ÇOCUK KORUMA KANUNU [ Madde 25 ] 5395 S. ÇOCUK KORUMA KANUNU [ Madde 5 ] 5395 S. ÇOCUK KORUMA KANUNU [ Madde 8 ] 5395 S. ÇOCUK KORUMA KANUNU [ Madde 11 ] 5395 S....
hükmü ve yine dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan "Koruma Yüksek Kuruluna Yapılacak İtirazlar" başlıklı 18. maddesinde; "...hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunan koruma bölge kurulu kararlarına karşı Koruma Yüksek Kuruluna itiraz edilemez." hükmüne yer verilmiştir....
Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Dava konusu istek, para alacağına ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu gibi ilk derece mahkemesince geçici hukuki koruma tedbirinin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesinde hukuka aykırılık yoktur. Keza, 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacze karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımakta olup, aynı Kanunu'nun 258/1.maddesinde; alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur, şeklinde belirtilen husus alacağın yaklaşık ispat kurallarına göre, ispatına ilişkin delil ve belgelerin sunulmasını gerektirir....
maddesinde geçici koruma "Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir." şeklinde hüküm altına alınmış, bu kişilerin Türkiye'ye kabulü, Türkiye'de kalışı, hak ve yükümlülüklerinin Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. 6458 sayılı Kanun'un 91. maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliği'nin (Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi: 13/10/2014 No: 2014/6883 Dayandığı Kanunun Tarihi: 04/04/2013 No: 6458 Yayımlandığı Resmi Gazetenin Tarihi: 22/10/2014 No: 29153) 21. maddesinde; bu Yönetmelik kapsamındaki yabancıların kayıtları sırasında kimliğine ilişkin belge sunamayan yabancının, aksi ispat edilinceye kadar beyanının esas alınacağı, fotoğraf, parmak izi ya da kimlik tespitine elverişli diğer biyometrik verilerin esas alınıp merkezi veri tabanına kaydedileceği, mevcut biyometrik verilerle...
Ağır Ceza Mahkemesinin 19/01/2019 - 2017/494 esas ve 2019/432 sayılı kararı 2- İstinaf istemlerinin esastan reddi; Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 15/10/2020 - 2020/2138 esas ve 2020/1362 sayılı kararı Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi....
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 13/11/2019 tarih ve E:2019/2484, K:2019/10937 sayılı kararı ile; 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 648 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı Doğal (Tabii) Sitler, Koruma ve Kullanma Koşulları ile ilgili İlke Kararı hükümlerine yer verildikten sonra, anılan düzenlemeler ile dosyanın birlikte incelenmesinden; 2. derece doğal sit alanlarının kamu yararı göz önüne alınarak kullanıma açılabilecek alanlar, 3. derece doğal sit alanlarının yörenin potansiyeli ve kullanım özelliği de göz önünde tutularak konut kullanımına da açılabilecek alanlar, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarının...
Aynı Kanun'un 61, 62 ve 63 üncü maddelerindeki hükümler dikkate alındığında, uluslararası koruma çeşitlerinin "mülteci", "şartlı mülteci" ve "ikincil koruma" statüleri olarak tanımlandığı görülmektedir. 6458 sayılı Kanun'un "geçici koruma" başlıklı 91 inci maddesinde ise, "(1) Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir." düzenlemesi vardır. Gerek 6458 sayılı Kanun'da gerekse Geçici Koruma Yönetmeliği'nde, geçici koruma sağlananların teminat gösterme yükümlülüğünden ya da karşılıklılık şartından muaf olduklarına dair bir düzenleme yoktur. O halde, geçici koruma sağlananlar, teminat gösterme yükümlülüğünden ve karşılıklılık şartından muaf değildir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davacının "mülteci" statüsünde olmadıkları sabittir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : Beraat 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 12/10/1978 tarih A-1034 sayılı kararı ile tescilli, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 25.06.2003 tarih ve 11.730 sayılı kararı ile belirlenen kentsel sit alanında yer alan ... merkez ilçe ... mahallesi 16 pafta 72 ada 45 parselde bulunan ve kiracısı olduğu ticarethanenin zeminindeki fayans ve karoların kırılarak kaldırıldığı iddiası ile hakkında dava açıldığı, mülk sahibi ... adına vekili ... tarafından Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü'ne dilekçe ile başvurularak zemin yenilemesi için sanık ...'a izin verilmesinin talep edildiği, ......
Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile ortaya çıkmaktadır.. Bu nedenle dava, “kesin hukuki koruma” olarak nitelendirilmektedir. Dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği konusunda açık bir kanun hükmü bulunmamakla birlikte, Yargıtay ve öğreti tarafından böyle bir görüşün kabul edilmesi geçici korumanın niteliğinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbir ise ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarayan geçici hukuki korumadır....
Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile ortaya çıkmaktadır.. Bu nedenle dava, “kesin hukuki koruma” olarak nitelendirilmektedir. Dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği konusunda açık bir kanun hükmü bulunmamakla birlikte, Yargıtay ve öğreti tarafından böyle bir görüşün kabul edilmesi geçici korumanın niteliğinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbir ise ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarayan geçici hukuki korumadır....