Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY YAZISI Davacının 12.12.2012 tarihli son oturumdaki maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin beyanları değerli çoğunluk tarafından ıslah olarak nitelendirilmiştir. "Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir."(HMK m.176) "Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir." (HMK m.177). Açıklanan sebeple davacının davayı "ıslah" ettiğine dair usulüne uygun yazılı veya zapta geçen sözlü bir beyanı bulunmadığından son oturumdaki maddi ve manevi tazminat talebi iddianın genişletilmesi niteliğinde olup, bu beyanların ıslah olarak nitelendirilmesi mümkün değildir....

    Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir....

      Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir....

        Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı zapta karşı tekeffül hükümlerine göre rayiç değerden sorumlu olup, mahkemece davalının taşınmazın rayiç değerinden sorumlu tutulması gerekir. Aksi düşünce ile verilen hükmün davacı yararına bozulması gerekir. Bu nedenlerle sayın çoğunluk kararına katılamıyoruz....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, hukuki ayıplı mal satan davalıya (zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanılarak) yöneltilen alacak talebine ilişkindir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, zapta karşı tekeffül hükümleri çerçevesinde sözleşme bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı tarafça istinaf başvuru dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, taraflar arasındaki geçerli satıştan kaynaklanan 6098 sayılı TBK'nun 214. vd. maddeleri kapsamında zapta karşı tekeffül hükümleri çerçevesinde satıcıya karşı açılmış alacak talebine ilişkindir. Yargıtay 13. HD'nin 2016/18060 E.-2019/4333 K.; 2012/16091 E.-2012/22763 K. sayılı kararları vb. yerleşik uygulamalarına göre özetle, "...Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 214. (mülga 818 sayılı BK 189) ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır....

              Öncelikli olarak davalının icra dairesi ve mahkeme yetkisine karşı itirazının değerlendirilmesi gerekir. HMK 10. maddesine göre sözleşmenin ifa yeri, HMK 16. maddesine göre ise haksız fiilde zararın meydana geldiği yer mahkemesi yetkili olduğu düzenlemesi dikkate alındığında sözleşmenin ifa yerinin ve zararın meydana geldiği yerin mahkememizin yetki alanı içerisinde olduğu belirlenmiş, davalının yetki itirazına itibar edilmemiştir. İkinci olarak incelenmesi gereken husus ise, BK'nın 214. ve devamı maddelerinde düzenlenen zapta karşı sorumluluk hükümlerine göre davalının davacıya karşı sorumluluğunun ne olduğu hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, motosiklet alım satımından kaynaklı zapta karşı tekeffül istemine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 10/10/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; gayrimenkul satımında, satılanın tapusunun (kısmen) iptali sebebiyle zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu