Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ... ' nün, Ticaret Siciline tescil konusundaki taleplerini, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirip sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket edemediğini, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapıldığını, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan...
Bölge İdare Mahkemesi kararının, şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinden kaynaklanan kısmı yönünden, davalı tarafından ileri sürülen temyiz nedenleri kararın belirtilen kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Dava konusu ödeme emrinin asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve …, …, … tarih ve … ile … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmı yönünden; … Kuruyemiş Baharat Gıda ve Dış Ticaret Limited Şirketinin 30/07/2015 tarihi itibarıyla ticaret sicilinden re'sen kaydının silindiği, şirket adına düzenlenen söz konusu ödeme emirlerinin de şirket ticaret sicilinden silindikten sonra şirket yetkilisine tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 6102 sayılı Kanun'un 643. maddesinde, limited şirketlerin tasfiye usulü hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup anonim şirketlere ilişkin tasfiye usulü de 539 ilâ 548. maddelerinde ayrıca düzenlenmiştir....
de ihlal ettiklerini, tasfiye sürecini şirketin tasfiyesi olarak değil, adeta müvekkilinin şirketten tasfiyesi olarak gören ve bu suretle müvekkilinin şirketteki hak ve alacaklarından mahrum etme gayretine giren davalıların tasfiye sürecini usul ve yasaya uygun şekilde yürütmediklerini, tüm bu hususların tasfiye memurlarının azli için haklı sebep teşkil ettiğini, davalı ... ile müvekkilinin tasfiye halindeki şirketten ayrılmasının konuşulduğu zamanlardan süregelen bir husumetleri bulunduğunu iddia ederek, TK.md.537/2 hükmü uyarınca davalı tasfiye memurlarının azline ve Tasfiye Halinde ..., Şti.'...
de ihlal ettiklerini, tasfiye sürecini şirketin tasfiyesi olarak değil, adeta müvekkilinin şirketten tasfiyesi olarak gören ve bu suretle müvekkilinin şirketteki hak ve alacaklarından mahrum etme gayretine giren davalıların tasfiye sürecini usul ve yasaya uygun şekilde yürütmediklerini, tüm bu hususların tasfiye memurlarının azli için haklı sebep teşkil ettiğini, davalı T5 ile müvekkilinin tasfiye halindeki şirketten ayrılmasının konuşulduğu zamanlardan süregelen bir husumetleri bulunduğunu iddia ederek, TK.md.537/2 hükmü uyarınca davalı tasfiye memurlarının azline ve Tasfiye Halinde Fora Av Kamp Balık ve Medikal Ürünleri San....
Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini ve tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkilinin tespit etmesinin mümkün olmadığını....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/611 Esas KARAR NO : 2021/591 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/09/2021 KARAR TARİHİ : 21/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket müdürünün rekabet yasağına aykırılığın tespiti, şirket müdürünün sorumluluğuna dayalı tazminat istemi, şirketin kar payının tespiti ve tahsili, haklı sebeple şirket ortaklığından çıkma istemi ve yönetici kayyumu atanması talepli açtığı davada tarafların ortağı bulunduğu davalı ......
GEREKÇE: TTK'nin 547. maddesinde "Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 13/11/2020 tarihinde tescil edildiğinden, sicil kaydının terkin edildiği, Tasfiye Halinde ... Anonim Şirketi'nin Adana 2....
Hukuk Dairesi'nce davacı işçinin talebine ilişkin yerel mahkeme hükmünün onandığını, davalı bankanın talebine ilişkin yerel mahkeme hükmünün ise bozulduğunu, müvekkilinin alacağı için bankaya 05/01/2012 tarihinde dilekçe ile başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek, davalı banka tasfiye memurlarının söz konusu alacağa ilişkin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun tespiti ile, muaccel olan 58.000 TL alacağının yasal faizi ile birlikte banka tasfiye memurları davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkillerinin tasfiye halinde .....’nin tasfiye memurları olduklarını, tasfiye memurlarının şahsına karşı açılabilecek davanın kanunlarda açıkça ve tahdidi olarak düzenlendiğini, davacıya böyle bir dava hakkı tanınmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/108 Esas KARAR NO : 2021/388 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/02/2021 KARAR TARİHİ : 20/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE : Davacı vekili, müvekkilinin 30/07/2013 tarihinde kurulan --------- -------olduğunu, davalıların ise bu şirketin yöneticileri olduğunu belirterek; davalı yöneticilerin şirketi zarara uğrattıklarını iddia etmiş, nasıl uğrattığını dilekçesinde açıklamış olup; mahkemece şirketin zararının tespit edilip, davalılardan müteselsilen tahsili ile şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir. İş bu davanın dilekçesi, ------ Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben yazılmıştır. Ancak her nasılsa yanlışlıkla uyap üzerinden açılırken------ Ticaret mahkemesinde açılmıştır....
Başka bir anlatımla dava dışı şirketten alacaklı olan davacının, davalı kurucu / yönetici / tasfiye memurlarının sorumluluğuna ilişkin davada alacaklı, alacağını şirketten alamamış ve alacağını tahsil edemeyiş nedeninin de yöneticinin tahsil edilemeyen alacağın tahsil edilememiş olmasından ötürü yöneticinin kusurundan kaynaklanan bir nedenin varlığı şarttır. Dolayısıyla davacı şirketin, dava dışı borçlu şirketin kurucu / yönetim kurulu üyesi / tasfiye memuru olarak görev yapmış davalıların, şirketten tahsil edilemeyen hangi zararının ne zaman hangi davalının şahsi kusurundan kaynaklandığı ortaya koyması gerekmektedir....