Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, deprem nedeniyle zarar gören taşınmaz için davacının hasar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası ile birlikte istenen ihtiyati haciz / ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır. 6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; aynı Kanunun 357. maddesine göre de İDM'nde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinafta dinlenemeyeceği ve yeni delillere dayanılamayacağına ilişkin maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır. Eldeki davada, davacıya ait taşınmazın , binayı imal eden , fenni mesul, müteahhit ve proje sorumlularının binalarının ayıplı olarak yapıldığı ve deprem nedeniyle zarar gördüğü iddiasıyla ayıplı imalat nedeniyle maddi- manevi tazminat davası açılmıştır....

    KARAR İHTİYATİ HACİZ TALEP EDEN : ... VEKİLİ : Av... HACİZ TALEP EDİLEN : TALEP : İhtiyati Haciz İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 25/03/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... tarih ve ... D.İş, ......

      GEREKÇE: Dava, İİK.m. 259 uyarınca haksız ihtiyati haciz iddiasına dayalı tazminat davasıdır. Davalı yanca davacılar aleyhine Bakırköy ....... Asliye Ticaret Mahkemesinin ..... Değişik iş ve ..... Karar sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararının haksız olduğundan bahisle maddi ve manevi tazminat talep etmektedir. 2004 sayılı İİK. "İhtiyati Haciz" başlılık m.259 (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)/son "Tazminat davası ihtiyati haczi koyan mahkemede dahi görülür" hükmünü içermektedir. Somut olayda mahkememiz dosyası davacıları hakkında yine mahkememiz dosyası davalısı tarafından Bakırköy ....... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ..........

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Ayıplı malın ayıpsız benzeri ile ücretsiz değiştirilmesi ve ayıplı mal nedeniyle mahrum kalınan hakka ilişkin tazminat isteminden ibarettir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi tarafından derdest dava dosyasında, " ihtiyati haciz kararının muaccel ve vadesi geçmiş bir para alacağında verileceği, dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi kesinleşmiş vadesi gelmiş bir alacağın bulunmaması nedeniyle ihtiyati haciz talebinin reddine "karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde;" İhtiyati hacizin şartlarını düzenleyen İİK' nun 257. Maddesine göre ihtiyati haciz istenebileceğinin öngörüldüğü, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2016/2067 Esas, 2016/10868 sayılı kararında da ihtiyati haciz kararı verilmesi için ispatın gerekmeyeceği, davalı şirketin mal kaçırma durumu olması sebebiyle ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiştir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 04/02/2021 tarih ve 2021/70 esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,3-Davacının ihtiyati haciz talebinin KABULÜ ile ihtiyati haciz kararı istenilen davalılardan ......

          Davalı T4 tarafından sunulan 15/03/2021 tarihli cevap ve ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçesinde özetle; davacının ileri sürdüğü işin kendi firması değil eşi diğer davalı T6'ın firması tarafından yapıldığını, sözleşmeyle kendisinin bir ilgisinin bulunmadığını, davacının kendi kusuruyla meydana gelen zararıyla ilgili tek taraflı beyanıyla ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir....

          Davalı T4 vekili ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararının verilebilmesi için İcra İflas Kanununda tahdidi olarak sayılan hallerden biri ya da birkaçının bulunmasının gerektiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir muaccel ya da müeccel bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin muayyen yerleşim yeri olduğunu, mal kaçırma girişiminde bulunma, hileli işlemlerde bulunma gibi yollara başvurmadığını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için oluşabilecek hiçbir ihtimalin bulunmadığını, ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı talebinin hukuya aykırı olduğunu, davacının haklı olup olmadığını, müvekkilinin zararın ne kadarından sorumlu olup olmayacağının tahkikatın yapılması ve davanın sonlanmasıyla belli olacağını, müvekkilinin muayyen yerleşim yeri bulunması, malları kaçırma, gizleme gibi herhangi bir girişimi olmadığının sabit olması sebebiyle ihtiyati haciz şartlarının hiçbiri bulunmadığını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir....

          Davacılar tarafından açılan maddi tazminat davasına ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünden ise, uğranılan maddi zararlardan ötürü tazminat alacağı kazanın meydana geldiği tarih itibarıyla istenebilir hale gelmiş olmakla birlikte, davanın geldiği aşamada trafik kazasından kaynaklanan maddi zararın dava dışı sigorta şirketi tarafından kısmen ödenmesi, istenen tazminatın kapsamı (araç kiralamaktan kaynaklanan zarar, bakiye rayiç değer vs.) itibarıyla tazminat hesabının bilirkişi incelemesine muhtaç olması ve hak edilen tutarın yaklaşık olarak dahi henüz belli olmaması göz önüne alınarak, ihtiyati haciz talebinin maddi tazminat davası yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Bu durumda dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminata (para alacağı) ilişkin olacağından öncelikle Tüketici Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığı incelenerek bu konuda karar verilmesi ve geçici hukuki koruma isteğinin de görevli mahkemece karar bağlanması gerekir. Davacı vekili dilekçesinde tazminat istemine karşılık ihtiyati tedbir istemiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İstemin ihtiyati haciz olduğu tartışmasızdır. İDM'ce kabule göre ihtiyati haciz isteminin reddine karar vermesi gerekirken, ihtiyati haciz yerine geçmek üzere ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermesi de hatalıdır. Zira her iki hukuki koruma tedbiri; amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır....

            UYAP Entegrasyonu