WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 1)11.11.1998 doğumlu olup, suç tarihinde 15 yaşını bitirmemiş olan suça sürüklenen çocuğun, 5237 sayılı TCK’nın 31/2 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11. maddesi uyarınca, suç tarihi itibariyle işlediği iddia olunan hırsızlık eyleminin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine ilişkin rapor aldırılmadan yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi, 2)Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının değerlendirilmesi açısından, suç tarihinde 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35/1. ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 20/2. maddesi gereğince zorunlu olan sosyal inceleme raporu alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen...

    Yüksek Kurulun 19.4.1996 günlü,415 sayılı kararı ile tekrar 21 sayılı kararın iptaline karar verilmiş,buna karşı açılan davada da yine Danıştay 6.Dairesinin 17.12.1996 günlü; E:96/1865, K:96/5820 sayılı kararı ile,daha önce verilen ve kesinleşen yargı kararı ile iptal edilen işlemle aynı sonucu doğuracak şekilde tesis edilen işlemin iptaline karar verilmiştir. Kurulun dava konusu 23.8.1996 günlü,466 sayılı kararı ile de,idare mahkemelerinde iptal davası açılan koruma kurulu kararlarının birden fazla parsel ve parsel sahibini ilgilendirmesi ve Koruma Yüksek Kurulunun uygun görmesi halinde; a) Diğer parsel sahiplerinin mağduriyetinin önlenmesi amacıyla dava konusu alanla ilgili dava açmayan hak sahiplerine ilişkin konular; b) Sit alanı sınırları,dereceleri değişikliği,geçiş dönemi yapılanma koşulları ve plan revizyonları gibi genel değerlendirmelerin koruma kurullarında görüşüleceğine karar verilmiştir....

      6458 sayılı Kanun'un 91. maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21. ve 22. maddeleri gereğince gerekli kayıtlarının yapılıp geçici koruma belgesi çıkarılıp gönderilmesi istenilerek belirlenen kimliği esas alınıp hükümlülüğüne karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; kolluk görevlilerinin ring görevini ifası sırasında, kimlik bilgilerinin gizli kalmasını isteyen bir şahsın kolluk görevlilerinin yanına giderek sanık hakkında yaptığı ihbar üzerine, sanığın elinde suça konu uyuşturucu maddelerin bulunduğu poşet ile yakalandığı olayda, dosya içerisinde hiçbir arama kararının bulunmadığı dikkate alınarak; 2559 sayılı PVSK'nın 9. maddesine göre olay yeri ve tarihini kapsayacak nitelikte "önleme araması kararı" veya CMK'nın 116., 117. ve 119. maddelerine uygun şekilde alınmış "adli arama kararı" ya da "yazılı arama emri" bulunup bulunmadığının araştırılarak varsa aslı veya onaylı bir örneğinin dosya içine getirilmesi; yoksa, sanığın...

        Mahkemece, asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, aksi durumda tedbirin davanın yerine geçeceği, davacının talebinin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbir isteyen vekili temyiz etmiştir. İhtiyati tedbir isteyenler (davacılar) vekilinin ihtiyati tedbir istemini yinelemesi üzerine mahkemece, bu konuda 28.11.2009 tarihinde karar verildiği gerekçesi ile yinelenen tedbir talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, aynı temyiz dilekçesi ile bu karar da ihtiyati tedbir isteyenler (davacılar) vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Geçici hukuki korumalar; ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, yürütmeyi durdurma, tutuklama, el koyma gibi çeşitli hukuk dallarında düzenlemiş olan etkin hukukî koruma önlemlerine ilişkin üst kavramdır. Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile sağlanabilir....

          Aile Mahkemesinin 14.01.2019 tarih, 2019/21 D.iş sayılı dosyasında acil koruma kararı verildiği anlaşılmıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, ihmal ve istismar edilen küçükler hakkında koruma kararı verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından, davalıların istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeple, 1- Dosya kapsamı, delil durumu, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından verilen kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1. maddesi uyarınca davalıların istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE. 2- Davalılar tarafça peşin yatırılan 44,40.-TL istinaf karar harcı ile 121,30.-TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına. 3- Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına....

          Orta Mesafeli Koruma Alanı (1000-2000 m.): Kısa mesafeli koruma alanı üst sınırından itibaren yatay 1000 metre genişliğindeki kara alanıdır. Bahse konu alanın, havzasınırını aşması halinde orta mesafeli koruma alanı havza sınırında son bulur. Uzun Mesafeli Koruma Alanı (2000-havza sınırı): Orta mesafeli koruma alanının üst sınırından başlamak üzere su toplama havzasının nihayetine kadar uzanan bütün kara alanıdır." tanımlarına yer verilmiş, "Genel hükümler" başlıklı 5. maddesinde; "Bu Yönetmelikte açıklanmayan tüm hususlarda Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nin içmesuyu havzaları ile ilgili hükümleri uygulanır..." hükmü yer almıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa isnat 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda korunan hukuki yararın kanuni temsilcisinin (velinin) aile hukukundan kaynaklanan velayet hakkı olması ve mağdurenin kovuşturma evresinde Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon merkezinde kaldığının dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, hakkında koruma kararı alınıp alınmadığı ve alınmışsa suç tarihinde devam edip etmediği araştırılarak varsa, kararın aslı veya onaylı örneğinin temin edilmesi ve koruma kararı olduğu takdirde gerekçeli kararın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına tebliğiyle tebellüğ belgesinin eklenip hükmün ayrıca temyiz edilmesi halinde bununla ilgili ek tebliğname düzenlenmesinden sonra iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın mahkemesine gönderilmesi...

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b,5237 sayılı TCK'nın 62, 51, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet, erteleme 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yeni Foça Korucuk mevkiinde ... 1 nolu Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 15.09.1994 tarihli kararı ve ... 2 nolu Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 25.01.2006 tarihli kararı ile 1 derece doğal sit alanı iken ......

                HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Korunmaya Muhtaç Çocuklar hakkında Yargıtay ve Danıştay tarafından verilen Korunma kararları incelendiğinde; Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 07/02/2019 tarih ve E:2018/7921, K:2019/711 sayılı kararında; ''...Koruma karanın kaldırılması davasında dava ve karar tarihi itibariyle ergin olmayan küçüklerin yasal temsilcileri (veli ya da vasi) davaya dahil edilmeden eksik hasım ve eksik inceleme ile yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi de doğru değildir...'' kararı, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 07/02/2019 tarih ve E:2018/8262, K:2019/712 sayılı kararında; ''...Koruma kararının kaldırılmasına yönelik istek koruma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgilidir. Bu sebeple, davanın hakkında koruma kararı alınmış olan kişi küçük ise veli veya vasisine, ergin ise koruma altına alınan kişiye yöneltilmesi gerekir....

                  Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız eyleme dayalı maddi tazminat isteğini içerdiğinden bir miktar para alacağına yönelik olup; geçici hukuki koruma tedbiri de ihtiyati haciz olup, ilk derece mahkemesince bu yönde değerlendirme yapılmasında hukuka aykırılık görülmemiştir. Öte yandan, 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu