Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 31.07.1995 gün ve yazılı yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ...'nin İstanbul, .... 2. Etap konutlarında B6 Bölge, A602 Blok ve 65 no'lu daireyi gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 31.07.1995 tarihinde 500.000.000 TL bedelle sattığını, müvekkilinin satış sözleşmesinde de belirtildiği üzere satış bedelinin nakden ve peşin olarak ödediğini, ancak davalının tapu devrini yapmadığını, müvekkili tarafından fiilen kullanılan gayrimenkulün davalı adına tapu kaydının iptalini, davacı ... ... adına tesciline karar verilmesini, talep etmiştir. Davacı vekili; birleştirilen dosyada ise davalı ...'ye karşı, dava konusu dairenin tapusunun ...adına kayıtlı olması gerekirken hukuka aykırı şekilde davalı idare adına tescil edildiğinden satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakkından kaynaklanan tapu iptali ile tescil talebinde bulunmuştur....

    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece"...Somut olayda taraflar arasında bağımsız bölüm satışı için satış vaadi sözleşmesinin adi yazılı olarak imza edildiği, davacı tarafın iki bağımsız bölümü ilişkin bedeli ödemiş olduğu, Her ne kadar davacı tarafından tüm edimin ifa edilmesi nedeniyle sözleşmenin geçerli hale geldiği artık satıcının sözleşmenin geçersizliğini ileri süremeyeceği kabul edilebilir ise de; dava konusu taşınmaz üzerinde çok sayıda haciz şerhi ve ipotek tesisi bulunduğu ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerh edilmediği göz önüne alındığında davacının taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı olan taşınmazın mülkiyetini isteme hakkını üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceği, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerh verilmediği sürece ancak sözleşmenin karşı tarafına karşı ileri sürülebilen şahsi hak doğurduğu ve taşınmaz üzerindeki haciz hakkı ve ipotek hakkı sahiplerine karşı ileri sürülemeyeceği anlaşıldığından davacının...

      Davacı vekili, davalıların Samsun 3.Noterliğinin 26/12/1983 tarihli ve 60375 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ...,.. parselin tamamını 100.000,00TL bedel karşılığında ve aynı yerde bulunan 98 parselin 1/3 hissesini ise 75.000,00TL bedel karşılığında müvekkiline sattıklarını, ilgili satış vaadi sözleşmesinde satış bedelinin nakit ve peşin olarak ödendiğinin ve taşınmazlardaki zilyetliğin müvekkiline devredildiğinin belirtildiğini, ancak müvekkilinin davalılara noter aracılığıyla çektiği ihtarnameye rağmen hisse devirlerinin yapılmadığını belirterek satış vaadi sözleşmesine istinaden dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaz hisselerinin rayiç değerlerinin tespit edilerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, rayiç değer tespitinin mümkün olmaması halinde satış bedeli olan 175.000,00 TL'nin satış vaadi sözleşmesinin...

        Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "...Dava, harici satış vaadi sözleşmesine dayalı satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Satış vaadi sözleşmeleri; Türk Borçlar Kanununun 237.maddesi, Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89. maddeleri gereğince; noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen, kişisel hak doğuran sözleşmelerdendir. Satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için vaat borçlusunun satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler....

          TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2022 NUMARASI : 2021/200 ESAS, 2022/523 KARAR DAVA KONUSU : Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Haciz , Tedbir, İrtifak ve Her Türlü Takyidat Kaldırılarak Tescil , Olmadığı Taktirde Taşınmazın Rayiç Bedelinin Tahsili, Kira Bedelinin Tahsili, Gecikme Tazminatı, Ceza-i Tazminat, KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Ukra şirketi arasında 05.05.201 1 tarihinde ön ödemeli konut satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile davaya konu D Blok, 11....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşme konusu bağımsız bölümün zamanında teslim edilmediğini, sözleşmede gecikme cezasına ilişkin hüküm bulunduğunu belirterek, istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek, görev noktasında mahkeme kararının incelenmesi talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı ödenen bedelin iadesi ile kira tazminatı isteklerine ilişkindir. Mahkemece, aldırılan bilirkişi raporu kapsamında teslim yükümlülüğünün yerine getirilmediği gerekçesi ile 81.801 USD'nin tahsiline, kira tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki esasa ilişkin uyuşmazlığın çözümünden önce, davada HMK'nın 355. maddesi gereğince kamu düzeni nedeniyle re'sen dikkate alınması gereken usule ilişkin aykırılıkların mevcut olup olmadığının tespiti gereklidir....

          Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlık bulunduğu, uyuşmazlık konusu olayın tüketici işlemi niteliği taşıdığı, nitekim dava dilekçesinin ve aşamalarda sunulan dilekçelerin de Tüketici Mahkemesine hitaben düzenlendiği görülmüş olup, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 73. maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

          Davalılar, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine aykırı davranarak müvekkilin hak sahibi olduğu taşınmazı müvekkile 31,5 aylık bir gecikme akabinde teslim ettiğini, haliyle müvekkil tarafından “Düzenleme Şeklinde Ön Ödemeli Konut Satış Vaadi Sözleşmesi”nde yer alan 5.3....

          UYAP Entegrasyonu