in daimi işgücü kaybından kaynaklı zararı ile bakıcı giderinden kaynaklı zararından davalı sürücü ...'in, araç maliki ...'in ve aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı ... (...) Sigorta A.Ş'nin müteselsilen sorumlu olduğu, dava tarihinden sonra ... (...) Sigorta A.Ş tarafından davacı ...'...
Davalı kurum vekili her ne kadar istinaf kanun yoluna başvurmuşsa da mahkemece davalı kurum aleyhine hüküm altına alınan alacak miktarı toplamı 1.610,14 TL olup, hükmedilen toplam alacak miktarı kararın verildiği yıl itibariyle ilk derece mahkemeleri için belirlenen kesinlik sınırının altında kalmakla, kurulan hüküm davalı yönünden kesin olduğundan davalı kurum vekilinin istinaf talebinin kesinlik nedeniyle usulden reddine karar verilmek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Kanun koyucu her iki madde hükmü ile alacağın geç tahsilinin önüne geçilmesini ve geç tahsil nedeniyle alacaklının uğradığı zararın karşılanmasını amaçlamıştır. Nitekim itirazın kaldırılması kararıyla birlikte hükmedilen icra inkar tazminatı infazının açılan menfi tespit davasının sonuna kadar tehir edileceği Kanun hükmüdür. Menfi tespit davasının kabulü halinde borçlu aleyhine daha önce hükmolunan icra inkar tazminatının kalkacağı, reddi halinde ise infaz edileceği açıktır. Açılan menfi tespit davası nedeniyle tedbiren takibin durdurulması durumunda alacaklının zarar edeceği ve bu zararın %40'tan az olamayacağı düzenlenmiştir. Menfi tespit davasında hakimin belirlediği zararın %40 olması durumunda, itirazın kaldırılmasına ilişkin karar ile alacaklı lehine verilen icra inkar tazminatının bu zararı karşılayacağı tartışmasız bir gerçektir. Bu nedenle menfi tespit davasının reddi ile birlikte ayrıca davalı lehine tazminata hükmedilmesi doğru değildir....
Dava, orman yangını nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir....
TL ile sınırlı olmak üzere) davacıya verilmesine, b)Davacının geçici iş gücü kaybından kaynaklı açtığı maddi tazminat davası nedeniyle ...TL maddi tazminatın davalılar ...A.Ş ve ...'den kaza tarihi olan 09/03/2017 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketi hakkında poliçe limiti ile bağlı kalınarak dava açıldığından ve poliçe limiti sürekli iş gücü kaybından kaynaklı zarar için hükmedilen tazminat ile tükenmiş olduğundan sigorta şirketi hakkında hüküm kurulmamıştır) c)Davacının geçici iş göremezlik dönemine ilişkin bakıcı gideri ...TL ile SGK dışı tedavi ve tedavi amaçlı yol giderinden kaynaklı ... TL olmak üzere toplam ... TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi ...Sigorta A.Ş'den (taleple bağlı kalınarak) 21/03/2019 tarihinden, diğer davalılar ...A.Ş ve ...'...
Dava, kurum zararı nedeniyle tazminat istemi olup, Dairemizce merci tayini kararlarına bakılmakta olup, merci tayini için karşılıklı verilmiş ve istinaf edilmeksizin kesinleşmiş mahkeme kararlarının bulunması gerektiği, aksi halde esas uyuşmazlığa bakacak dairece uyuşmazlığın çözümü gerektiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümüne göre davaya bakma görevi 18- 19- 46. Hukuk Dairelerine ait olduğundan, Dairemizce görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesi gereğince; 1- Hakimler ve Savcılar Kurulunun 01.07.2022 tarihli ve 1047 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümü Kararı gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı ile sözleşmenin feshinden dolayı herhangi bir uğramış olduğu menfi zararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı ile davalı arasında ihale sonucunda hastane ve personel yemek hizmeti alım sözleşmesi imzalanmış ve davalının kusurundan dolayı sözleşme haklı olarak feshedilmiştir. Davacı kurum daha sonra ikinci en iyi teklifi veren firma ile sözleşme imzalamıştır. Davacı kurum yapılan sözleşme şartlarına göre, iki ihale arasındaki farkı zarar olarak talep etme hakkına da sahip olduğu, sözleşme hükümleri Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre de irat kaydedilen teminatın zarardan düşülmesi de gerekmemektedir....
. - DAVA :Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ :17/08/2017 KARAR TARİHİ :02/02/2022 KARAR YAZIM TARİHİ :25/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının yaklaşık 1 buçuk yıl önce arkadaş olduklarını, taraflar arasında daha önce borç para alıp ödeme konusunda güven ilişkisinin oluştuğunu, davacı ile davalının tıbbi malzeme alma konusunda anlaştıklarını bu nedenle takibe konu senedin verildiğini, senedin verilme amacının teminat olduğunu, ancak senet verilirken hiçbir malın alınmadığını, senet üzerinde malen kaydı olup, malların teslim edilmediğini, haksız olarak senedin takibe konulduğunu, taraflar arasında bunun dışında hiçbir ticari ilişkinin bulunmadığını belirterek, tedbir, menfi tespit ve tazminat talep ettiği görülmüştür....
Bu yükümlülüğün tam ve gereği gibi yerine getirilmemiş olması nedeniyle doğan zararların, hizmeti yürütmekle yükümlü bulunan idare tarafından tazmini gerekmektedir. Manevi tazminat ise, zararı karşılamaya yönelik bir tazmin aracı değil, tatmin aracıdır. Olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekmekte ise de, tam yargı davalarının niteliği gereği takdir edilecek miktarın meydana gelen zararı giderecek bir oranda olması gerekmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/46087 Esas sayılı dosyasına müvekkili tarafından 20/01/2020 tarihinde itiraz edildiğini, eldeki davanın yasal süre içerisinde açılmamdığını, davaya konu takip dosyasının 12/11/2021 tarihinde takipsizlik nedeniyle kapatılmdığını, bu hususta dava konusu yapılan takibin hukuken var olan bir takip olmadığını, davacı kurum tarafından 20/01/2020 tarihinden bugüne değin herhangi bir işlem yapılmadığını, müvekkili tarafından takibe konu borç nedeniyle borçlu olmadığını, ihtiyati tedbir talepli olarak Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/588 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, bu hususta Büyükçekmece 1....