinin yapılarak yasal faizi ile davacıya ödenmesine karar verilmesini, satış vaadine konu taşınmazlara ödenecek kamulaştırma bedellerinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.08.2001 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayrı ayrı düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmelerine dayalı 41 parça taşınmazdaki davalılara ait kaydın tapu iptal ve tescili, ikinci kademede ise sözleşmenin ademi ifası sebebiyle 977.459.71 TL’nin tazminat olarak tahsili istemlerine ilişkindir. Bazı davalılar dayanılan satış vaadi sözleşmelerinin sahte vekaletname ile yapıldığını, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar savunmada bulunmamıştır....