Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/242 ESAS - 2021/193 KARAR DAVA KONUSU : Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklı gecikme tazminatı ile eksik ve ayıplı işlerin tahsili KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davacı vekili ve davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ait Kocaeli İli, Gebze İlçesi, İstasyon Mah., 942 Ada 13 Parsel sayılı taşınmazda 147/404 oranında hissedar olduğu, dava konusu taşınmaz üzerine inşaa edilecek bina için müvekkili ve taşınmazın diğer hissedarları ile davalı şirket arasında Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı şirketin sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, belirtilen tarih üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, mümkün olmaması halinde satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

    TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı, dava dışı ... kendi adına davalı ile 29/04/2015 tarihinde düzenlediği satış vaadi sözleşmesi gereği ... numaralı bağımsız bölüme ilişkin haklarını kendisine devrettiğini, 29/04/2015 tarihli sözleşme uyarınca taşınmazların 31/10/2017 günü tesliminin gerektiğini, ancak taşınmazların inşaatının %40 seviyesinde olduğundan fiilen teslim edilmediğini, taşınmazların mülkiyetini tapu kaydının devrilmesiyle edindiğini, taşınmazların süresinde teslim edilmediğini, sözleşmenin (6.4) maddesi gereği her daire için aylık 1.500,00 TL ceza-i şart alacağının doğduğunu ileri sürerek, adi yazılı satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğunun kabulü halinde şimdilik 3.000,00 TL ceza-i şart ve 100,00 TL gecikmeden kaynaklı zarar ile mahrum kalınan karın avans faizi ile birlikte; adi yazılı satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunun kabulü halinde ise şimdilik 3.000,00 TL kira tazminatı ve 100,00 TL gecikmeden kaynaklı zarar ile mahrum kalınan karın avans faizi...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Amasya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/273 esas, 2023/80 karar sayılı dava dosyasında verilen asıl dava tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan), alacak (taşınmaz alım-satımı kaynaklı), birleşen dava tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) talebinin kısmen kabul kısmen reddine karşı, davacı vekili ile davalı Yusuf Tekin vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; asıl dava tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan), alacak (taşınmaz alım-satımı kaynaklı), birleşen dava tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......

      KARAR Davacı, davalı ile imzalanan 6.6.2000 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereğince davalı tarafından inşa edilecek ... Evlerinden bir dairenin satışının vaad edildiğini, sözleşmenin 6. maddesine göre ... 23 ... sonra teslimi gerekirken ancak 3.2.2003 tarihinde teslim edilebildiğini, sözleşmede gecikme halinde her ... için 500 Dolar gecikme tazminatı ödeneceğinin kararlaştırıldığını, toplam 4500 Dolar gecikme tazminatı alacağının tahsili için başlatmış olduğu icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ... 3....

        (TBK m. 125) maddesine göre gecikme sebebiyle uğradığı zararlarına karşılık gecikme tazminatı isteyebilir. Gecikme tazminatı istenebilmesi için yüklenicinin borcunu ifada temerrüde düşmesi, arsa sahibinin ifanın gecikmesinden kaynaklanan zararının gerçekleşmesi ve zararın doğmasında yüklenicinin kusurlu olması gerekir. 22. Arsa sahibince istenebilecek tazminat, gecikme sebebiyle uğradığı tüm zararlarının karşılığıdır ve uygulamada asgari olarak gecikilen her ay için mahrum kalınan rayiç kira karşılığı bir miktar para olduğu kabul edilmektedir. Sözleşmede gecikme tazminatı belirlenmemiş olsa dahi; arsa sahibinin zamanaşımı süresi içinde teslimi gereken tarihten itibaren en az mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecek aylık rayiç kira seviyesinde saptanacak tazminatı istemesi mümkündür. Taraflarca sözleşmede kira tazminatı kararlaştırılmışsa, bu şart geçerlidir....

        DELİLLER : Tapu kaydı, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, gecikme tazminatı, olmadığı taktirde rayiç bedelin tahsili, kira bedelinin ve cezai şartın tahsili istemine ilişkindir....

        Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri karşılıklı taahhütleri içeren iki taraflı sözleşmelerden olup bu özelliğinden dolayı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ifada bulunacak kişi ve ifa yapılacak kişi olmak üzere iki tarafı vardır. Sözleşmenin "ifa yapılacak tarafı" vaat alacaklısıdır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde "vaat alacaklısı" ileride taşınmaz mülkiyeti kendisine devredilecek olan gerçek, tüzel kişi veya kişilerdir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin borçlusu ise, satış vaadinde bulunduğu taşınmazı aldığı bedel karşılığı mülkiyetini alıcıya devredecek olan kişidir. Borcun bizzat borçlu tarafından ifası olağan yoldur. Fakat BK. m.67'deki "borcun bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaati bulunmadıkça, borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir" hükmü uyarınca, borcun bizzat borçlu tarafından ifası mutlak değildir. Borcun bizzat borçlu tarafından ifası gerekip gerekmediği sorununu alacaklının menfaati olup olmadığına bakarak çözmek gerekecektir....

          GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereği davacıya satışı yapılan taşınmazın geç teslimi nedeniyle, uğranılan zarar ile cezai şart bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Somut olayda; taraflar arasında, ... projesindeki, 10....

            UYAP Entegrasyonu